Gizemli mekânlar arıyor

- Dünya hızlanıyor; küçülüyor ve ısınıyor. Moda ve yaratıcılık bununla nasıl başa çıkıyor? - Bu durumun olumlu yanlarına baktığımızda, farklı ülkelerle aynı anda ve çok hızlı iş üretebilme şansınız oluyor. Bir ülkede çektiğiniz resmi meslektaşlarınıza, New York'a gönderebiliyorsunuz. Onlar da rötuşlayıp başka bir kentteki ofise aktarabiliyor. Hızlı iletişim, beraberinde önünüze açılan birçok yeni kapıyı da getiriyor. Ama sosyal yönüne baktığımızda, bunun olumsuz yanları da yok değil. Bunlar hakkında konuşmak istemiyorum çünkü bu hikâyenin sonu gelecek gibi değil... - Fotoğraf anlayışınızı biraz anlatır mısınız? - Önce, fotoğraflarıma mekân bulmak adına bir tür keşif süreci yaşıyorum. Bir imgeyi yaratmanın, zaten sen onu aradığın sırada ortaya çıkanlardan ibaret olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda yapmaya çalıştığım, insanların hızla çevirdiği bir derginin sayfaları arasında, benim karelerimden biri karşısında durabilmeleri. Dursunlar ve oluşturduğum görüntünün içinde gönüllü olarak bir şeylerin peşine düşsünler istiyorum. Bu nedenle de içinde gizemin yoğun olduğu, öyküsü olan mekânları bilhassa tercih ediyorum.