'Türbanlı öğrenciler okula alınmalı'

İngiliz Paynter beş yıl önce Türkiye'ye yerleşmiş. Sergilerde küratör olarak çalışan Paynter'a en çok, türbanlı öğrencilerin üniversiteye alınmaması garip geliyor.

* Burada bir kaos ortamı var. Bu da ülkeyi hem cazip hem de biraz ürkütücü hale getiriyor. Kapınızın önünden adım atar atmaz, mutlaka bir tanıdığa rastlıyorsunuz. Şehir çok hareketli ve yaşıyor. Bu hem iyi hem de biraz yalnız kalmak istediğinizde kötü.

* Bu yıl yedi aylığına Londra'ya geri gittim ve döndüğümde şehrin ne kadar değiştiğine tanıklık ettim. AKP geçtiğimiz dönem boyunca ülkede birçok reform gerçekleştirdi, bunu göz ardı etmek olmaz. Ekonomi daha da güçlendi, yatırımlar arttı, bu da Türkiye'yi diğer ülkelerin gözünde daha güçlü bir konuma getirdi.

* Kültürel alanda eksiklikler var. Daha fazla müze, sanat galerisi açılmalı. Turizm için sanat da artık çok önemli.

* Avrupa Birliği sizin için çok önemli bir hal aldı. Ben mutlaka kabul edileceğinizi düşünüyorum ama daha önünüzde uzun bir süre var.

* Hayrünnisa Gül'ün başörtüsü neden bu kadar panik ve yankı yarattı anlamadım. İngiltere'de Tony Blair'in eşi taksa büyük bir gelişme olarak kabul edilirdi.

* Başörtüsü takıyor diye, üniversiteye kız öğrenciler gidemiyor. Ben bu durumu korkunç buluyorum. Sanırım bunun nedeni bazı dengeleri korumaya çalışmak. Parası olan, yurtdışında gidip eğitimini tamamlıyor, olmayansa maalesef okuyamıyor. Oysa her şeyin başı cehalet değil mi? Bence Gül, üniversiteye gitmek isteyen bu öğrenciler için bir umut olacak. Kurallar değişir demiyorum ama hiç olmazsa bir umut doğuyor.

* Türkler etraflarına saygı göstermiyor. Karadeniz'de plaja gittik. Muhteşem kumsallara herkes çöp atıyor. Bu kadar mükemmel bir ülkeyi bu kadar çabuk ve kolay kirletmeye nasıl içiniz el veriyor. Dediğim gibi tüm bunlar eğitimsizlikten kaynaklanıyor.