'Aşk Tarifi' tutmamış

Yemek yemeden aşk olur mu? Olmaaaz! Karşılıklı iki lokma yemeden aşka aşk denmez. Pekiiii, yemeği düşünmeyen, yemeği sevmeyen adamdan tutkulu aşık olur mu? Aa! Şaka mı bu? Sofrada tanırsın birbirini. Sarımsak-soğandan kaçar mı, tatlıyı atlar mı, ekmeği zeytinyağına banar mı görürsün. Aslında birbirinize ne kadar benzeyip benzemediğinizi görürsün (doydum bitti değil, ince bunlar). Sonra evde yemek pişirme faslına geçersin. Hiç tartışmasız seksi erkek modeli No 1: Yemek pişiren erkektir! Tabii sözüm Obez Usta'dan dışarı!. Misal bizim kızlarla en unutulmaz film sahnemiz 'New York'ta Sonbahar' filminde Richard Gere'in mutfakta makarna salatası yapıp konuklarına ikram ettiği sahnedir. Sinemada bir baktık 'domates olalım doğra bizi, makarna olalım haşla bizi' bakışı yüzümüze yapışmış, elimizi sol göğsümüzün üstüne götürüp perdeye bakakalmışız. Adama bak, hem nefis yemek pişiriyor, hem çok yakışıklı! Tam genç kız rüyası! Şimdilerde bir yemekli film daha var vizyonda; 'Aşk Tarifi'. Afişinde bir kadın-bir erkek mutfak önlüklerini giymişler. Nasıl çekici... Ooooh! Hem yemek, hem aşk, hem de sinema desenize. Acilen gittim tabii.

SIKICI DEĞİL EKSİK
Konumuz şu; Kate (Catherine Zeta Jones) işinden başka odak noktası olmayan, tek başına yaşayan ünlü bir şefken yeğeni yanında yaşamaya başlar. Bunun üzerine patronu Paula mutfağına operalar söyleyen, neşesiyle düzeni bozan Nick'i (Aaron Eckhart) alır. Gerisi sıkıcı değil ama eksik bir film olan 'Aşk Tarifi'nde. Bana göre filmin en güzel anı, Nick'le küçük kızın yemek pişirme sahnesinde. Gerisinde ne iştah açıcı bir yemek pişirme sahnesi kalıyor insanın aklında, ne de aşk... Gelin görün ki tarifi tam tutmasa da, yeniden izleme isteği uyandırmasa da yaz boyu izlediğim sıkıcı filmlerden ve izlemek istemediğim fantastik filmlerden sonra tavsiye edeceğim. Tabii çıkışta sevgilinize domatesli spagetti pişirmenizi duble tavsiye edeceğim! Aman aşkınızı yemeksiz bırakmayın. Aç kalır sonra...