AB stresli tavuğun, dürtülen ineğin etini yemek istemiyor

Avrupa Birliği (AB) ile daha kolay açılıpkapatılacak başlıklarda müzakereleri atlattık. Ancak iki tarafın yetkililerine göre en sancılı başlıklar "Tarım ve Kırsal Kalkınma" (11'inci başlık) ve "Gıda Güvenliği, Hayvan ve Bitki Sağlığı Politikası" (12'inci başlık) olacak. İşte bu sancının farkında olan Tarım Bakanlığı'nın imdadına Avrupa Birliği Komisyonu yetişti. Bir Türk akademisyenin geliştirdiği projeye Tarım Bakanlığı'nı dahil etti. Standartları, gelişmiş teknikleri, hayvanların beslenmesi, nakli ve kesimi aşamasında nelerin kesinlikle yapılmaması gerektiğini bu proje kapsamına alan Tarım Bakanlığı, Türkiye'deki üreticilerle birlikte şimdi bu standartları uygulamaya geçiriyor. Türkiye'nin en kritik müzakere başlığında birçok kilidi çözecek projenin kısa adı DIALREL. Komisyon'un 850 bin Euro ayırdığı bu projenin başında, İngiltere'deki Bristol Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. Haluk Anıl bulunuyor. Projenin Türkiye temsilcisi ise Veteriner Halk Sağlığı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Tahsin Yeşildere. 2006 Kasım'ında başlayan ve 2009'da tamamlanacak projenin mimarı Prof. Anıl, Türkiye'deki hayvancılık sektöründe yapılması gerekenleri geniş dosya halinde hazırlayıp Komisyon'a sunduktan kısa süre sonra onay ve maddi destek aldı.

KRİTİK SÜREÇ BAŞLIYOR
Kolları sıvayıp çoğu AB ülkelerinde 16 üst düzey kurum ve merkezle "hayvancılık, hayvan üretimi, mezbahalara nakilleri ve et kesimi" alanında en gelişmiş teknikleri topladı. Projenin şu aşamadaki hedefi, Türkiye'de bu gelişmiş tekniklerin uygulamaya geçirilmesi, üreticilerin bilinçlendirilmesi. Projenin Türkiye temsilcisi Prof. Dr. Yeşildere, Tarım Bakanlığı'ndan "tam destek sözü aldıklarını, Bakan'ın Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün kendilerine destek vereceğine söz verdiğini" belirtti ve ekledi: "Proje AB ülkelerini, aday Türkiye'yi ve Mısır ve İsrail'i kapsıyor. Biz projenin Türkiye kısmında hayvan haklarını geliştirmeyi, besi hayvanlarının sofraya gelinceye kadar geçtiği zincirin hiçbir halkasının kopmamasını sağlamayı
amaçlıyoruz. Mayıs ayında bir seminer düzenledik ve Türkiye'deki büyük et üreticilerini, veterinerleri ve araştırmacıları toplayıp bilgilerimizi paylaştık. Aksi halde Türkiye et ithalatında büyük paralar kaybedecek..."

SUCUĞUN ÇİFTLİĞİ BİLİNECEK
Prof. Yeşildere özellikle koyun ve keçi üretimi konusunda geride kalan AB'nin Türkiye'nin bu konularda gelişimini desteklediğini belirtti. "Getirilecek kurallar sayesinde besi hayvanları kayıt altına alınacak. Hayvancılık sanayileştirilecek. AB ülkelerinde yediğiniz bir sucuğun hangi çiftlikteki hayvanın etinden yapıldığını bilirsiniz. Türkiye'de de bunu olması için çalışıyoruz" dedi.