Köyden gelenler önce Kentköy'de yaşasınlar

Gelişmekte olan toplumların sosyal değişiklik aşamalarının başlangıcı köyden kente göçle şekilleniyor. Türkiye de plansız göç sorununun yıllardır gündemden düşmediği ülkelerden bir tanesi. Göçün hızla artmasının altyapı problemleri, nüfus yoğunluğu ve plansız yapılaşma gibi pek çok problem doğurması dışında, köy veya kasaba hayatını benimsemiş insanların kentlerde yaşadığı uyum sorunu da zaman zaman göze çarpıyor. Yılmaz Şirketler Topluluğu'nun kurucusu olan ve 30 yıllık meslek hayatında binlerce konut üreten müteahhit Sait Yılmaz, bu uyum zorluğunu ortadan kaldıracak bir çözüm önerisi getiriyor: Kentköy. Yılmaz'ın, şehirlere yakın bölgelerde ara hatlar oluşturulması prensibine dayandırdığı Kentköy kavramı, köylerden ve kasabalardan şehre göç eden bireylerin uyum problemini ortadan kaldırıp kent yaşamına alışma sürecini geçireceği organize yaşam ünitelerinden oluşuyor. "Türk toplumu radikal kararlar almaya alışmalı" diyen Yılmaz, bu düşüncesinin toplum tarafından kabul göreceğine inandığını söylüyor.

Devlet eliyle anlatılmalı
* Kentköy kavramını bize anlatır mısınız?
Göç, Türkiye'nin önemli sorunlarından biri. Türkiye'de insanlar sürekli kentlere göç etme durumunda, ancak köy yaşamından sonra şehre adapte olmakta zorlanan bir toplumsal yapı var. Ben ortak kültür oluşmasını ve kentlerde ortak yaşamı öne çıkarmak gerektiğini düşünüyorum. Fakat, bunu sağlamak için de öncelikle bir geçiş noktası oluşturmak gerektiğine inanıyorum. Yani kasabasından, köyünden gelen insanlar önce şehre yakın bölgelerdeki ara hatlara yerleştirilmeli ve bir adaptasyon sürecinden geçmeli. Kafamda şekillendirdiğim bu projenin adına da Köykent diyorum.

* Peki 'Kentköyler'i ne zaman inşa etmeye başlıyorsunuz?
Bu projeyi mutlaka benim tek başıma hayata geçirmem gerekmiyor. Zaten çok komplike bir oluşum. Pek çok farklı üniteye ihtiyaç olacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TOKİ, Devlet Planlama Teşkilatı ve özel sektörün yan yana gelip yapması gereken bir şey Kentköy. İşin arazi tarafı var, finansal tarafı var, sosyal tarafı var. Bunlar iyi organize edilmeli. Yabancı sermaye de değerlendirilebilir. Fakat, gerekli birimlerle görüşmeleri başlattım. Mutlaka devlet eliyle anlatmalıyız bunu. Düşünün, kişi Van'dan kalıp İstanbul Kadıköy'e yerleşiyor. Aynı hayatı o semtteki apartmanda yaşamak istiyor ve apartman anarşisi oluşuyor. Oysa ki şehir yaşamına alışsa ve önceden bir tampon bölgede yaşamış olsa sıkıntı çıkmayacak.

* Türk toplumunda bu ayrımın net sınırlarla sorun çıkmadan çizilmesinin kabul edileceğine inanıyor musunuz?
Ve bunu doğru buluyor musunuz? Bu ihtiyacın doğru olduğu bilinmeli. Sağlık ve psikoloji adına insanlara sağlayacağı katkılar anlatılmalı. Bu, geleceğimizin projelendirilmesidir. Bunun bir yolu vardır; köyden kasabaya, kasabadan ilçeye, ilçeden şehre gelirsin ama bizde direkt 1'inci seviyeden 10'uncu seviyeye geçiliyor. Herkesin bu konunun üzerine düşmesi gerek. Artık radikal kararlara alışılması gerek. Zaten Türk milleti de o seviyeye geldi.

* Size göre ne kadar süre yaşanmalı Kentköyler'de?
Yaşam alanları sindirilinceye kadar. Bence 3 ila 5 sene arasında zaman geçirilmeli.