kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Ağustos 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Cevap ve düzeltme metni

Sabah Gazetesi'nin 22 Mayıs 2007 tarihli nüshasında, Hıncal Uluç'un köşesinde güya Fatih Altaylı'ya söz vermek görüntüsü altında, yayınlanan yazıda, müvekkilim Aydın Doğan ve Yönetim Kurulu Başkanı olduğu şirketleri hakkında hayasız iftiralara yer verilmiştir. Müvekkilimin kişilik haklarını ve itibarını ağır şekilde zedeleyen bu yazı hakkında yargı yoluna gitme hakkımızı saklı tutarak bu iftira ve karalamalara aynı köşeden cevap verme hakkımızı kullanıyoruz: 1. Yazıyı kaleme alan kişi, açık bir kasıtla, müvekkilim Aydın Doğan'ın "Vergi kaçakçılığı tescil edilmiştir" diyerek kendisini kamuoyu önünde vergi kaçakçısı olarak ilan etmektedir. Bu ifade ya cahillik, ya da açık bir kin ve düşmanlığın eseri olabilir. Söz konusu olay, Petrol Ofisi ve İş Bankası'nın ortaklık dönemine aittir. Yapılan işlem bir vergi kaçakçılığı değil, vergide yorum anlaşmazlığıdır. Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesi, "Vergi kaçakçılığını" açık bir şekilde tarif etmektedir. Aynı Kanunun, uzlaşma ile ilgili Ek 1. maddesinde, kaçakçılık suçu dolayısıyla oluşan vergi cezasının uzlaşma konusu yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu maddenin anlamı şudur: "Maliye Bakanlığı bir vergi kaçakçısı ile uzlaşma masasına oturamaz. Nitekim Maliye Bakanlığı da bunu vergi kaçakçılığı olarak görmediği için masaya oturmuştur. Dolayısıyla Aydın Doğan'a vergi kaçakçısı demek, hem ahlaken hem de hukuken ağır bir suçtur. Bu iftirayı atanlar yargı önünde hesabını verecektir. 2. Petrol Ofisi'nin söz konusu vergi uygulaması, o dönemdeki iki ortak olan Doğan Holding ve İş Bankası'nın uzman hukukçuları tarafından bütün ayrıntıları ile incelenip gerçekleştirilmiştir. Nitekim bu ihtilaf ortaya çıktıktan sonra dünyaca tanınmış iki bağımsız denetleme şirketi, bu vergi uygulamasının tamamen hukuka uygun olduğu şeklinde görüş bildirmiştir. KPMC, Doğan Grubu ile çalışmayan bir bağımsız denetim şirketidir. Şirketin 28.01.2007 raporu bu uygulamanın tamamen normal olduğu şeklindedir. Bir başka denetim şirketi olan Denet de 19.01.2007 ve 16.03.2007 tarihlerinde iki ayrı raporda yapılan işlemin kanuna uygun olduğu görüşünü belirtmiştir. Türkiye'nin en tanınmış ve güvenilir vergi uzmanlarından Yılmaz Özbalcı, 24.03.2007 tarihinde Maliye Bakanlığı ile Mahkeme'ye verilmek üzere hazırladığı raporunda aynı yönde görüş bildirmiştir. Ayrıca Petrol Ofisi'nin bağımsız denetçisi olan Deloitte Touche ve Doğan Holding'in bağımsız denetçisi Price Waterhouse, yaptığı inceleme sonunda, şirketin vergi uygulamasını kanuna uygun gördüğü için karşılık ayrılmasına gerek görmemiştir. Uluslararası denetim şirketlerinin kurallarını ve titizliğini bilen insanlar, bunun ne anlama geldiğini anlar. Ama cehalet ve nefretten gözü dönmüş bir kalemşörün bu hukuki ve ahlaki gerçekleri anlamasını bekleyecek kadar saf değiliz. İyi niyet ancak iyi niyet sahibi insanlardan beklenebilir. 3. Yazıyı kaleme alan kişi, cehaletiye birleştirdiği kötü niyetini, Maliye ile yapılan uzlaşmada "Cezanın kuşa çevrildiğini" söyleyerek devam ettirmiştir. Maliye Bakanlığı'nın bugüne kadar yaptığı uzlaşmaları, gazete sayfalarından izleyen herhangi bir okuyucu bile bu ifadenin hayasız bir iftira olduğunu farkedebilir. Maliye Bakanlığı bugüne kadar çok sayıda uzlaşmayı sonuçlandırmıştır. Bunlar arasında tamamen sıfırlanan uzlaşmalar vardır. Yüzde 10, yüzde 20, yüzde 30'la sonuçlananlar da bulunur. Yani bu konuda Petrol Ofisi'ne yapılmış özel bir muamele kesinlikle söz konusu değildir. Ayrıca dünyanın her yerinde birçok şirket, maliye bakanlıkları ile bu tür vergi ihtilaflarına düşer ve uzlaşmalara gider. Bunlar şirket devlet ilişkilerinin en normal işlemleridir. Geçmişte bu tür yüzlerce uzlaşma olduğu halde, bu kötü niyetli kalemşörün yazdığı sütunda bunlar için "Kuşa çevrildi ifadesi" hiç kullanılmamıştır. 4. Danışılan vergi uzmanları ve denetim şirketlerinin tamamı, müvekkilimizin sonuna kadar haklı olduğunu ve kesinlikle yargıya gidilesi gerektiği tavsiyesinde bulundu. Yargılamanın uzun süreceği, bu süre içinde şirket hisselerinin etkileneceği, özellikle de küçük yatırımcının zarar göreceği dikkate alınarak uzlaşma yolu tercih edilmiştir. Ama bunun bazı kötü niyetli kişilerce "Vergi kaçakçılığının tescili" olarak takdim edileceğini tahmin edilememiştir. İyi niyetli ve kendinden emin bir insan tahmin de edemez. 5. Müvekkilimin bütün kamuoyuna açıkça ifade etmek istediği husus; "Vergi kaçakçılığı şerefsizce bir eylemdir. Bir insanın ülkesine karşı işleyebileceği en ağır suçlardan biridir. O nedenle vergi kaçıranlar şerefsiz, hayasız insanlardır, vergi kaçırmanın vatan hainliği" olduğudur. Ancak aynı şiddetle şu duygularını da ifade etmek isteriz ki, hayatı boyunca vergi şampiyonları listesinde yer alan, hayatı boyunca herkesi vergi vermeye teşvik eden bir insanın, vergi uyuşmazlığı ile ilgili bir konuda tamamen kasıtlı ve kötü niyetli olarak kamuoyuna "vergi kaçakçısı" olarak sunmak bundan da büyük bir şerefsizlik ve haysiyetsizliktir. Bu cevap ve düzeltme metninin basın yasası 14. maddesi gereğince aynı sayfa ve sütunlarda yayınlanmasını, diğer yargı yollarına başvurma hakkımız saklı kalmak kaydı ile vekil olarak talep ediyorum. 22.05.2007
Aydın DOĞAN Vekili Av. Şehnaz YÜZER