Öfke nöbetleri özellikle 2 yaş civarındaki çocuklarda görülüyor.
Öfke nöbetleri
1-2 yaş dönemindeki çocuğunuz sizinle inatlaşmaya, ağlayarak istediklerini yaptırmaya ve öfke nöbetleri geçirmeye mi başladı? Bebeğim ve Biz dergisinin ekim sayısında bu zorlu sürecin doğru bir tutumla kolayca atlatılabileceği anlatılıyor..
Bebeklik dönemini geride bırakan çocuk her yere ulaşabilmenin keyfini çıkarmaya başlar. Artık yerinde duramaz ve her şeyi karıştırır. Bu durum onun için çok keyifli olsa da yakın çevresinin ve özellikle de annebabasının zor günler yaşaması anlamına gelir. 1-2 yaş çocuğu tehlikelerin farkında değildir, tam bir ortalık karıştırıcıdır. Daha açık bir ifadeyle pimi çekilmiş bir el bombası gibi dolaşır. Bebeklik çağının en hareketli dönemleri de bu 1-2 yaş arasındaki süredir. Bu süreçte çocuk, birey olduğunun ve başkalarından farklı olduğunun bilincine varır. Artık sadece annesi hazırladığında yemeğini yiyen, annesi uyuttuğunda uyuyan bir bebek değildir. Ciddi tepkiler verir, istediklerini ya da istemediklerini çok açıkça ifade eder. Bazı tipik davranış biçimleri geliştirir. 1.5 yaş civarı başlayan inatlaşmalar yine bu döneme özgü davranışlar olarak dikkat çeker. Bu dönemde çocukların kendilerini net olarak ifade edememeleri ebeveynlerin zor zamanlar geçirmelerine neden olabilir.
ANNE BABA NE YAPMALI?
1-2 yaş civarında çocuklarda tipik heyecanlar ortaya çıkar, korku ve öfke gibi... Korku, her insanın doğasında vardır ve organizmanın görünen ya da görünmeyen tehlikelere karşı ortaya koyduğu savunma refleksidir. Karanlıktan, bilinmeyen ve görülemeyenden korkma gibi... Ancak öfke biraz daha farklıdır. Özellikle çocuklukta çok sık yaşanan bir heyecan türüdür. Korkudan farkı ise çocuk büyüdükçe öfkeyi öğrenir ve bu duyguyu kullanarak neler yapabileceğini de fark eder. Öfkelendiğinde tüm dikkatleri üzerine çekebildiğini ve isteklerinin hemen yerine getirildiğini keşfeder. 1-2 yaş çocuğunda görülen öfkenin en bilinen nedeni yaptığı işin durdurulması ve izin verilmemesidir. Israrla çekmeceleri boşaltan bir çocuğu engelleyen annenin karşılaştığı ilk tepki, öfkedir. Çocuk öfkesini kullandıkça ve etkilerini gördükçe bu tepkiyi kullanmaya devam eder. Çocuk ve anne-baba arasındaki sınırlar doğru çizilmelidir. "Çocuk yatışsın" gibi bir düşünceyle ani tepkiler vermek ve istediğini yapmak ya da onunla inatlaşmak işleri iyice içinden çıkılmaz hale getirebilir. Oysa öfkeden çılgına dönmüş minik yaramazın, gözünün kimseyi görmediği böyle bir durumda uygulanacak "şaşırtmaca" taktiği harika sonuçlar verir. Yöntem çok basittir ve kolaylıkla uygulanabilir. Diyelim ki çocuğunuz öfkeyle kendini yerden yere atıyor. Öncelikle onu kucağınıza almak, okşamak, konuşmak, öperek sakinleştirmek gibi her yolu denediniz ve bu yöntem başarılı olmadı. Bu durumda hemen, ama ani olarak orada bulunan bir başkasına hitaben durumla çok ilgisiz, ancak çok heyecanlı bir tepki vermelisiniz. Yani, çocuğunuz kucağınızdayken siz sanki o orada yokmuş gibi davranmalı ve diyelim ki eşinize dönerek "Aaa, camın önünden bir kuş geçti, sen de gördün mü?" diyerek dikkati başka bir tarafa çekmelisiniz. Ama bunu ciddi ciddi yapmalı ve gerçekmiş gibi davranmalısınız. Emin olun o ter ter tepinen çocuğunuz bir anda her şeyi unutacak ve ne olup bittiğini öğrenmek için susacaktır. Siz ise susmayıp ortalık gerçekten yatışana ve gözyaşları kuruyana kadar oyunu devam ettirmelisiniz. Bu sadece bir yöntem. Çocuklardaki öfke sorunlarıyla başa çıkmak için Bebeğim ve Biz dergisi'nde yazının devamını okuyabilirsiniz.
Yayın tarihi: 6 Ekim 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/06/ct/haber,D690E719B3A4488BBCEAF8E3CE2310FD.html
Tüm hakları saklıdır.