kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Temmuz 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Hikmet Çetin Baykal'a bayrak açtı

Yeni Haber
CHP'nin 22 Temmuz seçimlerinde beklenen başarıyı gösterememesi üzerine muhalifler Ankara'da toplandı,

Mustafa Sarıgül'ün İran Caddesi'ndeki çalışma bürosunda gerçekleşen toplantıya Sarıgül, Celal Doğan, Onur Kumbaracıbaşı, Mehmet Tomanbay, Muharrem Toprak katıldı.

CHP YÖNETİMİ SİYASETİ BIRAKSIN

Hikmet Çetin, CHP Genel Bakanı Deniz Baykal ve parti yönetiminin siyaseti terk etmesi gerektiğini, bu kişilerin CHP'ye yapacağı en büyük katkının siyaseti bırakmak olacağını savundu.

CHP'nin seçimlerde başarı sağlayamamasının nedeni olarak CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve yönetimini göster aralarında Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı, Adnan Keskin'in de bulunduğu muhalif grup, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'le Ankara'da bir araya geldi.

Toplantı sonrasında basına açıklamayı yapan Hikmet Çetin, Türkiye'nin önemli bir seçimi geride bıraktığını, seçim kampanyasında parti liderlerinin oldukça hırçın, zaman zaman düzeyi çok düşük tartışmalarına karşı halkın dünyaya örnek olacak demokrasi dönemini geçirdiği yorumunu yaptı. AKP'yi seçimde gösterdiği başarıdan dolayı kutlayan Çetin, demokrasinin sadece sandıktan çıkan oy olmadığını belirterek, demokrasinin demokrasi kültürünü gerektirdiğini söyledi.

"SEÇİMİN MAĞLUBU CHP YÖNETİMİ"


Bu seçimin mağlubunun CHP değil, CHP yönetimi olduğunu ifade eden Hikmet Çetin, CHP'nin Türkiye'de cumhuriyeti kuran, ülkenin birliğine, bütünlüğüne sütün gücüyle hizmet eden, bunu sağlayan bir parti olduğunu kaydetti. Çetin, partinin başındaki yönetimin son 4 seçimdir başarısızlıkla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Dünyanın hiç demokratik ülkesinde 4 defa arka arkaya, aynı yönetimin seçime gidip başarısız olup da görev başında kaldığı hiçbir ülke yoktur. Sosyal demokrat olma iddiasında olan bir partide bu asla kabul edilemez. Siz Avrupa'da herhangi bir sosyal demokrat parti liderinin, birden fazla seçimde başarısız olduktan sonra devam ettiğini gördünüz mü? Tonny Blair iktidara gelmesi için İşçi Partisi, 4-5 tane genel başkan değiştirdi. Almanya'da hiçbir yönetici ve parti başkanı ikinci mağlubiyeti kabul edemez."

"BAYKAL VE YÖNETİMİ PARTİYİ DE SİYASETİ DE BIRAKMALI"

CHP'nin başındaki yönetimin, genel başkanla birlikte siyaseti terk etmesi gerektiğini savunan Çetin, "Türkiye bu noktaya gelmiştir, halkın beklentisi budur. Hiçbir partiye, 'felan kişiye rağmen oy verdim' denilemez. Bugün Türkiye'de bu yaşanıyor. Başındaki genel başkana rağmen oy verdiler ya da o olduğu için oy vermediler. Atatürk'ün partisine bunu yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yok" dedi.

"BAYKAL VE ARKADAŞLARI ÜLKEDE DEĞİL, PARTİDE İKTİDAR OLMAYI BAŞARDI"

CHP'nin kimsenin özel malı olmadığını vurgulayan Çetin, "Bu arkadaşlarımız partide iktidarı sağlama konusunda başarılılar. Ülke iktidarı gibi bir kuşkuları yok. Temel hedef ve amaçları partide iktidar olmak. Tüm ülkede iktidar olmayı bugüne kadar başaramadılar, bundan sonra da başarılı olacaklarını sanmıyorum" diye konuştu.

