Yeni dergimiz tutmazsa hazırda B planımız yok!

Önce 'Gırgır' vardı, sonra gitgide çoğaldılar: 'Limon', 'Leman', 'Penguen', 'L-Manyak'... Mizahçılar yetişiyor, kaplarına sığmamaya başlıyor ve bir gün geliyor, çalıştıkları dergiye karşı isyan bayraklarını çekiyor... Şimdi herkes, mizahçıların 'bölünerek' çoğaldığından bahsediyor. Aslında bu durum karikatürseverler için fena da olmuyor. Okunacak yeni bir dergi, keşfedilecek genç yetenekler ortaya çıkıyor... Bölünmenin son örneği, 'Penguen' dergisinde yaşandı. 'Penguen'den bir grup karikatürist artık 'gemiyi terk etme' vakitlerinin geldiğine karar vererek ayrıldı: Yiğit Özgür, Umut Sarıkaya, Ersin Karabulut, Memo Tembelçizer, Oky Gencer ve Uğur Gürsoy... Amaçları yepyeni, kendilerine ait bir dergi çıkarmak. Şimdi hayranları, ayrılış nedenlerini merak ediyor ve yeni dergiyi heyecanla bekliyor. 'Penguen'in isyankar 6 karikatüristine merak ettiğiniz her şeyi sorduk... Şimdiden söyleyeyim; bu yazıdan çok fazla kahkaha çıkacağını düşünmeyin. Çok sempatik, cana yakın tipler ama her dakika espri patlatan gençler değiller. Ağızlarından laf almakta biraz zorlandığımı ve foto muhabiri arkadaşım Korkut'un onların resmini çekerken kan ter içinde kaldığını itiraf etmeliyim. Bu duruma Beyoğlu esnafı da şahittir!

MAAŞLARIMIZ GAYET İYİYDİ
* 'Leman'dan ayrılıp 'Penguen'e gitmiştiniz. Şimdi de oradan ayrılıp yeni bir derginin hazırlığına başladınız. Bu ayrılışlar neden kaynaklanıyor? Bölünerek çoğalıyorlar diye yorumlar yapılıyor mizahçılar için...
ERSİN KARABULUT: 'Bölünerek çoğalma' dillere pelesenk olmuş bir şey aslında. Her işte olduğu gibi bizimkinde de bir yetişme süreci var insanların. Yetiştikten sonra kendi dergini yapmak gibi bir şey bu. Durduğu yerde bölünmüyor kimse yani, öyle bir şey yok...
* Yiğit Özgür, ayrılığın ardından "İşimizi daha mutlu yapabileceğimiz bir yerde olmak istedik, o nedenle ayrıldık" demiş. 'Penguen'de mutlu olmadığınız anlamına mı geliyor bu?
YİĞİT ÖZGÜR: Hayır sadece daha mutlu, iyice mutlu olmak için... (Kahkahalar) Neyse dalga geçmeyelim de normal, düzgün cevap verelim. Aslında insanlar ayrılık sebebiyle ilgili çok net bir cevap bekliyor ama tam olarak o netliğin birebir karşılığı yok. Yani, birebir para için ayrıldık, orada mutsuzduk, orada bizim yapmak istediğimiz şeylere izin verilmiyordu gibi sebepler yok. Hiçbir şekilde kavga, husumet gibi şeyler de olmadı. Gayet iyi, konuşarak ve el sıkışarak ayrıldık. Bir çocuğun büyüyüp, kendi evine çıkmak istemesi gibi düşünün. Biz işimize ticarethane gibi değil, amatör bir ruhla bakıyoruz.

