DAHA bir hafta önce yazmıştım, Mevlana Yılı nedeniyle sahnelenen Rumi gösterisini Açıkhava'da izledikten sonra kalemime sarılmıştım. Sema'nın alelâde bir şov, semasezenlerin klip dansçısı olmadıklarına vurgu yapmıştım bir kez daha... Önceki gün gazetelere yansıyan haber ve fotoğrafları görünce içim yine cız etti. Zengin ve ünlü ailenin kızları, kına gecesine semazen getirmiş. Masaların etrafında Sema yapan Mevlevileri görmek dayanılmaz bir zulümdü. Mevlana Yılı böyle kutlanmamalıydı. Asıl merak ettiğim, bu tür organizasyonları takip edip, uyarı ya da cezai müeyyide uygulayacak bir resmi kuruluş bulunup, bulunmadığı... Artık Kültür Bakanlığı mı olur, Mevlana Vakfı mı, bilmem. Birilerinin bu rezilliğe, bu aşağılamaya, bu sakil görüntüye artık dur demesi lâzım. Duyuyorum ki, her köşe başında bir sözde Mevlevi Dergâhı kurulmuş ya da Sema Grubu oluşturulmuş. Bazılarının Mevlana öğretileriyle taban tabana zıt aktiviteleri kulaktan kulağa fısıldanmakta... Yani işin suyu çıkmış. Zaten turistik otellere animasyon yapmaya gider gibi düğün dernek kollayan sözde semazenlerin görüntüsünden de belli değil mi? Mevlana "Ne olursan ol yine gel" demiş. Ama bunları kast etmediği kesin!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Semazenli kına gecesi olur mu?
Yayın tarihi: 4 Temmuz 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/04/gny/haber,BD7671B51A794181A48DF83D63CE9774.html
Tüm hakları saklıdır.