"KONJONKTÜR CHP LEHİNEYDİ"

"Baykal ve arkadaşlarının CHP'den, CHP etiketinden, CHP'nin tarihi misyonundan vazgeçmeleri gerekir" diyen Çetin, Türkiye'yi kuran CHP'nin bölgesel bir parti haline geldiğini ifade etti. Çetin, "Türkiye'nin tüm insanlarını kocaklamayan, tüm coğrafyasını kapsayamayan bir parti zaten iktidar olamaz" değerlendirmesi yaparken, 22 Temmuz seçimlerinde CHP dışında başka hiçbir sol partinin seçimlere girmediğine dikkat çekti. Hikmet Çetin, konjonktürün CHP lehine olduğunu ifade ederken de "Bütün bunlara karşın yüzde 1 küsür puan artırmayı başarı gören bir yönetim CHP'ye, halkımıza ve ülkemize de haksızlık ediyor. Dileğimiz ve isteğimiz bu yönetimin sadece CHP'yi değil, siyaseti bırakması. Bu Türkiye'yi, partiyi ve herkesi rahatlatacaktır. Partinin de önünü açacaklardır" dedi.

"KURULTAY ÇÖZÜM DEĞİL"

Çetin, sorular üzerine bu yönetimin tek başardığı şeyin partide iktidar olmak olduğunu savunarak, yapılacak kurultayın bu nedenle çözüm olamayacağını ifade etti. Çetin, "Mesele kurultay değil, sorun bırakmaktır. Siyasetin erdemi budur. Siyaset iktidara gelmek için yapılır. 34-35 ilde CHP'nin parlamentoda temsilcisi yok. Bu halka haksızlık, halkımıza, partiye yıllarca gönül verenlere haksızlık" dedi.

Çetin, parti ve örgütün sonuçlar nedeniyle üzüntü ve çöküş içinde olduğunu belirterek, CHP'nin Diyarbakır'da MHP'nin gerisinde 1.09 oranında oy aldığına dikkat çekti. Seçim kampanyasında Ankara'nın doğusunda bir iki yer hariç, hiçbir kente gidilemediğini ifade eden Çetin, yaptıkları girişimi ise "partiye muhalefet" olarak görmediklerini kaydetti. Çetin, CHP'lilerin demokratik yolla yapabileceği şeyin, Baykal ve yönetimine "siyaseti bırak" çağrısı olması gerektiğini dile getirdi. Baykal'a hitaben "CHP'nin yakasından elini çek" diyen Çetin, "Böyle bir kurumu, kendini ve arkadaşlarını parlamentoya taşıma aracı haline getirme. Kendin ve arkadaşlarının parlamentoya taşıma aracı olarak CHP'yi kullanamazsın. Olan bu" dedi.

BAYKAL: AKP'Yİ KUTLUYORUM

Öte yandan milletvekilleri seçimleri sonrasında CHP'nin aldığı oy oranı nedeniyle büyük tepki alan ve istifası istenen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ilk kez konuştu.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, seçim sonuçlarının kendileri için tatmin edici olmadığını belirtti.

CHP'nin "Türkiye'nin sigortası" olduğunu söyleyen Baykal, bu bilinç ve anlayışla görev yapacaklarını belirtti.

"Seçim sonuçları bizim için hiç kuşku yok ki tatmin edici değil. Oylardaki artış bizim için başarı sayılmaz" diyen Baykal, istifa etmesinin ve olağanüstü bir kurultay toplanması konularının gündemlerinde olmadığını belirtti.

CHP tabanında kendisine yönelik ciddiye alınacak herhangi bir istifa söyleminin bulunmadığını belirten Baykal, muhalefet çalışmaları yapanların CHP ile ilgilerinin bulunmadığını savundu. Baykal, söz konusu çalışmaları medyanın bir "heyecan malzemesi" olarak kullandığını ileri sürdü.

CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Baykal, CHP'yi 4.70'lik oy oranından yüzde 20'ye çıkardıklarını ifade etti. Baykal, başarısızlığın nedenlerini araştıracaklarını ve CHP'de yeniden bir yapılanmaya gideceklerini kaydetti.

