Kabul edelim; Türkiye son yıllarda çöken zehirli atmosfer nedeniyle inanılmaz boyutlarda "Akıl tutulması" yaşadı. Hastalıklı kafaların ürettiği komplo teorileri habis ur gibi toplumsal bünyeye yayıldı. Tümörler beyine doğru ilerledikçe halüsinasyonlar ortaya çıktı. Her halüsinasyon yeni bir komplo teorisine kaynak oldu. Her yeni komplo teorisi daha şiddetli halüsinasyonlara ve paranoyaya...
Her gün e-posta kutumuzu dolduran bu teorilerde neler neler yoktu ki...
- "Ülkemizde toprak alan yabancılar ilerde bu toprakları birleştirip ayrı bir devlet ilan edecekler!"
- "ABD'deki güç odakları Türkiye'de bir İslam devleti kurmayı amaçlıyor. Bu plan için AK Parti taşeron olarak seçildi."
- "ABD, İslam ülkelerini teker teker işgal edip sömürgeleştirmek için yeni bir Haçlı seferi başlattı. Türkiye'de bu plan Sabetaycılar ve Masonlar aracılığıyla uygulanıyor."
- "Lozan'ı kabul etmeyen ABD, Büyük Ortadoğu Projesi'yle Türkiye'ye Sevr'i dayatmak istiyor." (Not: Aslında ABD Kongresi, Sevr Antlaşması'nı da kabul etmediği için Lozan Antlaşması'nda kendini taraf saymadı.)
- "Barzani, Kuşadası'ndan Mersin'e kadar tüm sahil şeridindeki otellerin büyük bir bölümünü satın aldı. Borsa'daki manipülasyonların ardında Barzani bulunuyor."
- "AB, Türkiye'yi dinsel ve etnik olarak bölmek istiyor. Fener Patriği'nin ekümenik sıfatının tanınması ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması talebiyle aslında İstanbul'da Bizans devletini hortlatmayı amaçlıyor."
- "ABD, Türkiye topraklarını da kapsayan bölgede büyük İsrail, büyük Ermenistan ve büyük Kürdistan kurmayı hedefliyor. Daha sonra İstanbul merkezli Ortodoks devleti, Pontus Rum devleti ve Konya merkezli hilafet devleti kurulacak!"
- Ve en "Muhteşem"i "Sekizinci Gezegen" teorisi: "Kuzey Amerika'ya bir asteroid çarpacak. ABD o felaketten önce göç etmek için Ortadoğu'yu kolonileştirmeye çalışıyor!"
TV'lerdeki dizileri ve TürkiyeABD savaşı konulu yok satan romanları hiç anlatmayalım.
Bütün bunların sonunda "Sevr sendromu" nöbetleri geçiren, muhalefetteki siyasi partilerin kadrolarını bile teslim almış "İç ve dış düşmanlar" korkusuyla yatıp kalkan, Türkiye'ye karşı psikolojik bir savaş yürütüldüğüne inanan, her taşın altında "Siyonist" veya "Emperyalist", çoğu kez de "Siyonist emperyalist" arayan, içine kapanmış, simgelerden medet uman büyük bir kitle ortaya çıktı.
Sivil toplum örgütlerinin başına geçmiş emekli paşaların da canlabaşla körükledikleri bu zehirli atmosfer sonucu Türkiye-ABD ilişkileri duvara toslayacak noktaya geldi.
Bazı siyasi partilerde kilit noktalara gelmiş çoğu diplomat kökenli emekli bürokratların şaklattıkları korku kırbaçları nedeniyle reform süreci neredeyse durdu.
Biz 22 Temmuz'da sandığa yansıyan iradeyle gerçek gündeme dönüleceğine, bunun da toplumsal aklı esir alan bağların koparılmasının yolunu açacağına inanıyoruz. İnanmak istiyoruz. Tümörü yok etmenin, akıl ve ruh sağlığına kavuşmanın reçetesi belli: Daha kararlı bir reform süreci, daha çok özgürlük, daha çok insan hakları, daha çok demokrasi...
Haydi, şimdi normalleşme zamanı. Korku tacirleri, komplo teorisi üreticileri evlerinize marş marş!
Yayın tarihi: 24 Temmuz 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/24//haber,945CBFAC024047C4BCB5EACC60EB495D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.