2 Milyon kadın tüp bebek için sırada
SSK'lıların da tüp bebek uygulamasından yararlanabilmesinin önünün açılmasıyla, Türkiye'de şu anda yaklaşık 2 milyon kadının tüp bebek için ilgili merkezlere başvurduğu belirtiliyor.
Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Recai Pabuçcu AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı'nın Haziran ayında SSK hastalarının da Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'lular gibi tüp bebek uygulamasından yararlanabilmesinin önünün açılmasıyla, tüp bebek için hastanelere ve tüp bebek merkezlerine yapılan başvuru sayısında önemli ölçüde artış olduğunu söyledi.
Devletin, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK'lı hastalara tüp bebek tedavisi için 1260 YTL'lik yardım yaptığını ve ilaç masraflarının yüzde 80'ini karşıladığını anımsatan Pabuçcu, Türkiye'de şu anda yaklaşık 2 milyon kadının tüp bebek için beklediğini bildirdi.
Pabuçcu, Türkiye'de ilk tüp bebek uygulamasının 1989 yılında yapıldığını belirterek, ''Ülkemizde, o tarihten bugüne kadar tüp bebek yöntemiyle 30 bin canlı bebeğin dünyaya geldiği sanılıyor'' dedi.
''35 YAŞ ÜSTÜ HASTA SAYISI ARTTI''
Tüp bebek uygulamasının 7-8 bin YTL'ye mal olduğu için maddi sıkıntı çeken hastaların tüp bebek uygulamasından yararlanamadığını ifade eden Pabuçcu, şöyle konuştu:
''Bu ücreti veremeyen aileler, tüp bebek merkezlerine şimdi müracaat etmeye başladı. Ancak geçen bu süre içinde, anne olmak isteyenlerin yaşı ilerledi. Tedavinin başarısında anne yaşı çok önemli. Beklenilen bu süre zarfında anne yaşı 38'in üzerine çıkmış durumda. Şu an tüp bebek merkezlerine yapılan müracaatlar içerisinde 40-45 yaş aralığında çok sayıda hasta var. Bu yaş aralığında, tedavinin başarılı olma olasılığı çok düşük. Bu durum hem hasta hem hekim açısından moral bozucu. İdeal olanı 35 yaşın üstünde olmamak ama 40-43 yaşındaki hastaları da kabul ediyoruz, 43 yaş üstünü ise tedaviye almıyoruz. 40-43 yaş grubundaki hastalarda başarı oranı yüzde 10'u geçmiyor. Bu yaş grubundaki her 10 kadından biri gebe kalıyor ancak bunun çoğu düşükle sonuçlanıyor.''
Bu gruptaki kadınlarda yumurta sayısının az ve kalitesinin düşük olduğunu ifade eden Pabuçcu, tedavinin başarısının iyi yumurtaya bağlı olduğunu kaydetti. Pabuçcu, düşük kaliteli spermin yumurtayı dölleyebildiğini ifade ederek, ''Sperm kaliteli olur, yumurta kalitesiz ise başarı şansı çok az'' dedi.
Erkekte sperm yapımının sürekli olduğunu, ama kadınların var olan yumurtayı kullandıklarını, yeni yumurta yapma şanslarının olmadığını anlatan Pabuçcu, anne karnındaki 5 aylık bir kız bebeğin her iki yumurtalığında 7 milyon yumurta bulunduğunu, bunların daha doğarken 6 milyonunun kaybedilerek bir milyona, 13 yaşındayken 700 bine, 35 yaşında ise 25 bine indiğini kaydetti.
Pabuçcu, ''38'li yaşlardan sonra sadece yumurtalıkların içindeki yumurta rezervleri azalmayıp, dışarıdan bu yumurtaların uyarılması için verilen ilaçlara da duyarlılık çok azalmaktadır'' diye konuştu.
''YUMURTALIK OPERASYONU GEÇİRENLER RİSKLİ''
Pabuçcu, çikolata kisti olanların, günde 10'dan fazla sigara içenlerin, fazla miktarda kafein-alkol tüketenlerin, erken menopoz riski olanların, genetik faktörlerin ve genç yaşta yumurtalık operasyonu geçirenlerin çocuk sahibi olmak için riskli gruba girdiklerini söyledi.
''İlk çocuğu geç yaşta yapmak kısırlığa etki ediyor'' uyarısında bulunan Pabuçcu, kadın yaşının 30'un üzerinde olması, ağrılı adet görmesi ve çiftlerin çocuk sahibi olmayı planlamasından sonraki bir yıl içerisinde gebeliğin olmaması ve tedavi ile yumurtalıkların uyarılması sırasında kaliteli yumurta elde edilememesi durumunda en kısa zamanda tüp bebek merkezlerine gidilmesi gerektiğini kaydetti.
Pabuçcu, Türkiye'de kısırlığın dünyadaki rakamlarla eş değer olduğunu belirterek, ''Ülkemizde kısırlık oranı yüzde 15. Her 100 çiftin 15'i bir yıl sonunda gebe kalamıyor. Türkiye'de şu anda kısırlık oranının artmış gibi görünmesi, ekonomik nedenlerle çiftlerin tüp bebek uygulamasına başvuramamasından kaynaklanıyor'' dedi.
Kısırlık sorunu olan erkeklerin de tedavi olmak için zaman kaybetmesinin sıkıntı yarattığının altını çizen Prof. Dr. Recai Pabuçcu, kadınların yaşının bu süre içinde riskli sınırlara geldiğini kaydetti.
AA
Yayın tarihi: 12 Ağustos 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/12//haber,8593D8DFC11B4E8B99BDD537EDE61F69.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.