Bağımsız adaylarla parlamentoya giren DTP'lilere de "etnik kökenli siyaset" uyarısı yapan Baykal, önümüzdeki dönemde uzlaşı ve diyalog ekseninde siyaset yapılması çağrısında bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini dün telefonla arayarak iyi dileklerde bulunduğunu söyleyen Baykal, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'le de telefonla görüştüğünü belirtti.

Seçimlerin, AKP'nin ikinci bir dönem daha tek başına hükümeti kurmasına yetecek bir parlamento çoğunluğu sağlamasıyla sonuçlandığını hatırlatan Baykal, seçim sonuçları dolayısıyla AKP'yi kutladı.

Baykal, "AKP'ye başarılar diliyorum. Milletimizin kararı, hepimiz için büyük değer taşır. Milletimizin kararını saygıyla karşılıyoruz. Bu seçimde ortaya çıkan siyasi sonuçları önümüzdeki dönemde milletin iradesini temel alan bir anlayışla hep birlikte değerlendireceğiz" diye konuştu.

CHP'nin, 2002 seçimlerden bugüne kadar çok ciddi görev yaptığını ifade eden Baykal, Türkiye'nin menfaatlerini, ulusal çıkarlarını, Türkiye'nin tarihsel doğrultusu ile Cumhuriyetin birikim ve kazanımlarını sahiplenip savunduklarını söyledi. Baykal, "Onların önemini herkese anlatmaya çalışan etkin bir çalışma yapmıştır. Bir muhalefet partisi olarak bu dönemde yaptığımız çalışmalarla hepimiz iftihar ediyoruz. Tarihin, CHP'nin bu dönemde yaptığı çalışmaları hakkını vererek kaydedeceğinden hiç kuşku duymuyorum. Yaptığımız çalışmalar bizim onurumuzdur, partimize yakışan bir çizgide hizmet vermişizdir" dedi.

CHP'nin önümüzdeki dönemdeki çalışmalarına Türkiye'nin büyük ihtiyaç duyacağını belirten Baykal, CHP'nin Türkiye'nin bir anlamda siyasal sigortası olduğunu kaydetti. Baykal şöyle dedi:

"Bu bilinç ve bu anlayış içinde önümüzdeki dönemde görev yapacağız. CHP olarak biz ülkemize sahip çıkma, ülkemizin birikimlerini savunma konusunda kararlıyız. CHP önümüzdeki dönemde çok daha etkin ve başarılı olmak durumdadır. Bunun gereğini CHP yerine getirecektir."
Seçim sonuçlarının kendileri açısından tatmin edici olmadığını belirten Baykal, 2002 seçimlerinde alınan oy oranlarının 1 buçuk puan artış göstermesinin hiçbir bir şekilde yeterli sayılamayacağını kaydetti. Baykal şöyle dedi:

"Bu seçim sonuçlarının altında hangi toplumsal dinamiklerin yattığını hangi siyasi şartların buna yol açtığını ve bu siyasi tabloyu şekillendiren uygulamaların neler olduğunu elbette bütün toplumumuz, bilim dünyamız, biz siyasetçiler önümüzdeki dönem içinde irdeleyeceğiz, inceleyeceğiz. Bu konuları en iyi şekilde kavramaya ve ortaya koymaya çalışacağız. Anlaşılması gereken bir tablodur. Ayrıca biz CHP olarak hem Türkiye'nin ekonomik, kültürel gelişmeler açısından bu seçimi hazırlayan süreçleri ortaya koymamız gerekiyor. Türkiye'de nasıl yeni yapılanmaların, yeni şekillenmelerin neye bağlı olarak ortaya çıktığını hep beraber inceleyeceğiz, göreceğiz. Ama hiç kuşku yok ki, arzu ettiğimiz kadar hızlı bir artış sağlayamamış olmamızın, bizimle doğrudan ilgili nedenlerini de kapsamlı bir biçimde inceleyeceğiz, araştıracağız. Bunun için ciddi bir çalışma başlatacağız."

ERDOĞAN, BAYKAL'YA GÖRÜŞECEK Mİ?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı Sezer'e istifasını vermesinin ardından, "Ak sayfa açtık" sözleri ve CHP Lideri Deniz Baykal'ı ziyaret edeceğini açıklamasıyla izleyeceği yeni dönem stratejisi yankı uyandırdı. Erdoğan'ın başta cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere birçok konuda anamuhalefet ve Meclis'te temsil edilen partilerle uzlaşma arayışı sinyali, siyasi parti sözcüleri tarafından değerlendiriliyor.


