Magic Necmi: Kız Kulesi'ni yok etmek istiyorum!

İllüzyonist-şovmen Necmi Yıldırım 'Magic Necmi' isimli programında yaptığı sokak gösterileriyle izleyenleri büyülüyor. Sokaktan çevirdiği insanları havalarda uçuran Yıldırım, bununla da kalmayıp 1 YTL'leri 100 YTL'ye çeviriyor, aynaların arasından geçiyor, suları kolaya dönüştürüyor... Röportaj için buluştuğumuzda Magic Necmi'nin akıl sır erdirilmez numaralarını bizzat test ettik. İnanması güç ama ne bir hile var, ne de kurgu... Fotoğrafçı arkadaşım Korkut Kalaycı'nın yanan sigarasını, bir hokus pokusla benim tişörtümde söndürdü. Tişörtümde yanık izi oluşmazken, yanan sigara sırra kadem bastı! Daha sonra cüzdanımdan çıkardığım 20 YTL'yi, yine bir hokus pokus'la kaybeden Magic Necmi, saniyeler sonrasında parayı ağzından çıkartarak bana 'pes' dedirtti... İşte Magic Necmi'nin hikayesi...

* Sihir dünyasına nasıl girdiniz?
İllüzyonla 1995 yılında Gülhane Parkı'nda tanıştım. Sahnede Mandrake vardı. Onunla tanışmak için kulise gittim ve kendisine sihirbaz olmak istediğimi söyledim. Herkes ona aynı şeyi söylediği için beni pek sallamadı. Sonra benden kağıt para istedi ve gözlerimin önünde kendisine verdiğim 1 YTL'yi 100 YTL'ye dönüştürdü. Sonra o parayı bana hediye etti ve "Sihirbaz olmak istiyorsan, çok iyi düşün" dedi. Tekrar Mandrake ile görüşmeye gittim, 24 saat kapısında yattım. Bana 4-5 numara öğretti. Ardından ben kendimi eğitmeye başladım.

BENİMKİ SADECE EL ÇABUKLUĞU

* O dönem otobüslerde muavindiniz...
Evet. Hiç unutmam, bir Antalya turu sırasında bir kırmızı kurdele yok etme numarası yapmıştım. Yolcular çok sevince, bu işe daha sıkı sarılmaya başladım.

* Mandrake'nin öğrencisisiniz ama tarzınız çok farklı..
Belli dönemlerde çok zorluklar çektim. Çünkü Mandrake beni hep başka yollardan eğitmeye çalıştı. Papyonlu bir sahne kostümü giyip, sırayla bir sürü numara yapmak bana göre değil! Ben insanlarla temas kurmalıyım, güldürmeliyim. Ben gerçekten sihirbaz değilim! Benimki el çabukluğu... Mandrake, "Türk milleti senin tarzına alışık değil" dedi. Çok mücadele ettim. Sonradan da bu işi yapmamaya karar verdim.

* Peki sonra nasıl geri döndünüz bu işe?
David Copperfield Türkiye'ye geldi, benim de onunla tanışma fırsatım oldu. "Bana bir numara yapar mısın?" dedi. Yaptığım numarayı çok sevdi ve hatta beni alkışladı. Çok gururlandım. Sonra o da bana bir numara yaptı; masa örtüsünü kaldırdı, katladı katladı, bir anda içinden canlı bir ördek çıkardı. Bu numarayı bana öğretmesini istedim ama 50 bin dolar istedi. O günden sonra tekrar başladım bu işe.

* Geçtiğimiz senelerde oldukça ses getiren Türkiye'nin Yıldızları' yarışmasına da katılmıştınız... Neden?
Bir yere gelebilmek için birçok yol deniyor insan... O zaman böyle bir yarışma gündemdeydi. Hem illüzyonu hem de oyunculuğu karıştırıp gerçekten çok güzel bir konsept çıkarabilirim diye düşünüyordum. Başarılı da oldum.

* Peki 'Magic Necmi' adlı programa nasıl başladınız?
Arayış içindeydim. Birçok yol denedim. 'Türkiye'nin Yıldızları'ndan da insanlarda aşinalık vardı. Bir gün Dada Film'den Murat Toktamışoğlu beni arayıp, "Çok yeteneklisin, seninle görüşmek istiyorum" dedi. Ondan sonra ne yapabiliriz diye oturduk konuştuk. Londra'ya gittik, oradaki illüzyonistlerle buluştum, kendimizi hazırladık. Şimdi güzel tepkiler alıyoruz.

PROGRAMDAKİ HER ŞEY DOĞAL

* Programda bir sürü insanı yoldan çeviriyorsunuz. Bu insanlar danışıklı mı?
Her şey doğal! Biz sadece kendi hazırlığımızı yapıyoruz. David Copperfield 3 tane uçak ve 40 tane tırla geldi buraya. 3 tane uçakta, cast oyuncuları vardı adamın. Benim de mesela bu simiti havada uçurabilmem için manyetik bir alana ya da bir ipe ihtiyacım oluyor. Ama gerçekten bunu benim uçurabilmem için birisine daha ihtiyacım var. Asistanlarım yardım ediyor. Ama yoldan çevirdiklerimiz tamamen doğal.

* İzleyenlerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Çok ilgi gösteriyorlar. Geçen gün trafik polisi çevirdi. Beni görür görmez, "Senin şu numaran vardı ya, onu nasıl yaptın" demez mi? Alkol var, ehliyet var mı, hiç... "Geç" dedi. İnsanlarımız hem saf, hem de sihire meraklı. Ben de işimi çok severek yapıyorum.

HERKESİN ÖNÜNDE YÜKSELECEĞİM

* Her türlü ekonomik imkanınız olsa, nasıl bir şov yapardınız?
Hayalimdeki şov daha yapmadığım şov... 1995 yılında David Copperfield Özgürlük Heykeli'ni kaybettiğinde tüm dünya bunu canlı yayında izledi. Ben de bunu Kız Kulesi için düşünüyorum. Ankara, Mardin, İstanbul İzmir gel bizi canlı yayında izle, dünya TV'leri gelsin, müthiş bir şov yapalım... Bu ama başka bir şey de olabilir, Taksim Meydanı'nda herkesin gözü önünde yerden 10 metre de yükselebilirim.

* Ünlüleri uçuran adam diye biliniyorsunuz, bu hitap hoşunuza gidiyor mu?
Evet. Tabii ki... 'Türkiye'nin David Copperfield'ı' da diyorlar bana.