kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Haziran 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Baba Recep neli, Beşiktaşlılar?.

BABA Recep, bu ülkenin gelmiş geçmiş en Beşiktaşlı on adamı varsa, bunlardan biri, bana göre birincisidir.
Futbolunu Galatasaray'da bitirmesi, Beşiktaşlılığına gölge düşürdü mü?. "Düşürdü" diyenin alnını karışlarım.
Beşiktaş Baba'yı dışlamış, Kasımpaşa'ya yollamıştı. Baba Gündüz, İtalya'ya transfer olan Metin Oktay'ın yerini nasıl dolduracağını düşünürken Recep aklına geldi.
"Ben oynatırım" dedi.. Recep hayatının en güzel maçlarını Galatasaray formasıyla oynadı. Galatasaray'ı o yıl şampiyon da yaptı ve futbolu bıraktı. Beşiktaşlı olarak bıraktı. Galatasaray'ı şampiyon yaparken de Beşiktaşlıydı. Kimse sorgulama gereği duymadı.
Suat Mamat, Beşiktaş formasıyla oynarken neliydi peki?. Ankara'da bir maçtan sonra soyunma odasına inmiştim. Sırılsıklam Beşiktaş forması hala üzerindeyken kulağıma eğilip sordu.. "Bizim maç kaç kaç?.."
Rüştü, futbol tarihinin en büyük Fenerbahçelilerinden biridir ve öyle de kalacaktır. "Fener'i unuttum. Kalbimde artık Beşiktaş var" deseydi, biterdi asıl..
Rüştü, kendisini dövenlere ve dövdürenlere, tribünlerde alay eden ıslıklayanlara rağmen, formasından vaz geçmeyen, sonuna dek direnen bir Fenerliydi..
Ama milli takıma çağrıldığı gün kendisine "Bu yıl üçüncü kalecimsin. Ona göre" diyen Teknik Direktörün mesajını alınca, tek çaresi kaldı. Gitmek..
Çok da iyi bir takıma gitti.
Yılın en doğru transferlerinden biridir.
Bir anı naklediyorum, Galatasaray taraftarı Ayhan İzmirli'nin kaleminden..
"Metin Oktay'ın Palermo'ya gidişinin ardından Baba Recep Galatasaray'a transfer olmuştu. O zamanlar kapalı tribün biletleri 225 kuruş. Az sayıda Galatasaraylı kapalı tribünün açıkla birleştiği sol tarafı kapatır, ancak en fazla ikinci direğe kadar bir yer kaplardık.
Beşiktaş taraftarlarının bulunduğu kısım oyuncuların çıkış tünelinin tam üstündeydi.
O yıl yapılacak ilk GalatasarayBeşiktaş maçı iki camianın olduğu kadar, medyanın da ilgi odağıydı. Beşiktaş'ta 'Baba' lakabı almış Recep Adanır ilk kez Galatasaray formasıyla sahaya çıkıp eski takımına karşı oynayacaktı. Gecenin bir vaktinde stadın kapısında yorgan döşek yatarak ertesi sabah içeri girdiğimizi hatırlarım. Maç saatine yakın, Galatasaray, Beşiktaş tribününe çok yakın bir yerden sahaya çıktı.
Biz her zaman kendi yıldızlarımızı tribünlere çağırırdık. Bu ya Metin Oktay olurdu ya da Turgay Şeren. Bu kez Baba Recep'i çağırdık. Baba Recep bir an duraksar gibi oldu. Bize doğru koşarak geleceğini sanarak iki misli bağırmaya ve 'Baba Recep buraya' demeye başladık.
Baba Recep birden Beşiktaş tribünlerine doğru koştu. Bir anda stat sessizliğe büründü. Ne yapacağını herkes merakla bekliyordu. Beşiktaş tribünlerinin önüne gelince sağ ve sol elini havaya kaldırdı ve iki eliyle bütün Beşiktaş tribününü içine alırcasına bir jest yaptı. Ardından ellerini sıkıca yüreğinin üstüne bastırdı ve sonra tekrar açıp kalbini sanki Beşiktaşlılara uzattı. Biz derin bir sessizliğe bürünmüştük. Beşiktaş tribününden 'Baba Recep' sesleri yükseldi. Baba Recep sonra koşa koşa tribünün ta öbür tarafına gelip tam bizim önümüzde durdu. Gene iki elini açıp Galatasaray tribünlerini içine alacak bir hareket yaptı ve sonra iki eliyle iki bacağını gösterdi.
Baba Recep, 'Yüreğim Beşiktaş'la ama ayaklarım Galatasaray için koşacak' diyordu.
İşte o anda hem Galatasaray, hem de Beşiktaş tribünleri ayağa kalktı, 'Baba Recep çok yaşa' sesleri yeri göğü inletti."