KESKİN: SEÇİM SONUCU CHP AÇISINDAN HÜSRAN

Eski CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, ''Parti içinde gürültüye patırtıya fazla neden olmadan, partimizin daha fazla hırpalanmasına, toplum nezdinde itibar kaybetmesine sebebiyet vermeden, ülkesini, partisini, insanını seven yöneticilerimizden, vakit geçirmeden emaneti kurultaya teslim etmelerini bekliyoruz'' dedi.

Eski CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, 22 Temmuzda yapılan milletvekili genel seçimlerinin en temel sonucunun; ''CHP açısından hüsranla bitmiş olması olduğunu'' belirterek, bu seçimlerde CHP'nin temel felsefesini ve temel tercihlerini rotasından saptıran yönetim kadrosunun mağlup olduğunu söyledi.

Keskin, ''Bu seçimlerle ilgili bir gerçek ortaya çıkmıştır; 'Cumhuriyet'in temel tercihlerine sahip çıkıyoruz' koruma duygusuyla hareket eden sayın Genel Başkanımızın bu değerlerin halk tarafından korunması önünde en büyük engel olduğu gerçeği de görülmüştür. İnsanların toplumla uyumlu yaşamasında temel vasıflarından birisi de ar duygusuna sahip olmasıdır. Hele önderliğe soyunmuş olan, insanlarda bu duygu çok çok üst noktalarda olması gerekmektedir. Ben CHP'yi yöneten sayın Genel Başkanın ve yöneticilerinin bu duyguyu taşıdıklarına inanıyorum, vakit geçirmeden bu duygunun gereği olarak gerekli davranışları sergileyeceğini umut ediyorum'' diye konuştu.

EMANETİ, KURULTAYA TESLİM ETMEK


CHP'nin 15 yıl daha bekleyip iktidar özlemini gidermeye tahammülü olmadığını belirten Keskin, ''Parti içinde gürültüye patırtıya fazla neden olmadan, partimizin daha fazla hırpalanmasına, toplum nezdinde itibar kaybetmesine sebebiyet vermeden, ülkesini, partisini, insanını seven yöneticilerimizden vakit geçirmeden emaneti, kurultaya teslim etmelerini bekliyoruz'' dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Keskin, ''bu konuda herhangi bir girişiminiz olacak mı'' şeklindeki bir soruya ''Bu toplantıyı bunun için yapıyoruz, bir de şunu görüyoruz ki artık sosyal demokratların yeni bir kavgaya tahammülü yoktur. Kurultaylarda bir kısmının 'yuh' çekerek bir kısmının alkış tutarak sosyal demokratların bir sonuç yakalama şansı kalmamıştır. Biz kavga dövüş yaratmadan, partimize daha fazla zarar vermeden, uyumlu bir yaklaşım karşılıklı anlayışla partimizin içinde bulunduğu bu açmazdan çıkarılmasının destekçisi olacağız, arayışı içerisinde olacağız'' yanıtını verdi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, ortaya çıkan seçim sonucunu ''merkez sağın çökmüş olmasına'' bağladığının hatırlatılması üzerine Keskin, ''Siyaset adamları, karşılaştıkları olumsuzlukların nedenlerini, kusurlarını başkasına yükleyerek doğruyu yakalayamaz. 1999 yılında böyle bir olumsuzlukla karşılaştığımızda sayın Genel Başkanım 'Halk beni anlamadı' diyerek kendini bir öz eleştiriye, otokritiğe tabi tutmadığı için bu yanlışlardan bugün kurtulamıyoruz. 2007 yılında da aynı anlayışın Baykal tarafından dile getirildiğini görüyoruz'' dedi.

''BAYKAL, SAMİMİYETSİZ BULUNARAK REDDEDİLDİ''


Deniz Baykal'ın ''halk tarafından samimiyetsiz bulunarak reddedildiğini'' savunan Keskin, iktidar partisi tarafından Deniz
Baykal'ın mal varlığı ile ilgili iddialar ortaya konulduğunu ancak Baykal'ın bu iddialara toplumun beklediği yanıtı veremediğini öne sürdü.

