kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Ağustos 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Sezen ve Tarkan'dan sonra mıştışkış'la mı uğraşayım!

ŞİRİN SEVER
7 yıldır konser organizasyonu yapmıyordu yorulduğu ve piyasadan soğuduğu için. Ama kanına girdiler; İstanbul Arena ile yine konserlere soyundu ve herkesi 'star'a doyurdu. "Ben proje adamıyım, bu saatten sonra mıştışkışlar'ın menajerliğini mi yapayım?" diyor..
Ahmet San'ın dünyaca ünlü üç starı, Bruce Willis, Kevin Costner ve Steven Seagal'i ekim ayında İstanbul Arena'da sahneye çıkaracağını ilk önce GÜNAYDIN'da okumuştunuz. San'ın verdiği bu bomba haberi birkaç gün önce yayımlamış, 'röportaj birkaç gün sonra' diye eklemiştik. İşte San'ın yeni bombaları ve mesleğine dair anlattıkları...

* İstanbul Arena Türk dinleyiciyi çok ünlü isimlerle buluşturdu. Devam edecek mi yıldız yağmuru? Aşağı yukarı 11-12 Türk, 5- 6 tane de yabancı sanatçı konseri kaldı. Önce şunu söyleyeyim; İstanbul Arena'nın üstünü kapatıp kışlık mekan haline getiriyoruz. İmalat yetişirse bu kış İstanbul Arena'da, yetişmezse stadyum konserleriyle dünya starlarını müzik severlerle buluşturacağız. Ben organizasyon yapmaktan geri çekildiğim günden bugüne bir tane stad konseri olmadı. Bunun boşluğuna inanıyorum, onun için dünyaca ünlü organizatör arkadaşım Marcel Avram'la Türkiye'de Pu-Co diye bir şirket kurduk. Bu şirket sayesinde önümüzdeki yaz 50-60 bin kişiyi stadyuma toplayacak sanatçılar getireceğiz. Bunun ilk ayağı 14 Kasım'da gelecek olan Enrique Iglasias! Onunla Ankara'da da bir gençlik organizasyonu düşünüyoruz.

* Bugüne kadar gelen sanatçılar içinde sizi en çok tatmin eden, en çok hayal kırıklığına uğratanlar? Ticari açıdan mı?

* Hem ticari, hem sanatsal açıdan... Sanatsal açıdan her istediğimi buldum. Bir tek Peppino Di Capri biraz yavaşlamıştı kalp krizi geçirdiği için ama yine de salon doluydu. Bir de tango ve kung-fu şovumuz başarılı olamadı. Bunların dışında hepsi tatmin etti beni. Mesela 'Kool and the Gang'te, Sedat Aloğlu'ndan Erol Aksoy'a 3 bin kişi saatlerce ayakta dans etti. Lionel Richie üçüncü şarkıdan itibaren kimseyi oturtmadı. Çok çok güzel program yaptığımıza ve nostaljiyi yaşattığımıza inanıyorum.

* İstanbul Arena'dan önce ortalıktan çekilmiştiniz. Pop Star'ı saymıyorum tabii... O bir iş kazasıydı (gülüyor)

*
Niye öyle dediniz? Konsept olarak hoşuma gitmişti, müziğe hakikaten faydalı bir iş yapabiliriz inancıyla girdim ama ben ekran önü adamı olmadığımı anladığım andan itibaren sıkılmaya başladım.

* 30 senelik iş tecrübeniz var ama ekran önü adamı olmadığınızı bu sayede anladınız! Demek ki siz de hata yapabiliyorsunuz... Tabii tabii her zaman! Zaman zaman 'tu kaka' edilmemin nedeni de bilmeyerek yaptığım bu hatalardır. Sen 30 yıl çalış, bir televizyon programıyla şöhret ol!

* Deminki soruma döneyim. Yok olduğunuz dönemde herkes, 'piyasaya borcu var, vergi borcu yüzünden' diyordu. Doğru mu? Mesela magazin muhabirleri gece kulüplerine giderler, 10 simayı tanırlar, onları fotoğraflar ve 'ünlü playboy Alinur Velidedeoğlu' yazarlar altına. Böyle yafta gibi yapışır insana. Ben 18 yaşında başladım bu işe, yaptığım her şey hep ilklerdir ve enlerdir. Sezen Aksu, Sertab Erener, Tarkan, Mustafa Sandal, Kenan Doğulu, Burak Kut, Mirkelam, MFÖ, Emrah, Mahsun Kırmızıgül gibi çok önemli isimlerin aynı anda menajerliğini yaptım. Bu kadar gündemde olunca birilerinin ayağına basıyorsun, ister istemez bazı oklar size yöneliyor. Ben dünya normlarında bir stat konseri yapmışım, bunu yapabilmek için 8 TIR çim saha kaplaması getirmişim, bu malzeme bir gün geç gümrüğe teslim edildi diye toplu kaçakçılıktan yargılanmışım. Ayrıca her şirketin alacağı vereceği vardır. Birine 'kardeşim bir hafta sonra ödeyelim' dediğinde, adam 'Ahmet San parasını ödemiyor' diye yayıyor. Bu bad story'ler, good story'lerden daha fazla seviliyor maalesef. Dediğim gibi yoruldum, sıkıldım ve geri çekildim. Ama sanatçı organizasyonu yapmaktan geri çekildim! Bu arada İstanbul'da Park Orman diye muhteşem bir tesis yaptım. Efendy projesi, Mustafa Kemal Kültür Merkezi, TİM, Maslak Darüşşafaka... Bunların hepsi benim projelerim. Yani Sezen, Tarkan gibi sanatçılardan sonra mıştışkış'ın menajerliğini mi yapayım!

* Pardon kimin? Ben öyle diyorum hep, etraf mıştışkış kaynıyor. Dolayısıyla menajerlik yapmak istemiyorum bu sanatçılardan sonra...