Brezilya'da görme engelli Millilerimizden büyük başarı

Görme engelli Türk sporcular, Türkiye'den yaklaşık 10 bin kilometre uzaklıkta kimsenin duymadığı zaferlere imza attı.

Brezilya'da düzenlenen Üçüncü Dünya Görme Engelliler (IBSA) Dünya Şampiyonası'na 35 sporcuyla katılan Türk takımı, toplam 5 madalya almayı başardı. Cihan'a konuşan konuşan sporcular, nasıl zor şartlar altında turnuvaya katıldıklarını ve elde ettikleri zaferleri anlattı.

Ülkelerinden, evlerinden ve ailelerinden uzak olan sporcuların ise Türk yetkililerden bir tek isteği var: Milli sporcu statüsüne yükseltilmek.
Brezilya'da düzenlenen Üçüncü Dünya Görme Engelliler (IBSA) Dünya Şampiyonası'na 35 sporcuyla katılan Türk takımı, 5 madalya almayı başardı. Brezilya'nın Sao Paolo ve Sao Caetano do Sul şehirlerinde düzenlenen turnuvada halter, goalball, yüzme ve atletizm dalında yarışan Türk sporcular, 3 altın ve 2 bronz madalya kazandı.

Türkiye, tüm dallarda yarışmasına rağmen aldığı madalyaların hepsini halter dalında elde etti ve halter dalında toplam 9 madalya kazanan İran'ın arkasından ikinci oldu.


Turnuvada ülke bazında 28'i altın, 25'i gümüş ve 11'i bronz olmak üzere 54 madalya kazanan Rusya birinci oldu. Onu 38 madalya (18 altın, 13 gümüş ve 7 bronz) ile Belarus ve 58 madalya (17 altın, 22 gümüş, 19 bronz) ile Brezilya izledi. Ülke halinde takım olarak 62 madalya (16 altın, 23 gümüş ve 23 bronz) ile en fazla madalya alan ülke olan İspanya ise dördüncü olabildi.

Turnuvaya 66 farklı ülkeden bin 700 sporcu katıldı, kafileler ve gönüllüler ile birlikte ayrıca 400 kişi yer aldı. Turnuvada atletizm, goalball, judo, yüzme, halter, futbol B1 (görme özürlüler) ve futbol B2/B (az görebilenler) kategorilerinde müsabakalar gerçekleştirildi.Türkiye; halter branşında erkeklerde 10, bayanlarda 9 görme engelli sporcu ile goalball erkekler 6 oyuncu takım halinde, yüzmede 3 görme engelli sporcu ile, atletizmde 7 görme engelli sporcu olmak üzere toplam 35 sporcu ile şampiyonada mücadele etti.

Oyunların 30 Temmuz'da gerçekleştirilen töreninde de milli takım kafilesi, ay yıldızlı seremoni kıyafetleri ile organizasyonun ilgi odağı oldu.
Bu turnuvada dereceye girenler Pekin'de 2008'de düzenlenecek Paralympic Oyunları'na katılmaya hak kazanacaklar.

TÜRK KAFİLESİ; BREZİLYA'DAKİ TÜRK OKULU DA ZİYARET ETTİ

Üçüncü Dünya Görme Engelliler (IBSA) Dünya Şampiyonası için Brezilya'da bulunan görme engelli sporcular, Sao Paolo kentinde bulunan Türk okulunu da ziyaret etti. İdari ve teknik kadro ile birlikte sporcuların da yer aldığı ziyarette Türk kafilesi, okul yönetimi ve öğrencilerle kahvaltıda buluştu. Ardından okulu gezen kafile, burada okul hakkında bilgi aldı.

Ardından okul öğrencileri de Türk sporculara, kamp yaptıkları otelde bir iade-i ziyarette bulundu. Sporcular, Türkçe konuşan Brezilyalı öğrencilerle karşılaştıklarında çok şaşırırken sevinçlerini de gizleyemediler. Sporcular, "dünyanın bir ucunda da olsa kendilerini yalnız bırakmadıklarını" söyledikleri öğrencilere teşekkür ettiler.