Keskin, ''Bir taraftan başkasının taktığı saati soracaksınız, çocukların mal varlığının eleştirisini yapacaksınız, bir taraftan da kendinizden böyle bir açıklama beklendiğinde değişik mazeretlerin arkasına saklanarak toplumun beklediği açıklamayı yapmayacaksınız. O zaman sizin başkaları hakkında yaptığınız suçlamayı toplumun samimi bulması mümkün müdür'' diye konuştu.

LİVANELİ'NİN YAZISINI DEĞERLENDİRDİ

Keskin, Zülfü Livaneli'nin bugün bir gazetede çıkan yazısına da değinerek ''Livaneli'nin açıklamasından anlaşılıyor ki Baykal, her kritik süreçte olduğu gibi yine içtensiz bir tavırla Tayyip Erdoğan'ın siyasete geri getirilişinde nasıl bir yaklaşım sergilediğini ortaya koymuştur'' dedi.

"CHP PROGRAMINDA SORUN YOK''


Halkın, CHP'nin programı, felsefesi ve tercihleri ile hiçbir sorununun olmadığını kaydeden Keskin, CHP'nin programının çağdaş bir program olduğunu, sorunun; bu programı rafa kaldırarak kendi kişisel tercihleri ile CHP'yi yönetmeye kalkan Genel Başkan Deniz Baykal'da bulunduğunu savundu.

CHP DİBE VURDU

Öte yandan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, CHP ve DSP işbirliğinin başarısız olduğunu belirtti. Çelebi, CHP'ye seçimde destek verdiklerini hatırlattı ve alınan sonucun başarı olarak sayılamayacağını söyledi.

CHP'ye destek verdiklerini ancak bunun dışında herhangi bir ilişki içine giremediklerinden yakınan Çelebi, "CHP, kendi programını, kendi politikalarını hiç kimseye danışmadan belirledi. Bu konuda bir diyalog kuramadık" dedi.

Çelebi, AKP'nin oylarını yüzde 10 civarında artırmasının başarı olarak değerlendirilemeyeceğini öne sürdü. Çelebi, söz konusu artışın nedenini, muhalefet partilerinin "yapay gündemle" meşgul olmasına bağladı.

Muhalefet partilerinin, başta CHP olmak üzere sınıfta kaldığını ifade eden Çelebi CHP'nin ise "dibe vurduğunu" söyledi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve parti yönetiminin izlediği politikaların yanlış olduğunu ifade eden Çelebi, şunları söyledi:

"Sağ ve sol arasında fark kalmadı dediler. İnsanların kafalarını karıştırdılar, insanlarda daha iyi sloganlar üreten, bu konuları öne çıkaran partilere yöneldi. Özellikle sol ve sosyal demokrasi gerçekten kendi evrensel değerlerine, özüne dönmeli. Asla resmi görüşlerin esiri olmamalılar. Muhtıranın arkasına sığınarak bu süreci tamamlayan ilişkilerin yerine tam tersine ona karşı toplumla iç içe olunmalıydı. Ecevit'in başarısı muhtıralara karşı olduğu içindir."

Türkiye'nin her şeyden çok sol ve sosyal demokrasiye ihtiyaç duyduğunu kaydeden Süleyman Çelebi, "Sol Türkiye'de umut olabilir. Sol çaresiz değildir, sol Türkiye'de bitmiş değildir" dedi.

10 ARALIK ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRECEK


Süleyman Çelebi, 10 Aralık Platformu'nun çalışmalarına kaldığı yerden devam edeceğini de dile getirdi. CHP, DSP ve diğer sol partilerin mevcut yapılarını koruduğu sürece başarılı olunamayacağını ifade eden Çelebi, "Siyasi partiler bu yaklaşımları ile Türkiye'ye umut olmazlar. Türkiye'ye umut olacak yeniden bir yapılanmaya ihtiyaç var. Biz bundan sonra yol haritamızı belirleyeceğiz. Nasıl bir sol istiyoruz kamuoyuna açıklayacağız" diye konuştu.

AJANSLAR