Günümüz kadınlarına bakıyorum da hepsi sığınmacı bir yaklaşım içinde. Ama sorun şu ki, gerçeklere değil yalanlara sığınıyorlar. Misal, o kadınlardan bazıları diyor ki: "Herkesin patır patır boşandığı bir zamanda evlenip de ne yapacağım?" Ben de o kadınlara "Siz bunu benim külahıma anlatın!" diyemeyeceğime göre; ancak şu soruyu sorabilirim: "Karşınıza iyi bir kısmet mi çıkmadı!?" Aslında belki de iyi bir kısmet çıktı. Ama çoğu kadın evlilikten 'medet umduğu' için, ayağına kadar gelen kısmeti belki de göremedi. Unutmamak gerekiyor ki, evlilik sadece bir kurum. Evlendiğiniz zaman beklentilerinizin vitesini küçültüp, özverinizin vitesini büyütmek zorundasınız. Bir de ne istediğinizi ta başından beri bileceksiniz. Ne istediğini bilmeyen kadının sonunu da yine siz biliyorsunuz. Toplumda; 'kız kurusu' damgasını yediği gibi, bir de elaleme hesap veriyor. Evde kalan kızcağız sonra da bahaneler üretip, diyor ki: "Evlenip de ne yapacağım? Evlenenleri de görüyoruz! Hepsi patır patır boşanıyor." Vallahi benden söylemesi. 'Kız kurusu' olacağıma, evlenip de ayrılmış bir kadın olmayı tercih ederdim. En azından "Denedim ama olmadı" derdim. Sonra da komik bahaneler üretmezdim.
Yayın tarihi: 30 Ağustos 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/30/gny/haber,322B4ED828F84ECEAD1618BCA919AA0E.html
Tüm hakları saklıdır.