Akdeniz yemeği yazın iyi gider

Paris, Londra gibi büyük kentlere imrenirdim. Buralarda iyi restoranlar, bar ve kafeler hemen her semte yayılmıştır. Bizde ise bu tür mekânlar bundan birkaç yıl öncesine kadar sadece kentin Beyoğlu yakasında ve biraz da Boğaz boyunca sıralanırdı. Son birkaç yıldır İstanbul'un gastronomi merkezleri çoğaldı. Geçtiğimiz günlerde Maslak'taki Princess Otel, sessiz sedasız Sheraton Oteli'ne dönüştü ve bu otelin girişinde yepyeni bir İtalyan restoranı açıldı: L'Altra Risacca. Milano'da aynı adı taşıyan önemli bir restoranın şubesi. Nitekim restoranın şefi de, pizza ustası da, operasyon müdürü de İtalyan. Aslında otel restoranlarını pek tercih etmem. Otelin güvenliğinden geçip uzun mesafeler kat ederek yemek yenecek yere ulaşırsınız. Ayrıca yemek ve içki fiyatları hesaplanırken, otelin genel giderleri de göz önünde tutulduğu için özellikle şarap fiyatları kentin diğer restoranlarına göre çok daha pahalı kalır. L'Altra Risacca Sheraton binasında ama otelden tümüyle ayrılmış. Ayrı bir kapıdan ulaşılıyor. Yemek, özellikle içki fiyatları hiçbir beş yıldızlı otel restoranında görülmediği kadar makul düzeyde. Kapıdan girdiğinizde önce kafe kısmıyla karşılaşıyorsunuz. Biraz daha ileride, birkaç basamak merdivenle çıkılan bir pizza bölümü yer alıyor. Salonun bir başka köşesinde kurulu orijinal pizza fırınında İtalyan usta gözünüzün önünde pizzaları pişiriyor. Önce ortaya nefis bir erken sızma zeytinyağı ve pizza fırınında pişip hemen getirilmiş ekmekler servis edildi. Mönü seçenekleri çok zengin ve bölüm başlıkları ilginç. 'İtalyan mezeleri ve diğerleri' başlığı altındaki seçeneklerden Şef Emiliano Luggo'nun İtalyan mutfağından seçtiği günün en lezzetli altı başlangıcı ile 'Melazzane O'Sole Mio' adını taşıyan, konserve kavanozu içinde pizza fırınında patlıcan, kabak, mozzarella peyniri ve domates sosuyla pişen ilginç bir yemeği ısmarladık.

BÜYÜKANNEDEN TARİF
Altı çeşit meze; içine mozzarella peyniri, kıyılmış maydanoz doldurulup Japon tempura usulü tavada kızartılan kabak çiçeği, ahtapot salatası, ayrı ayrı levrek, tonbalığı ve sığır etinin marine edilmiş incecik filetoları ve İtalyan pastırması 'breseola'dan oluşuyor. Özellikle kavanozda, kendi buharında pişmiş sebzeler olağanüstüydü. Şefin büyükannesinin tarifiymiş. İtalyan bir ustanın elinden pizzanın nasıl olduğunu görmek için de ortaya bir klasik pizza söyledik. Hamuru gevrek, yumuşak, malzeme ne fazla ne eksik. Sadece lezzetli bir pizza yemek için bile buraya gelinebilir. Bu arada yan masadaki arkadaşlarımızın rizotto ve makarnasından tattım. Rizotto İstanbul'un en iyilerindendi. Makarna sosunun hafifliği dikkatimi çekti. Krema kullanmadan, peynir ve inceltilmiş fasulye püresi ile yapılıyormuş. Fasulyeden bu kadar başarılı bir sos yapılacağını tahmin etmezdim. Geleneksel Sicilya usulü acılı sos ile sunulan kılıçbalığı involtini ve kuru dinlendirilmiş New York steak ısmarladık. Kılıçbalığı zeytinli özel domates sosu ve içine doldurulmuş çamfıstıklı harcıyla nefisti. Biftek de tam kararında pişirilmiş ve şeritler halinde kesildikten sonra üzerine tereyağlı sos gezdirilerek servis edilmişti ve mükemmeldi. Yemeğin üstüne, tiramisunun akrabası, 'tiramelosu' adlı bir tatlı ile taze meyveli milföy getirildi. Tatlılar da vasatın üstü. Ama kahvelerle birlikte servis edilen çikolata ve limoncello likörleri birer başyapıt! L'Altra Risacca, Maslak için mükemmel bir seçenek ve gerçekten iyi bir İtalyan restoranı.