CHP, seçim yenilgisinin sebeplerini, hazırladığı raporda sıralıyor: AK Parti'nin,
2. Cumhuriyetçilerin, tarikatların, ABD AB'nin desteğiyle ve
seçim rüşveti sayesinde bu noktaya geldiğini söylüyor.
*
"2. Cumhuriyetçiler beyin yıkadı" ise, basında köşe başlarını tutan
"laik cumhuriyetçiler" ne yaptı?
* AK Parti tarikatlardan destek aldıysa, CHP, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nden tutun, Atatürkçü Düşünce Derneği'ne kadar birçok sivil toplum örgütünün aktif desteğini almadı mı? Hatta, cumhuriyet mitinglerinin heyecanını, CHP'nin kazanç hanesine ciro etmedi mi?
* AK Parti'nin ABD ve AB karşısında
"ezik (!)" durması, o cenahtan AK Parti'ye sempati getirmişse, terör olaylarının tırmandığı bir ortamda, CHP'nin ulusalcılığı ve Kuzey Irak'a girip, örgütü çökertme hamlesi, işe yaramadı mı?
* AK Partili belediyelerin seçimi kazandıkları ilk günden beri yaptıkları
gıda, mobilya, burs, giyecek ve kömür yardımının ise eleştirilecek bir yönü yok. Yardımlar, sadece seçim döneminde verilseydi, elbette ters teperdi.
Ama, bu bir sosyal politikadır ve fakire gelir transferidir. Aynı, susuz ve yolsuz köy bırakmamayı amaçlayan Köy-Des projesi gibi.
Maalesef CHP, sosyal demokrat sıfatını taşıyan her partinin yapması gereken fakir-fukaraya gıda ve kömür desteğini,
"seçim rüşveti" gibi değerlendirdi. Bundan dolayı da ilâve bir tepki aldı.
Ama Deniz Baykal, Demirel'in sözünü dinlesin ve sakın genel başkanlık koltuğunu terk etmesin.
Çünkü onun başkanlığındaki CHP'nin hâlâ ifa ettiği bir görev var:
"Laik cumhuriyet bekçiliği."
Bugünkü Tüm Yazıları
Laik cumhuriyet bekçiliği
Yayın tarihi: 4 Ağustos 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/04//haber,879A1E7F85ED461DB0F380CE6AB8702A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.