Bu camiada kalsaydım hem kanser hem kalpten ölürdüm
İLİŞKİLİ HABERLER
Bu camiada kalsaydım hem kanser hem kalpten ölürdüm
Kadir İnanır'ın bir röportajında "Balık tutuyordu onu yapımcıyaptım" sözlerine OsmanYağmurdereli'den cevap geldi: Bunlar siyasiyıpratma politikaları. Beni oyapımcı yapmadı. Ben 12 yıllık yapımcıyken Marziye'de birlikte çalıştık
AKP'den milletvekili olmanınbugüne kadar aldığı en doğru karar olduğunusöyleyen Yağmurdereli ekledi: Ben demek ki bucamianın içinde biraz dahakalsaydım hem kanserdenhem kalpten ölecektim. Beni Allah korumuş!
Milletvekili olduktan sonra eski dostu Kadir İnanır'ın "Balık tutan bir adamdı, aldım onu yapımcı yaptım" açıklamalarıyla beyninden vurulmuşa dönen Osman Yağmurdereli, İnanır'ın sert eleştirilerinin altında siyasi bir yıpratma çabası hissettiğini söylüyor. Hayatında yaptığı en iyi şeyin milletvekili olmaya karar vermek olduğunu dile getiren Yağmurdereli, "Bu camianın içinde biraz daha kalsaydım hem kanserden hem kalpten ölecektim" diyor. Bir süredir kanser tedavisi gören Yağmurdereli'nin rahatsızlığı da nüksetti. AKP milletvekili olan yapımcının kullandığı ilaçlar saçlarını döktü. Yağmurdereli, bütün süreci GÜNAYDIN'a anlattı...
VEKİLLİĞİ YAKIŞTIRAMADI
* Ne oldu da iki Karadenizli ve dost sanatçı birbirinize düştünüz? Kadir Bey, benim ocak ayında çıkan bir röportaj metnimi yanlış yorumlayarak, bana hakaret etti ve beni sanatçılara saygısızlık eden bir durumda gösteren açıklamalarda bulundu. O röportajda bana ünlü sanatçıların dizilerinin yayından kalkması soruldu, "Yapılan programlarda yeni bir şey yok. Fatma Girik bundan 10 sene evvel ne yaptıysa onu yapıyor. Oysa Türkiye oraları çoktan aştı, izleyici yeni yüzler istiyor. Sürekli dizi değiştiren sanatçıyı istemiyor. Oyuncular para kazanmayı ön planda tuttukları müddetçe bu tarz darbeleri yiyecektir" demişim. Bunun neresinde eski sanatçıların bittiğini söylemiş oluyorum? Seçici olmaları gerektiğini söylüyorum. Ben mecbur muyum her röportajımda Kadir İnanır'ı övmeye?
* Ama herhalde bu sözlere kırılmış ve üstüne alınmış İnanır... Abi-kardeş ilişkisini bozacak bir şey yapmadım. Ben, milletvekili olduktan sonra insanların bana daha yakın daha sıcak ve dost olmaları gerekirdi diye düşünüyorum. Demek ki bana yakıştıramıyor miletvekilliğini. "Hiç bir görüşü AKP ile uyuşmazdı" diyor. Oysa kimse benim siyasi görüşlerimin demokrat, muhafazakar ve milliyetçilik dışında olduğunu iddia edemez. Eski bir dostumla böyle duruma düştüğüm için üzgünüm. Beni o yapımcı yapmadı, 12 yıllık yapımcıyken Marziye'de birlikte çalıştık. Marziye'yi yapmam için ısrar eden kendisidir. Herkes gücü kadar bir şey yapabilir. İnanır'ın yapımcı yaratma gücünün olup olmadığını bilmiyorum.
İÇKİ MASASINA MEZE OLMAM
* Milletvekili olduktan sonra hedef haline geldiğinizi mi düşünüyorsunuz? Böyle düşünmüyordum ama arkadaşlarım bunların altında yıpratma faaliyetleri olduğunu söylüyorlar. Kadir İnanır'ın siyasi görüşleri zaten bellidir. Çok zoruma gidiyor; ben sanat dünyasına çok hizmet etmiş, onların problemlerini yakından dinleyen ve onlara en çok hizmeti verecek olan kişiyim. İnsanların içki masasının mezesi olacak adam değilim. Her akşam bir balıkçı meyhanesinin başköşesinde racon kesmek günahtır!
* Kadir İnanır ile aranızda olanların aslında siyasi bir sürtüşmenin sonucu olduğunu mu düşünüyorsunuz? Siyasetle ilgisinin yorumunu yapacak değilim. Kendisi milletvekili aday resimleri de çektirdi bayrak önünde. Ama bu bir arz-talep meselesidir. Sayın başbakan bana telefonla isteğini iletti, ben de emir telakki ettim ve sonuçta 54 yıllık yaşantımda en doğru şeyi yaptığıma inanıyorum. Ben demek ki bu camianın içinde biraz daha fazla kalsaydım hem kanser hem kalpten ölecektim; beni Allah korumuş! Uzaklaşmak istiyorum artık. Milletvekilliği uzaklaşmanın en önemli adımıydı. 1-2 yıl içinde bu işleri tamamen bırakacağım. Hayattan fazla bir şey beklemenin anlamı yok.
BEN NANKÖRLÜK ETMEDİM
* Özellikle rahatsızlığınız döneminde sizi motive eden o kalabalık sanat çevresinden kopmak moralinizi bozmaz mı? Beni sevdiğini hissettiğim sanatçılardan ayrılmak zor. Bu set ortamının bana kattığı enerjiyi, sağlık katkısını göz ardı edemem tabii. Ama vefasızlıklar da çok yıpratıyor. Ben hiç kimseye vefasızlık nankörlük etmedim. Benim nankörlük etmediğimi Türkiye'de Kadir İnanır hariç, herkese sorabilirsiniz.
* Siz bu tür polemiklere pek girmezdiniz eskiden! Evet, hiçbir problemim olmadı kimseyle. Bir tek bir eski gazeteci arkadaşım sağlığımla ilgili bir şey yazdı 'kanserse niye saçları dökülmedi?' diye... Haksızlığa uğradığım için cevap verdim. Onun dışında kimseyi kırmam. 'Türkiye'nin Osman Abi'si olmamın nedeni budur. İnsan yaptığı iyilikleri söylemez ama insana sorarlar, 'kaç çocuk okutuyorsun, kaç eve bakıyorsun' diye... 'Kaç tane yardıma muhtaç sanatçı için senaryolarınızda rol yazdırdınız' diye... Yıllarca sanatçılar arasında hep Sibel Can, Hülya Avşar, Mehmet Ali Erbil, İbrahim Tatlıses, Beyaz mı vergi rekortmeni olmalı diye sorarlar. Yapımcı iş yapıyor, para kazandırıyor bir de hakaret işitiyor üstüne. 'Işıkçıydı, sesçiydi, uvertür sanatçıydı, yapımcı yaptım' diyor. Ben de Hafta Sonu gazetesinin yıllar önceki başlığını hatırlıyorum, 'Türkan Şoray nihayet Kadir İnanır'a yeşil ışık yaktı!' Herkesin bir başlangıç noktası var. Mühim olan insanlara iftira atarak karalamamaktır.
İLİŞKİLİ HABERLER
Bu camiada kalsaydım hem kanser hem kalpten ölürdüm
Yayın tarihi: 18 Eylül 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/18/gny/haber,35ACFB2342894D74AA1FE41C60D7E2F1.html
Tüm hakları saklıdır.