kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Erdoğan: Millet bunun hesabını sorar

AA
Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Kim bu millete kastederse, bu millete el uzatırsa, bu milletin bu vatan toprakları üzerinde ameliyat yapma cüretkarlığına girmeye kalkarsa, canına, milletine, birlik ve beraberliğimize, huzuruna musallat olursa şunu bilmelidirler: Bu millet tüm kurumlarıyla, devletiyle, güvenlik kurumlarıyla, ordusuyla, askeriyle, polisiyle bunun cezasını verir ve bunun da hesabını sorar'' dedi. Erdoğan, Amasya'da, Yavuz Selim Meydanı'nda, 36 tesisin ortak açılışı ile TOKİ konutları anahtar teslimi dolayısıyla düzenlenen törenine katıldı. Başbakan Erdoğan, konuşmasına, ''Şehzadeler şehri, güzel Amasya'mızın güzel insanları'' diyerek başladı. AK Parti Genel Başkan Danışmanı ve Amasya Milletvekili Akif Gülle'nin geçtiğimiz yıl trafik kazası geçirdiğini hatırlatan Erdoğan, ''Sevgili kardeşim, yol arkadaşım, Sayın Akif Gülle'ye gösterdiğiniz sevgiyi, yüreklerinizin sıcaklığını takdirle karşılıyor, bu kadirşinas tavrınızdan dolayı bütün Amasya'lı kardeşlerime teşekkür ediyorum'' dedi.

''İSTİKBAL MÜCADELESİ...''

AK Parti kadrosunun, ''Sevgiyle, aşkla, bu ülkeye hizmet için yola çıkmış bir kadro'' olduğunu anlatan Erdoğan, sevginin dilinden çok iyi anladıklarını ve hiçbir sevgiyi karşılıksız bırakmadıklarını söyledi. ''Milletin sevgisi ve hayır dualarıyla buralara kadar geldiklerini'' belirten Erdoğan, 22 Haziran 1919'da Amasya Genelgesi'nin yayımlandığını hatırlatarak, önümüzdeki günlerde de Samsun'a gideceğini bildirdi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı, Milli Mücadelenin rotasının çizildiği güzergahı takip ederek, o günlerde verilen İstiklal Mücadelesi gibi bugün aynı ruh ve aynı heyecanla istikbal mücadelesini veriyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Amasya'da, 'Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır' diyerek, büyük mücadele azmini ortaya koymuştur. Bizler de bugün istiklal mücadelesini de, istikbal mücadelesini de aynı şekilde önemsiyor ve bu yolculuğumuzu böyle devam ettiriyoruz. Ülkemizi kalkındırmayı, geliştirmeyi, muasır medeniyet seviyesine ulaştıracak yatırımları yapmayı da, bu ülkenin evrensel değerlere ulaşmasını, milli iradenin korunmasını, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye'nin çağdaş standartlara kavuşmasını da aynı önemde görüyoruz. Bu aziz milletin çağdaş yaşam şartlarına ulaşmasını, adalet ve kalkınmayı yakalamasını da temel hak ve özgürlüklere kavuşmasını da aynı derecede önemli buluyoruz.''

''MEHMETÇİK, 'KÜÇÜK MUHAMMED' ANLAMINDA''

