Akakçe'nin Louis Vuitton çıkarması
Ayşegül Sönmez
08.06.2007
1970 doğumlu Haluk Akakçe, dünya çapında tanınan genç sanatçıların başında geliyor. Öyle ki çalışmaları, Louis Vuitton'un Paris'in ünlü caddesi Champs-Elysees'deki mağazasında sergilenecek..
Onu, ilk olarak Paolo Colombo küratörlüğündeki 6. Uluslararası İstanbul Bienali'nde keşfettik. Bu tanışma, Platform Güncel Sanat Merkezi'nde açmış olduğu 'Hiç' isimli ilk sergisi ve Galerist'de açtığı ikinci sergisi 'Blood Pressure' (Kan Basıncı) ile pekişti. Kan Basıncı isimli video performansı daha önce, Nisan 2001'de Cenevre'deki Centre d'Art Contemporain'de izleyiciyle buluşmuştu. Haluk Akakçe, sergilerinde video performanslarla ve resimlerle sınırlı kalmamasıyla tanınıyor. 2002 yılında Amerika ve Türkiye'de toplam 15 sergiye birden imzasını attı. Sanatçı 2006 yılına damgasını vuran projesi 'Sky is the Limit'i Las Vegas'daki Fremont Caddesi'ndeki sıra dışı bir ekranda gösterilmek üzere yaptı. Bu, şehir merkezinde başınızın üzerinde yer alan, dört blok boyunca devam eden ve dev ekranlardan oluşmuş bir kubbeydi. Bu yıl ise içinde bulunduğumuz aydan itibaren, ünlü Fransız moda markası Louis Vuitton'ın Champs-Elysees'deki mekânında sergi açıyor. Dünyaca ünlü markanın Akakçe'nin sergisine kapılarını açmasının sebebi, mağazanın mimarisini çağdaş sanatla bütünleştirmek. Akakçe'nin sergilenmeye başlanan işi; mağazanın gezinti alanının en dikkat çekici bölümlerinden biri olan yürüyen merdiven boyunca devam eden, 20 metre uzunluğundaki bir fiber optik ekranda gösteriliyor. Tek bir yatay görüntü yerine, video ekranı 12 eşit parçaya bölünerek kullanılmış. Bu parçalanmış uzayda gezinen ziyaretçiler, dünyayı bir kaleydoskop gibi algılıyor. Haluk Akakçe çalışmasın ne olduğunu ise şöyle anlatıyor: "Amacım, bir dünya içinde yer alan başka bir dünyaya bir yolculuk yaratmak ve yürüyen merdiveni, üzerinde beklenen bir yer olmaktan çıkarıp, ziyaret edilecek bir alana dönüştürmek." Akakçe'yle beraber çalışan Britanyalı besteci Dan Donovan'ın hazırladığı film müziği de eserin önemli parçalarından biri... 'The Unheard Melodies' (Duyulmamış Melodiler) ise Haluk Akakçe'nin, şeffaf zemin üzerinde, katedral girişini andıran bir kapının açılışını hatırlatan heykel formundaki bir başka enstalasyonu. Bu enstalasyon, mağazanın pencerelerinde geçici olarak sergileniyor. Ayrıca binanın ön cephesini birleştiren kapılar, aynı kapıların arasından geçerken zaman içinde donup kalmış birer tekneyi çağrıştıran heykellerle birlikte, geçici bir dönüşüm sürecini akla getiriyor.
Yayın tarihi: 15 Haziran 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/15/cm/haber,CD5A412025EC4EDBAB2E4E653AE5EC79.html
Tüm hakları saklıdır.