kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 11 Haziran 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Perihan Mağden yine filmlik bir roman yazmış

BELGİN ÇOBAN
Perihan Mağden'in yeni romanı 'Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?' için 'iyi-kötü, muhteşem-berbat, olmuş-olmamış' demek neyi değiştirecek! Mağden yazmış. Bir anne ile kızın arasındaki 'garip' bağın, hangi yolda ilerlediğini anlatmış yeni romanında. Romanın başından sonuna kadar ana-kız kaçıyorlar, hatta roman bittikten sonra bile kız kaçmaya devam ediyor... Kimden kaçıyorlar? 'Onlardan'... Çünkü onlar 'çoklar' ve 'kötüler'... Peki kim bu 'onlar'? Kitaptan... Annemin beni hiç kimselerin ağlatmasına tahammülü yok. Yalnız ve yalnızca Annem ağlatabilir beni. Ben Annemi ağlatabilirim. Başkalarının bizi üzmesine tahammülü yok Annemin. "Bizi üzenler cezasını bulurlar. Bulmaları gerekir. Annen bunun için var. Burada kaldı. Seni üzenlere günlerini göstermek için. Kabalığın ve kötülüğün cezasını vermek için." Biliyorum Annecim. Onlara cezalarını vermek zorunda kaldığını biliyorum.


Anlaşılacağı üzere; annesi kızını koruyup, kolluyor. Bunun için kime ne ceza verilecekse (ölüm dahil) veriyor. Küçük kızı da annesinin neyi, neden yaptığını gayet iyi anlıyor. Peki 'baba' nerede? Yok! Çünkü aile kavramına bir karşı duruş, bir eleştiri var. Kızını bu kadar koruyup kollayan annenin annesi ise tüm bu 'kaçışın' tek sorumlusu... Kitaptan... "N'oluyor peki sonra?" "Konuşuyorum onunla. 'Beni affetmeyecek misin anne?' diyorum. 'Beni bir gün olsun sevmeyecek misin? Bir anne karga kadar olsun, kızını istemeyecek misin?'" Sesi titriyor annemin. Gidip geliyor. "Çok üzücüymüş Annecim. Ne diyor anneannem o zaman, sarılıp öpüyor mu seni?" "Yandan yandan bir bakışı vardı. Öyle bakıyor soğuk soğuk yüzüme. 'Cezanı göreceksin!' diyor." "Sen ne diyorsun peki Annecim?" Annemin sesi düğüm düğüm şimdi. "Benim cezam sendin Anne, diyorum. Uyanıyorum işte."


Köşe yazılarında kelimeleri eğip-büken ve onları yeni formlara sokan, sürekli parantezler açarak uzun cümleler kuran Perihan Mağden, yeni romanında çok basit bir dil kullanmış. Bunun nedeni anlaşılır olma niyetinden ziyade (ki anlaşılmak hiçbir zaman Mağden'in umurunda değil ya onun için bu kendinden emin olma durumu) konuyu senaryo gibi aktarma çabası olmalı... Belki de önceki romanı 'İki Genç Kızın Romanı'nın filme çekilmesinden sonra bu teknikle yazmak Mağden'e daha cazip gelir oldu... Orası bilinmez ama şurası bir gerçek; bu romanın da film olmaması için hiçbir neden yok! Başta da dediğim gibi... Perihan Mağden'in yeni romanı 'Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?' için 'iyi-kötü, muhteşemberbat, olmuş-olmamış' demek neyi değiştirecek! Mağden yazmış.

Not: Filiz Aygündüz'e bir röportaj vermiş Perihan Mağden dün, diyor ki: "En dominant gözüken, iktidar sahibi babanın evinde bile aslında annenin hükümranlığını görmez miyiz gizlice?.. Bence asıl bakmamız gereken anne!.. Benim yazma eğilimimle ilgili olarak annemle çok sıkı bir bağım var. Çünkü ben onun proje çocuğuyum. Bir yazar yaratmak istedi ve helal olsun yarattı. Ama ben kızıma odasını bile toplatamıyorum." Bana ilginç geldi, paylaşmak istedim...
Haberin fotoğrafları