Terör olaylarına da değinen Erdoğan, Türk Milleti'nin bölücü terör örgütüne karşı büyük bir mücadele gösterdiğini ifade etti. Türkiye'nin, uzun yıllardır, dünyada teröre kurban veren ülkelerin başında geldiğini kaydeden Erdoğan, teröre karşı yürütülen mücadelede bugünden çok daha kötü günlerin olduğunu dile getirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Terör olaylarının en sık ve yaygın yaşandığın yıllarda bile, milletimiz, güvenlik kuvvetlerimiz azim ve kararlılıktan taviz vermedi. Milletimiz daima birlik ve bütünlüğümüz, üniter yapımız konusunda kararlı bir hassasiyet içinde oldu. Bugün de etnik kökeni ne olursa olsun, hiçbir vatan evladının, hiçbir Türk vatandaşının milletimize, vatanımıza, bayrağımıza, devletimize sadakatinden şüphe duymuyorum. İnsanlarımız, en zor zamanlarda bile hiç çekinmeden, canları pahasına sadakatlerini ortaya koymuştur. İnanıyorum ki bundan sonra da koyacaktır. Bakınız, şehit verdiğimiz evlatlarımız, kahraman gazilerimiz bunun ölümsüz şahitleridir. Şunu çok açık, net söylemek durumundayım: Şehadet bizde çok anlamlı, çok farklı bir kavramdır. Bizim inancımızda tüm İslam dünyasına baktığımızda bir şeyi fark edersiniz. Türklerden başka askerine 'Mehmetçik' diyen yoktur. Bizim kültürümüzde 'Küçük Muhammed' anlamında... Askerimize biz Mehmetçik adını vermişiz. Ve biz şehit olanlarımıza ölü olarak bakmayız. Diri olarak bakarız. Bu bizim inancımızdan gelir. Onun için de şair diyor ya 'Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, sana avucunu açmış duruyor peygamber'. Bu bizim değerlerimizde bizim medeniyetimizde şehidin konumunu ortaya koyması bakımından çok ama çok anlamlı. Şüphesiz ki, her şehitlerimizin aileye dönüşünde ağlamalar oluyor, gönüller yaralanıyor. Ama inanıyorum ki daha sonra hep birlikte anneler de, babalar da 'Devletimiz, milletimiz payidar olsun. Yeter ki onlar sağ olsun' diyerek, bu noktadaki duruşunu da sergiliyor. Kim bu millete kastederse, bu millete el uzatırsa, bu milletin bu vatan toprakları üzerinde ameliyat yapma cüretkarlığına girmeye kalkarsa, canına, milletine, birlik ve beraberliğimize, huzuruna musallat olursa şunu bilmelidirler: Bu millet tüm kurumlarıyla, devletiyle, güvenlik kurumlarıyla, ordusuyla, askeriyle, polisiyle bunun cezasını verir ve bunun da hesabını sorar. Bu hain saldırılara karşı mücadelemiz artarak devam edecektir. Fakat bazı siyasi çevreler, lütfen şehitlerimiz üzerinden istismara girmesinler. Şehitlerimizi istismar etmesinler. Kimse kalkıp da terör karşısında 'Efendim işte Hükümet suskun duruyor, sessiz duruyor' gibi milleti aldatma yollarına girmesinler. Bu ülkede Sayın Baykal'ın terör konusundaki hassasiyeti bizlerle mukayese edilemeyecek kadar azdır. Bunu da böyle bilmenizi isterim. Biz bu konudaki hassasiyetimizi davul zurna çalarak değil, ilgili güçlerimizi, ilgili birimlerimizi kendileriyle müzakerelerimizi yapmak suretiyle, ne gerekiyorsa yapmak suretiyle yaparak yola devam ediyoruz.''

''SİYASİ İSTİSMARLA GÜVENLİK MESELELERİMİZİ DEĞERLENDİRMEMELİYİZ''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Günlük heyecanlarla, öfkelerle, siyasi istismar anlayışlarıyla ulusal güvenlik meselelerimizi değerlendirmek doğru değil'' dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, Amasya'da 36 tesisin ortak açılış töreni ile TOKİ konutları anahtar teslim törenine katıldı.

Erdoğan, Yavuz Selim Meydanı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, terör konusuna değindi. Terörle mücadeleye yaklaşımlarını anlatan Erdoğan, hükümetin işini gayet iyi bildiğini ifade etti. Erdoğan, ''Bu konuda atılması gereken her türlü adım atılıyor'' dedi.

