OSMAN Yağmurdereli bir "ilk"i gerçekleştirdi. Sessiz Gemiler'i yayına sokmadan önce, televizyon sektörünün ileri gelenleri ve 20 kişilik bir denek grubuna dizisini seyrettirdi: Sonuç: Swissotel'in Geneve Toplantı Salonu'nda rutubet yüzde 180'e ulaştı. Millet, peçeteler bittiği için gözyaşlarını masa örtülerine kurulamaya başladı. Sessiz Gemiler için "Bu diziye mendil dayanmaz" demiştim. Ne mendili? Boynunuzu rulo havlu assanız hikaye... Sessiz Gemiler'in ilk bölümünü al, sinema filmi olarak vizyona sok, gişe hasılatı olarak Babam ve Oğlum'la yarışsın. Savaş Dinçel'in döktüreceği zaten en başından belliydi. Ben asıl Nimet Hanım'ın (Gülsün Kamu) daha ilk bölümde ölümüne üzüldüm. Böyle müthiş bir oyunculuğu sadece bir bölüm boyunca izleyebildik diye... Ali rolündeki Alper Kul'un, ölen kardeşinin sesini taklit ederek babasıyla yaptığı telefon konuşmasını ardından bir yıkılışı vardı ki, oyunculuğunu ayakta alkışladım. Aysun Kayacı ise ilk kez "Aysun Kayacı" dışında bir karakteri canlandırmış. Yani ilk defa "oyunculuk" yapmış. Ve Yeşim Salkım... Bana göre "tam da rolünü" bulmuş. Yönetmen Filiz Kaynak ise ilk bölümü görsel bir şölene dönüştürmüş. Bozcaada'nın fon alındığı koyu dramı ilmek ilmek işlemeyi başarmış. Dizi, iki ihtiyarın çocuklarını beklediği Kent şeker reklamından yola çıkmış gibi. Ve öyle tahmin ediyorum ki, dün geceden sonra pek çok evlat, bayram tatili programını yeniden gözden geçirme ihtiyacı hissetmiştir. Son söz sevgili Osman Yağmurdereli'ye... Kendisini RTÜK'e şikayet etmeyi düşünüyorum. Bu kadar "şiddetli" dram olur mu canım?.. İnsan bizim gibi yufka yüreklileri de düşünür!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Boynunuza rulo havlu asın!
Yayın tarihi: 2 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/02/gny/haber,91D99889B4A8458498ABCA51937905C1.html
Tüm hakları saklıdır.