kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Haziran 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Genzken’in Almanya pavyonunda sergilenen çalışması.

İngiltere pavyonunda Jerry Hall, De Niro ve...

ADALET CİNGÖZ
15.06.2007
52. Venedik Bienali'ne apar topar yetiştim. Baktım tüm yeni yetme sanat eleştirmenleri ve edebiyat eleştirmenleri orada. Filiz Aygündüz, Cem Erciyes hepsi... San Marco Meydanı'ndaki kafelerin en nadidesi Florian'da kadim dostum Kemal Yılmaz'a rastladım. Onu da peşime taktığım gibi, önce ayağımızın tozuyla "Ne Enzo Cucchi'ye, ne Emilio Vedova'ya ama Giorgione'ye bakalım," dedim... Yıldırım Türker'in de orada olacağını söyledim, hemen inandı. Meşhur Accademia'nın soğuk, serin koridorlarında soluğu aldık. Koşa koşa Giorgione'nin yeni restorasyondan çıkmış tablosu La Tempesta'nın (Fırtına) karşısındaki yerimi aldım. Sıradışı bir güzellik... Kemal Yılmaz dostumla tabloyu bir süre seyrettikten sonra Tintoretto'ların, Bellini'lerin arasından geçerek 52. Venedik Bienali Türkiye pavyonunun basın toplantısına gittik. Garanti Bankası'nın son derece güncel sanat dostu yöneticileri, İKSV'nin The Supremes ekibi hemen herkes oradaydı. Nilgün Mirze, rica üstüne Petula Clark'tan Down Town'u bile söyledi. Vasıf Kortun, kara çerçeveli gözlüklü yeni imajıyla, hiç olmadığı kadar sevecen ve arkadaş canlısı davranışlarıyla dikkat çekti. İşittiğime göre Kortun, Closer filmini seyrettikten sonra çok değişmiş, bambaşka bir insan olmuş... Fakat Closer filmindeki hangi karakterle özdeşleştiğini henüz bilen yok. Sinema demişken meşhur İtalyan asıllı aktör Robert De Niro'nun rahmetli ressam babasının Venedik'te açılan resim sergisi de epey kafaları karıştırdı. Çoğu turist, kentte Robert De Niro sergisi var sandı... Lakin bizim bildiğimiz Robert De Niro aslında Robert Junior De Niro'dur... Babası Robert Senior De Niro ise 1970'lerin Amerikan soyut ekolünde üretim yapmış bir ressamdır. David Elliott ve olağanüstü sempatik sevgilisi Rachel da Venedik Bienali'ndeydi. Türkiye pavyonunun açılış partisinde sahne alan Baba Zula'yla göbek atmak yerine Tracey Emin'in İngiltere pavyonundaki davetine icabet ettiler. Tracey Emin'in özel davetlisi olarak partiye katılanlar arasında Jerry Hall, Sir Elton John, Sam-Taylor Wood, Björk gibi isimler vardı. İngiltere pavyonuna Türkiye'den kimse davetli değildi. Bienalin küratörü Robert Storr'un ortalarda fazla görünmediği açılışta, bienalin organizasyon direktörü Quaglia'nın istifasından beri başlayan gerilim hala belli sürüyordu. Bu arada Baba Zula'yla Perihan Mağden'in Babamız Bizi Sevmedi Biz Çirkiniz şiirinin bestesiyle dans edenler arasındaki küratör Fulya Erdemci'yi ertesi gün büyük bir sürpriz bekliyordu. İşittiğime göre sabahın erken saatlerindeki toplantısı fevkalade iyi geçen Erdemci, Yeni Zelanda'da kamusal alanda bir proje yapacakmış. Ayrıntıları önümüzdeki günlerde size vereceğim... Bu arada Türkiye pavyonu, güncel sanata olan inancımı bir kez daha sağlamlaştırdı. Hüseyin Alptekin'in 'Şikayet Etme' çalışmasındaki delikanlılığı, Vasıf Kortun'un bu temayı seçişindeki anti-güncel sanat oryantalizmi çok takdir ettim doğrusu... Ağlamıyoruz pek tabii ki... Ne yapıyoruz? Kendimize güveniyoruz... Şikâyet etmiyoruz. İçten tebrikler...