YENİ DERGİ BÜYÜK BİR RİSK
* Yeni bir dergi kurmak maddi açıdan sizin için bir risk değil mi? Yoksa daha fazla para kazanmayı mı umuyorsunuz?
E.K.: Çok büyük bir risk bizim için. 'Penguen'den kazandığımız parayı uzun süre kazanamayacağımız kesin. İyi bir ticari atılım değil.
Y.Ö.: Para tek başına sebep olamaz çünkü, ben gayet memnundum 'Penguen'den aldığım maaştan. Uzun süre biz o rakamların yanına bile yaklaşamayacağız. Bir dergi yapmanın ne kadar zor olduğunu biliyorduk ama ayrıntıları öğrenmeye başlayınca daha iyi anladık. Maddi açıdan çok zor yani. Çünkü reklam geliri yok. Sadece okuyucunun cebinden çıkan parayla ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Ve okur satın almadığı zaman derginiz batıyor.
* Böyle bir riski nasıl göze aldınız? Ya tutmazsa derginiz?
MEMO TEMBELÇİZER: Bir B planımız yok. Mizah dergisi için fizibilite çalışması yapılmıyor. Yapılsa da çok işe yaramıyor zaten. İnsanların kendi isteğiyle riske atılması olayı bu!
E.K.: Tutar yaaa deyip çıkıyoruz işte! Zaten belirli kuralları ve kanunları olan bir iş değil bu. 'Penguen' dergisinde tutmuş bir köşeyi, başka bir dergiye koyduğunuzda olmayabiliyor. Belli bir kimyası var onun. Ama biz bunu göze alıyoruz.

ZARAR VERMEK İSTEMEYİZ
* Ayrılışınız 'Penguen'i bitirir mi?
Y.Ö.: Yoo, bu haftaki dergi yine aynı..
* Ama sizin müdavimleriniz var. Dergide ilk sizlerin köşesine bakanlar var. Belki de artık siz yoksunuz diye almayacaklar Penguen'i...
M.T.: Sevdiği çizerleri görmemek insanlarda elbette bir burukluk yaratıyor ama yine de 'Penguen'i alıyor okur. Bizim gidişimizle yeni çizerlere de fırsat tanınmış oluyor.
Y.Ö.: 'Leman' dergisinden 'Penguen' kadrosu ayrılınca, bize fırsat doğmuştu. Biz de aynı umutla hareket ediyoruz. Bıraktığımız boşluğu umarız yeni yetenekler doldurur.
* 'Penguen'den size katılacak başka mizahçılar da olabilir mi ilerde?
UMUT SARIKAYA: Zarar vermek istemiyoruz 'Penguen'e. Öyle bir kudretimiz de yok yani!
E.K.: Biz, bütün dergilerin popüler elemanlarını toplayıp bir dergi kurmaya çalışmıyoruz. Biz bir arkadaş grubuyduk zaten. Tarzlarımız birbirine yakın ve iyi anlaşıyoruz.
* Derginin ismi ne olacak, belli mi?
Y.Ö.: Kafamızda belirlediğimiz birkaç isim var. Ama şu an söyleyemeyiz çünkü isim hakkı satın almakla ilgili problem yaratabilir.

BİZ NASILSAK ÖYLE OLACAK
* Tayyipler Alemi gibi bir kapak yapacak mısınız? Yeni dergi ne kadar muhalif olacak?
Y.Ö.: Tayyipler Alemi kapağı, Musa Kart'ın çizdiği karikatüre dava açıldığı için tepki olarak çizilmişti bildiğiniz gibi. Ortada bir yanlış varsa, biz de aynı yanlışa kendi dilimizde cevap vereceğiz. Ama bu yeni dergi, muhalif açıdan, yeni bir kale gibi düşünülebilir. Muhalefetin mizah dergisi ayağında yeni bir kale. Komiklik açısından da yeni bir alan.
* Peki müstehcenlik nereye kadar olacak?
M.T.: Sadece bana kalacak olursa, herhangi bir yere kadar gidebilir. Ama hep olduğu gibi, herkesin kabul edeceği ölçüde ve yasalar elverdiğince müstehcenlik olacaktır yeni dergide de...
OKY GENCER: Sonuçta yasalar ve toplumun tepkisi var. Burada bir şey yaparken, yorganı üstüne çekmek zorundasın. Yasalar neye müsaade ediyorsa o kadarını çizebilirsin. Memo'ya bir sürü dava açıldı mesela...
* Ne çizmiştiniz de dava açıldı?
M.T.: Cin Ali ile ilgili biraz müstehcen kaçan şeyler çizmiştim. (Kahkahalar)
* Cin Ali'nin özelliği neymiş, tabu muymuş?
M.T.: Yani herhalde öyle kabul ediliyor ki; o zaman öyle davalar gelmişti. Halkın genel ahlakına aykırı olmayacak şeyler çizmemiz gerekiyormuş. Ama o ahlak kavramının içini dolduran şeyler nelerdir, o da tam olarak belirtilmiyor.