'Oasis'le takıldık'

- Günlük yaşamda bir moda fotoğrafçısı nelere dikkat ediyor? - Bir fotoğrafçı olarak önce duyarlılığınızın olması gerek. Bu bir yetenek mi bilemiyorum. Herşeye farklı bakmak, dışarıdan bakmak, cemiyeti haricen duyumsamak... Bunlar beni yönlendiriyor. Bu duyarlılık şeyleri farklı yansıtmama yol açıyor. Ben bu 'yeteneğin' veya farklılığın moda fotoğrafçılığıyla değil, fotoğrafçı olmakla ilgili olduğunu düşünüyorum. Çekimler için küçük fikir defterleri tutuyorum. Örneğin İstanbul'daki eski bir fotoğraf dizimde, günlük hayatta, sıradan bir taksi şoförü ile çalışmıştım. Evet, adam alelade biriydi ama, ben günlük hayattan ayıkladığım bu insanı kendi hayal gücümle yeniden görmeye ve yansıtmaya çalıştım. Böylece insanların Türklerin nasıl giyindiği ile ilgili olarak kendiliğinden bir fikri oluştu. - Oasis, Diane Kruger... Şöhretlerle çalışmak nasıl? - Oasis çok rahattı. Öyle ki, birlikte takıldık diyecek kadar. Son derece saygılı ve hoşgörülü davranıp seni rahatlatmaya çalışıyorlar. Ama başka bir şöhret modeli var ki, o seni sırf kendi kafasında daha iyi göründüğüne inandığı için bir makine gibi kullanıyor ve sen, sana poz verdiği sırada bu yapaylığı onda hissedip soğuyabiliyorsun. Bu tür insanları sevmiyorum. Ben daha çok portreler üzerine çalışıyorum. Şöhretlerin şöhret olmaları değil, ilginç insanlar olmaları da gerekiyor.