Daha hızlı düşersin

Sen doğduktan birkaç ay sonra gazetede bir haber gördüm. 'Süper baba' başlığını taşıyan haberde; Süpermen'e özenip kendini dördüncü katın penceresinden atan bir çocuktan bahsediliyordu. Yazılana göre, o sırada çocukla aynı odada bulunan babası da hemen arkasından atlamış. Daha ağır olmasından dolayı daha hızlı düştüğü için, ikinci kata vardıklarında yakalamış oğlunu. Havada sırtını yere dönüp çocuğu üstüne almış. Kaldırıma çarptıklarında altındaki bu yumuşak yastıktan dolayı, çocuğun burnu bile kanamamış. Babasının da birkaç kaburgası ve kolu kırılmış sadece. Oğlunu kurtarmak için kendini ayarlamaya çalışırken farkında olmadan en uygun düşme konumlarından birini bulmuş çünkü. Baba ve oğul, birbirlerinin hayatını kurtarmışlar. Kareli defterine bayrak resimleri çiziyorsun. Bakıyor ve düşünüyorum: Baba olmak başka ne anlama gelebilir? Bir saniye bile düşünmeden oğlunun arkasından kendini boşluğa bırakır, onu yarı yolda yakalarsın. Fizik kanunları da bunu gerektirir zaten: Ondan daha ağırsındır, yılların yükü vardır omuzlarında. Haliyle, daha hızlı düşersin. Çok daha hızlı... Çok daha... Çok.