Cunda ve Papalina balığı üzerine...

Çağlar boyu farklı adlarla anıldı Cunda Adası. Nesos Antik Kenti'nin burada olması nedeniyle 'Nesos' diye bilinirdi Antik Çağ'da. (Aynı çağda, bölgedeki tüm adalara Hekatos Adaları da denirdi. Hekatos, Nesos kentinin baş tanrısı Apollon'un takma adıydı.) Kaptan-ı Derya PReis'in 1513'te tamamladığı ünlü 'Kitab-ı Bahriye' adlı eserinde ise 'Yunda' olarak geçer adanın ismi.

ATAKÖY'DE YENEBİLİR
Bilinenin aksine, 1924 yılına kadar, ada nüfusunun neredeyse tamamını oluşturan Rumlar adaya Cunda demezlerdi. Onlar için adanın adı 'Kokulu Ada' anlamına gelen 'Moshinos'tu. Sadece Osmanlı kayıtlarında rastlanır Cunda adına. Günümüzdeki adı ise Alibey Adası'dır. İşte Papalina, bir diğer ismiyle 'Acıçaça', denizde sürüler halinde dolaşan ve temmuz ayının ikinci haftasından itibaren tavalarda görülmeye başlayan özel balığıdır. Evet, özel diyorum çünkü sadece dünyada burada yetişiyor. Şimdi sizlere, "Papalina, eski meyhanelerin vazgeçilmez rakı mezesidir" desem, "Cunda'ya kadar gidip Papalina'yı nasıl yiyelim?" diyeceksiniz. İşte size çözüm... Cunda'ya gitmenize gerek yok! Ataköy Marina'da hizmet veren, adını Cunda Adası'ndaki bu küçük balıktan alan 'Papalina Balık Lokantası', taze ve günlük olarak getirttiği bu balığı sizlere sunuyor. Üstelik Cunda'nın yine kendisine has teneke tulum peyniri, halis sızma zeytinyağı ve kalamata zeytini de cabası. Ege otlarından yapılmış doğal mezeleri ve zengin balık çeşitleriyle, kendinize akordeon tınıları eşliğinde adalara ve yatlara karşı bir ziyafet keyfi yaşatabilirsiniz. Benden söylemesi