Karting pistinde kalori yarışı

Pilates, yoga, kinesis... Gün geçmiyor ki yurtdışından ithal yeni bir spor hayatımıza girmesin. Formula 1'i üçüncü kez ağırlayan ülkemizde en son trend ise karting. Karting aracı 1950'li yıllarda Amerikalı bir çiftçi tarafından şans eseri bulunmuş. Çim biçme makinesinden tekrar istifade etmek için, makineyi bir araba şasesinin üzerine yerleştiren çiftçi, günümüzün en trendy sporlarından birinin de temelini atmış. Formula 1'in ilk ayağı olan ve Michael Schumacher'in de dört yaşından beri yaptığı karting sporu, şu sıralarda Türk kadınlarının vazgeçilmezi.

EHLİYET GEREKMİYOR
Karting'in bu kadar popülerleşmesinde Formula 1 pilotlarının etkisi yadsınamaz. Pilotlar her yarışta iki-üç kilo kaybettiklerini açıklayınca, kadınlar sadece hız tutkusunu gidermek için değil, formda kalmak için de karting pistinin yolunu tutar olmuş. Maltepe'de, 3 bin metrekare üzerinde kapalı bir pisti olan İstabul Park Karting'in lisanslı eğitmeni Murat Şener, 15 dakika karting yapmanın spor salonunda bir saat kardiyo çalışmaya eşit olduğunu söylüyor. Tabii bunda süratinizin etkisi de büyük rol oynuyor. Ne kadar fazla gaza basarsanız, o kadar kalori yakıyorsunuz. Bu durum da formda kalmak isteyen kadınlar için, bu sporu cazip hale getiriyor. Hem şehir trafiğinde isteyip de yapmadıkları hareketleri yapıyor, hem de kalori yakıp forma giriyorlar. Karting araçları 70 kilometreye kadar hız yapabiliyor. Şener'in söylediğine göre de bunun hiçbir tehlikesi yok. Şener, Bisiklete binen ya da salıncakta sallanabilen herkes karting yapabilir," diyor. Zaten karting yapan kadınlar arasında hayatında hiç otomobil kullanmamış olanlar da var. Olası kaza ve çarpmalar için Formula 1 yarışlarında kullanılan bariyerler pistin etrafını çevreliyor. Çarpma anında ise ilk darbeyi esneyebilen bariyer, sonra araç alıyor. Sürücüler kasklarını takmak zorunda. Eldiven ve tulum giymek ise zorunlu değil. Ancak daha fazla yarış moduna girmek ve daha fazla terlemek isteyenlere tulum giymesi öneriliyor.

EN ÇOK BEL ÇALIŞIYOR
Karting aracını kullanmak için ehliyetinizin olması gerekmiyor. Kullanımı tıpkı otomatik vitesli araca benziyor. Sağda gaz, solda ise fren bulunuyor. Fren hidrolik olduğu için basar basmaz duruyor. Koltuk ve pedal boyları ise sürücünün boyuna göre ayarlanabiliyor. Boyu 130 cm'den uzun herkes, karting aracını kullanabiliyor. Vücut en çok virajlara girerken kasılıyor. Virajı dönerken sağa ya da sola yattığınız için en çok da bel bölgeniz çalışıyor. Şener, karting yaparken kilonun önemli bir faktör olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Ne kadar zayıf olursanız, araç o kadar hızlı gider. Biz burada yarışan kadınların derecelerini alıyoruz. Zayıfladıkça daha iyi dereceler çıkarıyorlar." Araçlarda yan ayna ya da dikiz aynası bulunmuyor. Bu nedenle önde giden sürücü arkayı kontrol etmek zorunda kalmıyor. Fren lambaları olduğu için bu sorumluluk arkadaki sürücüde oluyor. Öndekinin frene bastığı an, olası çarpışmaları engellemek için hızı kesmek arkadakine düşüyor. Ama Şener, kadınların erkeklerden daha agresif olduklarını söylüyor ve ekliyor: "Kadınlar çok daha hırslı. Birinci gelmek için sürekli birbirlerini sıkıştırıyorlar."