'Deli saçması'

Washıngton'daki Hudson Enstitüsü'nde konuşulan, "Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Tülay Tuğcu'nun bir suikaste kurban gitmesi, İstanbul'da PKK'nın saldırısı ve Türkiye'nin kuzey Irak'a girmesi gibi olasılıkların" gündeme geldiği "Kabus Senaryosu"na Ankara'dan tepki yağdı. Daha önce "Kime hizmet ettiğini anlamakta zorlanıyorum. Hayal ürünü" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan, konuyla ilgili sorular üzerine, "Deli saçması" nitelemesinde bulundu. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu da kendisine suikastin de geçtiği senaryolara, "Hayatını hukuka adamış birinin hukuksuzluğa uğraması beni üzdü" yanıtını verdi. Ayrıntılı bilgi sahibi olmadığını söyleyen Tuğcu, "Ancak orada bulunduğu ileri sürülen Türk yetkililerinin açıklama yapmasını bekliyorum" dedi.

'ASKER AÇIKLASIN'
TBMM Başkanı Bülent Arınç ise, iki askeri yetkilinin de katıldığı toplantı için üzüntü duyduğunu ifade etti. Arınç, "Böyle yakıştırmalar ve senaryo üretmek ne kadar büyük yanlışsa buna katılmak, katıldıktan sonra da itiraz etmemek, aynı şekilde yanlıştır" dedi. Askerlerin ya da diplomatların böyle bir toplantıda bulunmalarının ne olacağını görmek bakımından yararlı olabileceğini belirten Arınç, şöyle dedi: "Ama bu toplantıdan çıktıkları anda, 'böyle bir toplandı yapıldı, şunlar katıldı, şunlar konuşuldu' diyerek bağlı bulundukları büyükelçiye ya da bağlı bulundukları askeri kuruma hiyerarşi içinde bunu bildirmesi gerekir. Böyle bir bilgilendirmeyi bekliyoruz." Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açıklama yan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de, konunun toplantıda gündeme gelmediğini belirtirken, "ABD think thank kuruluşlarıyla ünlü bir ülkedir. Binlerce kuruluş vardır. Bu kuruluşlarda bazı tezler öne sürülür. Bu tezler mantıklı olabildiği gibi bazen de fantezi sınırlarını zorlayıcı nitelikte olabilir" dedi.

ŞEYTANIN AKLI
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise konuya ilişkin sorular üzerine, ABD'de böyle senaryolar etrafında gelişmeleri öngörmeye çalışan kurullar bulunduğunu anımsattı. Baykal, ''Bu onların yaygın yaptıkları bir çalışma. Ama beni rahatsız eden, bir önemli yargıcın bir cinayete kurban edilmesi senaryosunun somut bir kişi hakkında öngörülmüş olması. Bu, şeytanın aklına taş getirmek'' değerlendirmesini yaptı.