Terörün nerede, kimi, nasıl, niçin vuracağı belli olmayan bir olay olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, terörle ABD'nin mücadelesinin de ortada olduğunu söyledi. 11 Eylül'de iki tane kulenin yıkıldığını ve Pentagon'un tüm korumalara rağmen vurulduğunu belirten Erdoğan, İngiltere, İspanya, Fransa gibi dünyadaki bazı ülkelerde terörle mücadelenin nasıl sürdürüldüğünün ortada olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin, terörle mücadelesini ulusal ve uluslararası boyutta, ''beraber' yürütmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ben isterdim ki, şu anda bütün siyasi partiler, hep birlikte, eğer bildiğiniz bir şey varsa bunun teklifini yaparsınız, ama bunu hiçbir zaman istismar vesilesi yapmazsınız.

Birisi çıkıyor. 'Ben bunu üç ayda bitiririm, bir yılda bitiririm' diyor. E kardeşim sizler bu ülkede iktidar oldunuz, niçin bitiremediniz? Niçin bitiremediniz? Milleti böyle seçime giderken bu tür aldatmalarla yanıltmaya kalkmayın.

Bazıları bakıyorsunuz ki cenaze merasimlerinde bakıyorsunuz ki kendilerine has işaretleriyle şehitlerimizi istismar yoluna gidiyorlar. Bunları da görüyoruz. Şehitlerin istismarı yapılmaz.

Biz şuna inanıyoruz. Çok farklı bir milletiz. Değerlerine sahip bir milletiz. Onun için milletin birliğini, 70 milyon vatandaşın kardeşliğini, kimse ama kimse bozmaya muktedir olamayacaktır. Bizler, sorumluluk sahibi olarak, tek bir evladımızın tırnağına bile zarar gelmesini asla isteyemeyiz. Her şehit haberiyle birlikte şüphesiz ki bizim de yüreğimize bir kor ateş düşüyor. Ne acıdır ki terörle mücadelenin doğasında şehit vermek de var. Güvenlik kuvvetlerimiz bu mücadelede kayıplarımızı en aza indirmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. İnanıyorum ki tüm gerekli tedbirleri de bugüne kadar nasıl aldıysalar, bundan sonra da artarak bunu almaya devam edeceklerdir. Varsa eksiklikler, bunlar da her olayda tek tek değerlendirilip gereği yapılmaktadır.''

''TERÖR PARTİLERÜSTÜ MESELE''


Terörle mücadelenin, ''Zor ve uzun soluklu'' bir mücadele olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Terörle mücadele sabır ve metanet ister. Milletçe bunun karşısında duracağız. Geceden yarın sabaha çözmenin herhangi bir yolu olsa, bunu hep birlikte zaten yapardık. Bize kalmaz, bizden öncekiler de mutlaka bunu yapardı'' diye konuştu.

1978'de başlayan bölücü terörün 2007 yılına gelindiğinde bu boyutlara ulaştığını belirten Erdoğan, ''Her alanda olduğu gibi bu konuda da mucizevi çözümler yok'' dedi.

Millet olarak önümüzde tuzaklar, riskler ve tehlikeler de olabileceğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

''Bunun için dikkatli olacağız. Basiretli olacağız. Uyanık olmak mecburiyetindeyiz. Birlik ve bütünlüğümüze yönelik bu tuzakları fark ettiğimiz anda da zaten boşa çıkarıyoruz. Sadece duyduklarınız değil, duymadıklarınız da var. Bunlarla da ilgili mücadeleyi sürdürüyoruz ve gerekli olan da yapılıyor.

Günlük heyecanlarla, öfkelerle, siyasi istismar anlayışlarıyla ulusal güvenlik meselelerimizi değerlendirmek doğru değil. Terörle mücadelede her hatanın bedelini canla ödediğimizi görmek ve ona göre hareket etmek mecburiyetindeyiz.

Bu partilerüstü meseledir. Herkes taşın altına elini koymalı. Kimse bu meseleyi siyaseten istismar etmeye kalkışmamalıdır. Unutmayalım ki terörün asıl amacı toplum psikolojisini bozmaktır. Propagandasını yaptırmaktır. Teröristlerin hain emellerine hep birlikte, milletçe izin vermemeliyiz, vermeyeceğiz. Bunu böyle bilmeliyiz.

