Sezen Aksu ile Haris Alexiou yardım konseri verdi.
17 Ağustos yıkımı kendi kültürünü inşa etti
Bugün, sekizinci yıldönümünde bulunduğumuz 7.4 şiddetindeki büyük Marmara depremini kültürel refleks üzerinden de hatırlamanın tam sırası. ZilZal adlı kısa filmi, bu çerçevede hemen anmak gerek. Mehmet Bahadır Er imzalı ve ödüllü bu film, 'gece görüşü' efekti açık bırakılmış bir video kamerayla, genç bir kızın deprem şokunu bize belgesel ve dramatik bir bakışla aktarıyor. Depremi işleyen bir diğer çalışma da, yönetmenler Yağmur ve Durul Taylan'dan. 1509 İstanbul Depremi'ne göndermeyle Küçük Kıyamet ismini alan ve Başak Köklükaya ile Cansel Elçin'in başrolleri paylaştığı filmde, orta halli bir ailenin çıktıkları tatil öncesi yaşadıkları anlatılıyor. Yine, yönetmen Ezel Akay'ın da, 17 Ağustos üzerine bir film çalışması olduğu biliniyor. Akay proje safhasındaki filmde, organizatör Sami Dündar'ın Her Şeyin Bittiği Yerden adlı kitabından, onun hikâyesini işliyor. Dündar, Gölcük Donanma Komutanlığı devir teslim töreni organizasyonunu bitirdikten sonra, fay hattının içine alıp yok ettiği orduevinde 27 saat göçük altında can çekişmiş. Kurtarıldığında, öldü sanılıp ceset torbasına konulmuş. Tesadüfen yaşadığı anlaşılınca, ailesi ve dostlarının yardımıyla İstanbul'a getirilmiş. Tedavi olduğu hastanede, iki kez daha ölümü yenmiş. Yürüyemez raporuyla taburcu edildikten üç ay sonra bastonları ile ayağa kalkmayı başarmış. 17 Ağustos ertesinde Benetton firması, 15 Aralık itibariyle Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile işbirliğine girerek 'Hayatı Renklerle Örüyoruz' projesini ortaya koymuştu. Proje çerçevesinde rengi ve modelini Benetton'un belirlediği şallar, Çadırkent'teki 250 kadın tarafından örüldü. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ise aynı günlerde üç akşam boyunca, Mydonose Showland'da Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan ve Beyazıt Öztürk'ü buluşturdu. Yardım amaçlı gösterilerden 250 milyar lira elde edildi. Yine, Sezen Aksu ve Haris Alexiou'nun 7 Kasım konserinden de 40 milyar lira hasılat elde edilmişti. Depremi izleyen günlere rastlayan bir diğer önemli kültür girişimi ise 6. Uluslararası İstanbul Bienali idi. 20 sanatçı, yapıtlarını depremzedeler yararına bağışlayarak, uluslararası bir müzayede düzenlenmesini istedi. Bu müzayededen binlerce dolarlık gelir elde edildi. Toplanan parayla deprem felaketinden zarar görenler için hazırlanacak çeşitli rehabilitasyon programlarına fon oluşturuldu. Ayrıca İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, bienalin bütün bilet gelirlerini de bu fona aktardı. 17 Ağustos Depremi'nin ardından, hayata bağlanmak için yapılan çalışmalardan biri de çocuklarla gerçekleştirilen fotoğraf atölyeleriydi. Çalışmalar, Özcan Yurdalan ve Mehmet Kaçmaz'ın Çocuklarla Fotoğraf (Fotoğraf Vakfı Yayınları) kitabında toplandı. Diğer yandan, edebiyat dünyası da 17 Ağustos dramına seyirci kalmadı. Sevgi Özel, Çınar Yayınları tarafından basılan Yıldızlar mı Suçluydu? adlı romanında dönemin siyasi, psikolojik ve sosyal çöküntüsünün manzarasını farklı öykülerle harmanladı. 17 Ağustos'u temel alan bir diğer kitap ise, Bu Yayınevi etiketi ve Yüreklerde Fay Hattı başlığıyla, yazar Mehmet Güler tarafından kaleme alındı. Depreme konu olan bir diğer roman ise, Mualla Orhon'un, Soğuk Yaz adlı çalışması oldu.
Yayın tarihi: 28 Eylül 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/28/cm/haber,8A9CB007B2544389AFC4BFD04404945E.html
Tüm hakları saklıdır.