Brezilya'da 2007 yılı içerisinde açılan Türk okulunda İngilizce ve Portekizce eğitim veriliyor. Okulda 16 kişilik sınıflarda bilgisayar destekli eğitim veriliyor. Okulda yrıca çok sayıda modern donanımlı laboratuar bulunuyor. Bu okuldan gelen öğrenciler, bu sene Türkiye'de beşincisi düzenlenen Türkçe olimpiyatlarında ülke stantlarının tanıtılması dalında altın madalya kazanmışlardı.

YOKLUKLARDAN ALTIN MADALYAYA UZANAN HAYATLAR

Üçüncü Dünya Görme Engelliler (IBSA) Dünya Şampiyonası'nda Türkiye'ye madalyaya kazandıran sporcular, Sao Paolo'da Cihan'ın sorularını cevapladı. Hemen her sporcu, Türkiye'deki yaşamlarında düşük gelirli işlerde çalışmasına rağmen kendi ifadeleri ile "yılmayarak" madalyaya ulaşmayı başarmışlar.

Halter Erkeklerde 60 kiloda yarışan 25 yaşındaki Sivaslı Murat Yıldırım, bir halk eğitim merkezinde santral memurluğu yapıyor. Zamanla gözle beyin arasındaki sinirleri zedelenen Yıldırım, 18 yaşından beri görme özürlü olduğunu belirtiyor. Turnuvada dünya ikinciliği derecesi elde eden Murat, spora başlama hikayesini ise şöyle anlatıyor:

"18 yaşında görme duyumu kaybedince hayatım başıma yıkıldı, alışmakta çok zorlandım. Kendimi ayakları yere basan biri olarak hissetmiyordum, hep korku içinde yürümeye çalışıyordum. Sivas'ta GSİM bağlı engelliler spor kulübüne üye olup spor yapmaya başladım. Yaklaşık 5 senedir de çalışıyorum, son 3 seneden beri ise halter yapıyorum."

Murat, bu yıl Eskişehir'de yapılan Türkiye Şampiyonasında Türkiye 1.'si olmuş ve Milli takıma seçilmiş. Yoğun ve verimli olan 45 günlük bir kamp yaptıktan sonra da Brezilya'da dünya ikincisi olmuş. Başarılı sporcu, ayrıca geçen yıl Çek Cumhuriyetinde yapılan olimpiyatlarda dünya üçüncülüğü elde etmiş.

GÖRMESEM BİLE BAYRAĞIMIZIN GÖNDERE ÇEKİLMESİ BENİ ÇOK ETKİLİYOR

Burada elde ettiği başarıların kendisi için çok büyük bir mutluluk olduğunu ifade eden Murat, "Göremesem bile İstiklal Marş'ımızın okunması, bayrağımızın göndere çekilmesi beni çok gururlandırıyor ve vatanım için ben de bir şeyler yaptığımı hissediyorum." diyor.

Murat,Türkiye'de bulunan yetkililerimize bir mesajın olup olmadığı sorusuna ise "Öncelikle bize imkânlar sunmaya çalışan devletimize teşekkür ediyorum. Spor gerçekten emek isteyen bir iş. Katılımcı sayısı ne olursa olsun bizlerin de mili oyuncu statüsünde olmamızı çok istiyorum. Neredeyse 2 aydır evimizden, ailemizden ve işimizden ayrıyız. Bu yaptığımız fedekarlığın görülmesi istiyorum." diye konuşuyor.

Turnuvada madalya kazanan diğer bir sporcu ise halterde 50 kiloda yarışan 26 yaşındaki Mehmet Emin Gülen. Aslen Diyarbakırlı olan Gülen, evli ve ailesi ile birlikte yaşıyor. Belirli bir mesleği yok ve üç ayda bir özürlü maaşı alıyor. Bazen de yakın esnafların kendisine uygun işlerinde yardım ederek para kazanıyor.

5 yaşında iken gözünden katarakt ameliyatı olan Gülen, bir gözünün tamamen görmediğini, diğeri ile birlikte görme yetisinin yüzde 40 dolayında olduğunu aktarıyor. Mehmet Gülen, yazıları okuyamadığını; ancak temel ihtiyaçlarını giderebildiğini ifade ediyor.

