Suda kalan boşluk

ÖNCE Cüneyt Koryürek'in masasında rastladım, bu İngilizce metne.. Dostu, Jerome Boyle fakslamış ona..
Aldım bir kopyasını gazeteye getirdim. Sonra Tuncer Hendekli'nin bana yolladığı faksın içinde aynı hikâye çıktı. Gene İngilizce, ama başka sözcüklerle.. Belli bir başka dilden, İngilizceye çevrilmiş. İkisinin de altında
"Yazarı bilinmiyor"diyor.. Okurken, Uzakdoğu felsefesi geldi aklıma.. Bir Hintli, ya da Çinli filozoftan naklettiler İngilizceye farklı kişiler belki..
Bilmem.. Bildiğim, öykü, çok ama çok güzeldi. İngilizcede böyle büyülü metinler bulunca, Kurthan Hocam'ı ararım hep, çeviri için.. Ona faksladım.. O da bana faksladı, Türkçesini.. Adım gibi biliyorum, bunu da kesip saklayanlarınız çok olacaktır..

Hatırla!..
Bazı günler olur,
Dünyanın en önemlisi
Zannedersin kendini

Bazı günler olur
Benliğin, bencilliğin
Çiçek açar.

Bazı günler olur
Varsayarsın,
En büyük sensin,
Sen olmasan dünya
Dönmez,

Ve senden doğan boşluğu
Kimseler dolduramaz!.

Talimatım, tavsiyem
Şudur sana
O zaman
Ruhunu mütavazi kılar

Bir kova al
Ve içine su doldur
Elini daldır kovaya
Bileğine kadar
Ve çek çıkar bileğini oradan
Geride kalan boşluğa bak

Kalan boşluk
Ne kadar özlendiğinin
Ne kadar arandığının
Ölçeğidir.

Suya daldırırken elini
Çalkala,
Gönlünce su sıçrat etrafa
Ama dur, durala, bekle biraz
Birkaç saniyede görürsün
Aynı suyun
Senden önceki hali neyse
Yine o haline döndüğünü.

Zarif bir örnek verdim size
O kıssanın hissesi basittir.
Ne yapabileceksin
Yapabileceğinin en iyisini yap!
Yaptığınla gurur duy!
Ama, sakın unutma!
Tek değilsin ölümlü dünyada
Sen gidersen
Yerine gelecek elbette bulunur

Bu sabah evden çıkarken, saksılarımı sulamak için kullandığım kovaya ağzına kadar su doldurdum ve kolumu dirseğime kadar soktum içine..
Sonra mümkün olan en hızla çektim dışarı.. Suda bir boşluk, çok kısa da olsa bir boşluk yaratabilir miyim, diye.. Belki yaratmışımdır, ama gözümün algılayamayacağı kadar kısa sürdü bu.. Bırakın boşluğu, izi bile yoktu, az önce, suyu darmadağın eden kolun..
Sanırım bu deneyi, arada bir kendi kendime tekrarlamam gerek!.
(18 Aralık 1995'te yayınlandı)