Birlik, beraberlik, sağduyu ve metanet içinde birbirimize daha sıkı kenetlenerek, vakur bir duruş sergilemek zorundayız. Ben bu zor mücadelede vatandaşlarımızın sadakati kadar sağduyularına da inanıyorum, güveniyorum. Terörün, Allah'ın izniyle amacına ulaşması bu vatan topraklarında mümkün olmayacaktır. Yeter ki biz soğukkanlılığımızı ve kararlılığımızı kaybetmeyelim. Birlik ve bütünlüğümüzü nifak tohumlarına karşı her şeyin üstünde tutalım.

Millet olarak bize kurulan tuzaklara düşmezsek önümüz aydınlık, geleceğimiz parlaktır.''

''ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ ENİNDE SONUNDA HALKA GİDECEK''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayına sunulan anayasa değişikliği paketiyle ilgili olarak, ''Eninde sonunda halka gidecek. Başka çıkış yok'' dedi.

Ortak açılış töreninde yaptığı konuşmada, AK Parti Hükümetinin icraatından örnekler de veren Recep Tayyip Erdoğan, hiç durmadan yollarına devam edeceklerini söyledi.

Erdoğan, ''Birileri bu işe daha yeni başlıyor. Artık biz çıraklarla Türkiye'nin meselelerini çözemeyiz. Kalfalarla, ustalarla yola devam eden bir iktidar var. Bunu böyle biliniz'' diye konuştu.

Köylere yol ve sudan sonra enerjiyi de götüreceklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, elektrik hatlarını güçlendirerek, kesintileri önleyeceklerini söyledi.

CHP'YE ELEŞTİRİ

Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanlığı seçim sürecine de değinirken CHP'yi eleştirdi. CHP'nin TBMM'deki oylamaya katılmadığını belirten Erdoğan, ''İşi gücü tıkamaktır. Ülkenin önünü tıkamaktır. Çünkü bunların adında 'Cumhuriyet' vardır ama cumhurdan kaçarlar. Adında 'Halk' vardır ama halkla hiçbir zaman uyumlu olmazlar'' dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

''Ben diyorum ki, demokrasiye gölge düşürenlerin, cumhurbaşkanlığı seçimini millet iradesinden kaçıranların hesabını halkım olarak, millet olarak siz soracaksınız.

Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir diyorsak, buna inanıyorsak, buyurun, Meclis'ten anayasa değişikliğini geçirdik. İlki bitti, ikincisi de bitti. Şu anda Sayın Cumhurbaşkanımızın önünde. Oradan döndükten sonra halka gider dediler. Eninde sonunda halka gidecek. Başka çıkış yok. Tıkadılar önünü. Ve 'Halka götüreceğiz. Halktan kaçmayın' diyoruz. Cumhurbaşkanımızı halk seçsin. İki turlu seçimle seçsin. Kimi istiyorsa onu seçsin. Niye kaçıyorsunuz? Halktan kaçılır mı? İşte halk burada. Kararı halk verecek. Kararı millet verecek ve ona da saygı duyacaksın. Saygı duyacaksın.

22 Temmuz karar günü. Nasıl bu millet birilerine gerekli dersi verdiyse 22 Temmuz'da da inanıyorum ki ders verilmesi gerekenlere dersi siz vereceksiniz. Siz bunu çok iyi biliyorsunuz.

İnşallah demokrasimize kimsenin gölge düşürmeye gücü yetmeyecek.''

''TEK MİLLET, TEK BAYRAK''

Yola milletle beraber çıktıklarını belirten Başbakan Erdoğan, AK Parti iktidarının ''Ahmet'in, Mehmet'in, Tayyip'in değil, milletin iktidarı olduğunu'' dile getirdi. Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bir hedefimiz var. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bundan taviz yok, unutmayın. Merhum Akif'in dediği gibi, 'Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz' biz böyle bir milletiz.

