Yine başa mı döndük?
Ünlü olmasının tek nedeni var: Türkiye'nin en çok konuşulan kadını Hülya Avşar'ın 'biricik, şımarık' kız kardeşi olması... Ne iş yaptığı belli değildir, bir baltaya sap olamamıştır ama bir şekilde hep hayatımızın, mesleğimizin içindedir Helin Avşar. Aşklarıyla, gece gezmeleriyle, sarhoş görüntüleriyle, Paris Hiltonvari meslek seçimiyle, en son da 'tuvalette sevişti, yok hayır sevişmedi' tartışmalarıyla gündemden hiç inmiyor. Ne yapıyor ne ediyor, kıyıdan köşeden bir yerlerden gündeme gelmeyi başarıyor. O gündem yaratmasa gündem onun ayağına geliyor! İnsan bu kadar ballı olur yani! Küçük Avşar bu kez acayip entelektüel bir tartışmanın ortasına düştü; Kürtlüğü tartışılıyor. Yani magazin figürü deyip geçmemek, küçümsememek lazım. Türkiye'nin en büyük sorunlarından Kürt meselesi bile onun adı üstünden tartışılıyor. İnsan gülsün mü ağlasın mı karar veremiyor. Neyse sadede geleyim...
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu durdu durdu herkesin balıklama atlayacağı son günlerin en bomba haberini patlattı! Durup dururken Kürtler'e ilişkin garip sözler sarf etti, nereden aklına estiyse Avşar Ailesi'nin Kürtlüğüne de itiraz etti: "Kendini Kürt sanan pek çok insan yanılıyor. 'Benim annem Kürt'tür' diyen Hülya Avşar da aslında Türkmen asıllıdır. Avşarlar'dan Kürt çıkmaz" buyurdu. 'Nasıl yani!' diyecektik ki Emral Avşar çıktı, delikanlı gibi yaptı açıklamasını: "Avşar soyadı eşim Celal Bey'indir ve kendisi Kürt'tür. Bütün Avşar sülalesi Kürt'tür, hatta Helin de Kürtçe bir isimdir" dedi. Koca koca adamlar oturmuş Amerika'yı yeniden keşfediyor diye düşündüm. Balık hafızalıyız, her şeyi unutuyoruz. Halbuki Helin'in adıyla ilgili çok uzağa gitmeye gerek yok! Hatırlayınız; Kürt dergisi Esmer, 2005 Kasım sayısında 'Kars'ın şımarık Kürt Kızı' başlığıyla Avşar'ı kapak yapmış, aile geçmişini sayfa sayfa anlatmıştı. Derginin yayın danışmanı, gazeteci Muhsin Kızılkaya da yazdığı Hülya Avşar yazısının sonuna şöyle bir not eklemişti: "Hülya Avşar'ın Kürtlüğünden şüphesi olan varsa, kardeşinin adına baksın..." Keşke Türk büyüğümüz Sayın Halaçoğlu, araştırma yaparken şu dergiyi de buldurup bir göz atıverseymiş! Derginin yayın yönetmeni Ferzende Kaya'nın kaleme aldığı beş sayfadan oluşan yazıda da baba Celal Avşar'ın 14 çocuklu kalabalık bir Kürt ailesinden geldiği ve ailesinin bir Türk kızını gelin almak istemediği için anne Emral Avşar'la kaçarak evlendiği anlatılıyor. Avşar Ailesi'nin Ankara'ya taşındıktan sonra da Kürtçe konuşmaya devam ettiği belirtiliyor. Ufak bir not daha... Aynı dergi Mehmet Ali Erbil'in dedesinin de Kürt kökenli olduğunu ortaya çıkarmış, seceresini bir bir yazmıştı. Halaçoğlu, buna da itiraz etmek isterse bilgisi olsun diye hatırlatıyorum...
Bu tartışmaların etrafında dikkatimi çeken ise bambaşkaydı... Kimliğini hiçbir zaman saklamayan ve kapak olduğu Esmer dergisine de "Ben Kürt kökenliyim. Kars'ta doğdum. Birazcık Kürtçe konuşurum. Büyükannem Türkçe bilmezdi. Bana kendisinden söz ederken benim kökenim Kürt'tür' derdi. Babam güzel Kürtçe konuşurdu" diyen Avşar'ın dün SABAH'taki açıklaması iki yıl öncesine göre hayli politikti: Türküm ya da Kürdüm desem ne fark eder. Hepimiz Allah'ın kuluyuz!
Yayın tarihi: 22 Ağustos 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/22/gny/sever.html
Tüm hakları saklıdır.