HALTER ŞAMPİYONASINA VÜCUT GELİŞTİRME SALONLARINDA ÇALIŞARAK HAZIRLANMIŞ

Mehmet Gülen, spora başlama hikâyesini ise şöyle anlatıyor: "Bir spor yapmak ve en azından bir alanda başarılı olmak insanı mutlu ediyor ve hayata tutunmasına yardımcı oluyor. Yaklaşık 2 yıldır spor yapıyorum. Diyarbakır'da halter sporu için ayrıca bir imkân yok, ben de vücut geliştirme salonlarında çalıştım."

Mehmet, geçen sene Çek Cumhuriyetinde yapılan olimpiyatlarda 52 kiloda birinci olmuş. Bu sene de Brezilya'da 56 kiloda dünya ikinciliği kazanmış. Türkiye'yi Brezilya'da güzel bir şekilde temsil etmekten "çok mutlu ve gururlu" olduğunu söyleyen Mehmet, "Gururluyum çünkü imkânsızlıklar içinde bu yarışmalara hazırlandım. Çok çalıştık ve kazandık, ülkemize madalyalarla dönüyoruz." diyor.

Brezilya'da madalya alan diğer bir sporcu ise + 90 kiloda yarışan Yıldız Sönmez. Bursalı olan 36 yaşındaki sporcu, karayollarında memura olarak çalışıyor ve Türk takımının kaptanlığını yapıyor. Sönmez, doğuştan görme özürlü ve yüzde 95 oranında göremiyor.

Yıldız Sönmez, sporla olan ilişkisini ise şöyle açıklıyor: "Ben 2002 yılından beri spor yapıyorum. Spor beni rahatlatıyor ve ise yaradığını hissediyorsun. Herkes boş zamanlarda bir şeyler yapmak ister, ben de boş zamanlarımı böyle değerlendiriyorum. Başlangıçta bir hobiydi belki; ama şuan artık benim için bir amaç belirli hedeflerim var."

GÖRME ENGELLİ SPORCULAR, MİLLİ SPORCU STATÜSÜNE YÜKSELTİLMEK İSTİYOR

Yıldız Sönmez, daha önce halterin yanı sıra başka dallarda da madalya kazanmış. Gülle atmada Türkiye şampiyonluğu olan Brezilya'da da halter dalında altın madalya kazandı. Aslında amacının dünya rekoru kırmak olduğunu söyleyen Sönmez "Fakat olmadı. Bir sonraki olimpiyatlara inşallah. Bayan Türk takımı olarak birinci olduk. 9 kişilik ekibimizden 6 altın ve 3 bronz madalyamız var." diye ekliyor.

Yıldız Sönmez, "Bu başarılarımızda üzerimizde emeği geçen kamp hocalarımız Alper Tunga Olcayto, Deniz Poyraz, Mücahit Yağcı beylere çok teşekkür ediyoruz. Bizlere kamp süresince yeri geldiğinde bir arkadaş yeri geldiğinde bir abi oldular. Bizlerle birebir ilgilendiler." diye konuşuyor.

Türkiye'deki görme engelli sporculara ve sporcu adayların da seslenen Yıldız Sönmez, "Mutlaka bir spor kulübüne üye olsunlar. Spor yapmanın bir yaşı yoktur. Spor bize pozitif bir enerji veriyor, toplum içinde saygınlık kazandırıyor. Herhangi spor dallarından bir tanesinde mutlaka meşgul olsunlar." diye tavsiyede bulunuyor.

Turnuvalarla ve elde ettikleri başarılarla engelli insanların da birçok işi başarabildiğini gösterdiklerini ifade eden Sönmez, Türkiye'deki yetkililere ise şöyle sesleniyor: "Son yıllarda ülkemizde engelli hakları ile ilgili yeni düzenlemeler yapılıyor. Onların da şehir hayatına adapte olması için halen belediyelere çok iş düşüyor. Ayrıca bizler de milli sporcu kategorisinde değerlendirilip o haklardan faydalanmak istiyoruz. Devletimiz tarafında onurlandırılmamızı ve ödüllendirilmemizi istiyoruz. Sonuçta yarışan engellide olsa bu bir başarıdır ve emektir."

CHA