Unutmayın şu ellerinizde tuttuğunuz bayrakta birçok şeyler var. Orada bağımsızlık var. Orada şehitler var. Orada kan var. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır' Bu yola böyle koyulduk ve böyle devam edeceğiz.''

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından, bakanlar ve milletvekilleri ile birlikte, kurdele keserek ortak açılışı gerçekleştirdi. Erdoğan, iki vatandaşa da TOKİ tarafından yapılan konutlarının anahtarlarını teslim etti.

Daha sonra, Amasya Valisi Mehmet Cemalettin Lekesiz, Başbakan Erdoğan'a Amasya Genelgesi'ni sembolik olarak takdim ederken, Belediye Başkanı İsmet Özarslan da genelgeyi simgeleyen bir tablo hediye etti.

NOTLAR

Ortak açılış törenine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Ulaştırma Bakanı İsmet Yılmaz, Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Amasya Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz, Amasya Belediye Başkanı İsmet Özarslan ile çok sayıda milletvekili de katıldı.

Ortak açılış töreninin yapıldığı Yavuz Selim Meydanı'nda ''Kırmızı ve beyaz'' renkler hakimdi. Binlerce vatandaş ellerindeki Türk bayraklarını sallarlarken, alanın bulunduğu binalarda ve şehir merkezini çevreleyen tepelerin yamaçlarında da büyük boy Türk bayrakları dikkat çekti. Konuşmaların yapıldığı platform da kırmızı ve beyaz renklerden oluşurken, kürsünün önünde de Başbakanlık'ın amblemi olan elips daire içindeki ay ve yıldız bulunuyordu.

Alanı süsleyen balonlar da kırmızı beyaz renklerdeydi. Başbakan Erdoğan, vatandaşları elindeki kırmızı ve beyaz renklerdeki çiçekleri atarak selamladı.

Platformun arka planında ise, sol bölümde Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün portresi ile ''22 Haziran 1919, Atatürk Amasya'da. Amasya bağımsızlıktan yana'' yazısı, sağ bölümde ise Başbakan Erdoğan'ın portresi ile ''Haziran 2007, Başbakan Erdoğan Amasya'da. Amasya hizmetten yana'' yazısı yer aldı.

Vatandaşlar, terörle ilgili değerlendirmeleri sırasında Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını zaman zaman keserek, ''Kahrolsun PKK'' ve ''Şehitler ölmez, vatan bölünmez'' sloganları attılar.

Başbakan Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik eleştirileri sırasında da, ''Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin'' sloganı atıldı.

Alanın çevresindeki binalarda ''Türkiye, Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet'', ''Sorarlarsa neredeyiz? Milletin emrindeyiz'', ''Sen, ben yok. Biz varız'' ve ''Milletimizle sonuna kadar'' yazılı büyük boy pankartlar dikkati çekti.

Başbakan Erdoğan, Türk bayrağı sallayan küçük bir çocuğu yanına çağırarak oyuncak araba verdi.

Bugün açılışı yapılan 36 tesis arasında, 22 Haziran 1919'da Amasya Genelgesi'nin yayımlandığı Saraydüzü Kışlası'nda bulunan kültür merkezi, Anadolu Otelcilik Turizm Meslek Lisesi öğretim binası, Nihat Bayramoğlu İlköğretim Okulu, Hürriyet İlköğretim Okulu, Ziya Paşa İlköğretim Okulu, Alptekin Anadolu Lisesi, Suluova Yunus Emre İlköğretim Okulu, Merzifon Atatürk İlköğretim Okulu, Gümüşhacıköy Anaokulu, Taşova Yuvam Anaokulu, Terziköy Günübirlik Termal Tesisi, Saraydüzü Kışlası Kültür Merkezi, Ziya Paşa Bulvarı ve belediye otoparkı da yer aldı.

Başbakan Erdoğan'ın gelişi nedeniyle Amasya'da yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü. Emniyet yetkilileri, çevre illerden de takviyeler olduğunu bildirdi.