Ben bir demir bahçesiyim mıknatıslardan kaçıyorum

* Daha önceki çalışmalarınızla kıyasladığınızda Özcan Deniz'le yaptığınız bu proje daha mı iyi olacak? Şu ana kadar çalıştığım tüm sanatçıların arasında gönlü, kafası, fikri en açık olanı. Değişime açık olanı. Yani Mevlana'nın bir sözü var; "Ben bir demir bahçesiyim mıknatıslardan kaçıyorum, ben bir saman çöpüyüm mıknatıslara yan çizmişim" diyor. Özcan böyle gibi geldi bana. Ben de öyleyim. Hakikaten herkesin çizdiği yoldan gitmek bana biraz şey geliyor; garanticilik, sağlamcılık gibi geliyor. Ama yeniliklere açık olmak lazım.

* Nedir o yenilik dediğiniz? Mesela ben bir klasik müzik sanatçısıyım, orkestra şefiyim; opera bale yönetiyorum. Ama baktığınız zaman Özcan Deniz'le başka türde crossover dediğimiz karışık projelerde yer almaktan hiç çekinmiyorum.

* Bu risk değil midir? Niye risk olsun. Ne kadar güzel bir şey. Yapabilen varsa, hodri meydan tabii ki...

* İbrahim Tatlıses'le böyle bir çalışma yaptığınızda çok eleştiri almıştınız... Tabii ki olacak, eleştiri olsun. Ama baktığınız zaman İbrahim Tatlıses'le benim hayal ettiğim hiçbir şey olmadı. Onun da belki hayal ettiği hiçbir şey olmadı. O zaman da bu kadar şey yapmaya gerek yok...

* O zaman konser öncesi yine yapılacak çalışma çok konuşulmuştu, provalar takip edilmişti. Yine aynı şey mi olacak acaba? Aynı olmayacak tabii.

* Nedir bu noktada Özcan Deniz'le İbrahim Tatlıses'in farkı? Ben öyle polemik olsun istemiyorum ama şöyle bir şey var; ortada Özcan'ın hayatında geçirdiği yenilikler, değişimler var. Kafası ve gönlü çok açık bir insan.

* Yaşla bir ilgisi olabilir mi? Alakası olacağını zannetmiyorum. Akıl yaşta değil, başta demiş atalarımız.