Sağlıklı insanlar da kalp krizi geçirebilir
Aile geçmişinde kalp sorunu bulunmayanların, kendisinde de herhangi bir kalp problemi olmayan özellikle genç ve orta yaş grubundaki kişilerin de çeşitli nedenlerle kalp krizi geçirebileceğini belirten uzmanlar, sigara, üzüntü ve aşırı heyecanın kalp krizini tetiklediğini söylüyor..
Genel Cerrah Dr. Osman Naci Çelik, sağlıklı kalbe sahip insanların da bazı nedenlerden dolayı kalp krizi geçirebileceğini kaydetti. Uzman Doktor Çelik; "Ekonomik sıkıntı, sigara, yanlış beslenme, stres gibi unsarlar kalp krizinde çok etkili faktörlerdir. Kalp krizi hiç belirti vermeyebilir. İlk belirti de bir kalp krizi olabilir ve geçirilen krizle kişi hayatını kaybedebilir. Bütün gün sigara içmeyen bir kişi ardı ardına 4 -5 tane sigara içerse, onu büyük bir felaket bekliyor. Sağlıklı bir kalbi de olsa kalp krizi geçirme olasılığı çok yüksek." dedi.
Kimseye kalp krizi geçirmeme garantisi verilemeyeceğini kaydeden Dr. Çelik, şunları söyledi: "Kalpte organik hiç bir bozukluk yok, sağlam kalp ama enfarktüs geçiriyor. Bu tür vakalar çok arttı. Kalp krizi olarak da bilinen akut miyokard infarktüsü, kalbin kendisini besleyen ve koroner arterler adı verilen damarlardaki anormal bir gelişim olan hassas plağın, çeşitli faktörlerin etkisi altında yırtılmasıyla koroner damarda tıkanmaya yol açarak, o bölgedeki kalp kasının beslenememesi ve ölümüyle sonuçlanan ciddi bir klinik tablodur. Koroner arterlerdeki hassas plağı kolesterol ve kırmızı kan hücreleri oluşturur. Hassas plak, stres ve ağır eforun tetiklediği, tansiyon yüksekliği ve plak yapı özelliklerinin de içinde olduğu bir dizi faktörün etkisiyle yırtılarak kalp krizini başlatır."
Genel cerrah Osman Naci Çelik, kalp krizli hastalarda çoğunlukla bilinen risk faktörlerinin; 40 yaş üzeri olmak, erkek cinsiyet, ailede kalp hastalığı öyküsü, hipertansiyon, bozuk kolestrol profili, şişmanlık, şeker hastalığı, hareketsiz yaşam tarzı ve bazı metobolik hastalıklar v.b. olduğuna dikkat çekti. Çealik, şöyle devam etti: "Kalp krizli hastalardaki esas şikayet sıkıştırıcı, ezici karakterli, genellikle otuz dakikadan daha uzun süren, çok şiddetli göğüs ağrısıdır. Göğüs ağrısının yeri çoğunlukla tanımlanamamakla birlikte, göğüs kemiği arkasında basınç hissi şeklinde hissedilir. Omuza ve sol kola yayılabilir. Sempatik aktivite yükselmiştir. Hastalarda genellikle ölüm korkusu anksiyete, hava açlığı, soğuk terleme, çarpıntı, bulantı ve ani halsizlik görülür. Kalp krizli hastalarda hastanın tansiyonu normal veya artmış olarak ölçülür. Ancak etkilenen kalp kası sahası genişse veya sağ kalp kası bölgesi etkilenmişse tansiyon düşer ve hatta şok görülebilir."
KALP KRİZİ SIRASINDA NELER YAPILMALI?
Kalp krizi geçiren bir hastayla karşılaşıldığında yapılması gerekenleri anlatan Dr. Çelik, ilk yardımı yapacak kişinin öncelikle kendisini sakinleştirmesi gerektiğini ve daha sonra serin kanlı bir tavırla yaklaşımda bulunmasını tavsiye etti. İlk yardımda bulunan kişinin hastaya onu anladığını hissettirmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Çelik şöyle devam etti:
"Hastayı sakinleştirdikten sonra kısa sorularla, hastalık bilgilerini almaya çalışın. Eğer hastadan bilgi almak imkansızsa, yakınlarından aynı bilgileri almaya çalışın. Size yakın zamanda ulaşılabilecek ambulansa haber vererek yardım isteyin. Hastanın pozisyonu rahat değilse, hastayı yormadan ve yürütmeden yarı oturur pozisyona getirin. Sıkı elbiseler giymişse, göğüs bölgesindeki düğmeleri açın. İdeal pozisyon için hastayı alacağınız oda mümkünse havadar (pencereleri kolay açılabilir) olmalı. Odanın pencerelerini açarak içeriye daha fazla oksijen girişini sağlayın. Unutmayın ki, kalp krizli hastaya efor sarfettirmek, kalbin oksijen tüketimini arttırarak etkilenen kalp sahasının genişliğini arttırdığı gibi yeni kriz oluşumuna da neden olabilir. Kalp krizi geçiren hastada şok belirtileri varsa, yaptıklarınıza ek olarak, hastanın ayaklarının altına 3 - 4 sert yastık yerleştirin. ıÜüHastanın yanında sizden başka birileri varsa, onları güzel bir şekilde yönlendirerek yardım isteyin. Hastalık bilgilerini alıp durum değerlendirmesi yaptıktan sonra Acil Yardım / Ambulans Servisine haber vermesi için birini görevlendirirken, diğerleriyle hastaya uygun pozisyon verme gibi girişimler yapabilirsiniz. Böylece hem zaman kazanırsınız, hem de hasta yakınlarını panik içinde olmaktan kurtarırsınız. Kalp krizli hastalarda bizim karşılaştığımız yaklaşım hataları, hastalığı bilinen yaşlı hastalarda değil, ilk defa kalp krizi geçiren nispeten genç (40 yaş civarındaki) erkek hastalarda ve muhtemelen hastayı yeterince anlayamamaktan kaynaklanmaktadır."
Yayın tarihi: 22 Ağustos 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/22/gny/haber,EF95173FF46B4DCB868692636984D151.html
Tüm hakları saklıdır.