kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Kimine göre düşüşteyim ama bazen de duvara toslamak gerek!

'Hediye' adlı bir albüm çıkaran Özcan Deniz, rol aldığı dizi tutmadığı için kendisine 'düşüşe geçti' diyenlere seslendi: Yaptığınız işin biri tutar beşi tutmaz. Attığım her zar 6-6 gelirse, Taksim Meydanı'na anıtımı diksinler! Arada sırada duvara toslamak gerekir, normaldir!..
Özcan Deniz 3 yıllık sessizliğini 'Hediye' adlı bir albümle bozdu. Hülya dergisinin haziran sayısına albümü ve hayatı hakkında ilginç açıklamalar yapan ünlü şarkıcı, üzerinde çok çalıştığı yeni albümüne çok güvendiğini söyledi. Egonun bir sanatçının ekmek kapısı olduğunu belirten Deniz, 'gay' olduğu yönündeki söylentilere ise, "Nasıl erkek olduğumu kimseye ispatlamıyorsam, gay olmadığımı da ispatlamak için çabalamam!" diyerek açıklık getirdi.

* 'Hediye'yi konuşarak başlayalım... Artık lütfen sadece 'Hediye'yi konuşalım. Çünkü çok çalıştık. Önceden albümleri 3 ayda bitirirdim. Şimdi teknolojiyle birlikte mükemmellik duygum arttı. Detayların içinde boğulabiliyorum. Söyleyecek şey çok ama önce reaksiyonları görmek istiyorum.

HEYECANIM BÜYÜK!

* Bu albümü diğerlerinden daha büyük bir heyecanla bekliyor gibisiniz... 'Ses ve Ayrılık' albümüyle çıtayı yükseltmiştim. Çok sevildi ve iyi satış getirdi. Onun devamını getirmem, bunu da beğendirmem, hakkımdaki önyargıları alaşağı etmem gerekiyor. Bu yüzden heyecanım büyük.

* Albümün hazırlık aşamasından bu yana 3 koca yıl geçmiş. Neler yaşayıp, neler hissettiğiniz bir dönemdi bu? Çok şey yaşadım; acısıyla, tatlısıyla. Bunu da en samimi duygularımla albüme yansıtmaya çalıştım. Aslında birçok şeyi kendime sakladım. Bizim işimiz çok zor. Her gün sette olmak, sahneye çıkmak... Çabuk tükeniyorsunuz. Bu 3 yıl biraz da kendimi şarj etmekle geçti. Aşklar, mutluluklar, hüsranlar...

* Albümde sözleri size ait olan 'Saçmalıyorum' diye bir şarkı var... Evet. Bir erkeğin çok samimi duygularını anlattım o şarkıda. Şarkının sözleri şöyle: Unutmak için seni her yolu deniyorum. Alkol duvarını aşıp aşıp geziyorum. Barların önünde kavgalar çıkarıp, sonra karakolda gözümü açıyorum. Kendimden utanıyorum; saçmalıyorum. Dostlarım erkeksin yapsana diyorlar. Oysa ben her kadında seni görüyorum. Bazen bir kadınla tanışıp gidiyorum. Gece onun omzunda ağlıyorum. Saçmalıyorum..."

* Böyle hissedebilen, bu kadar duygusal olabilen erkekler var mı gerçekten? Tabii var. Bir erkek, kendini başka kadınların kollarına kolayca atar gibi görünür ama aslında sadece attığını zanneder. Erkekler aşk acısını kadınlardan daha zor atlatır.

KİMİNE GÖRE ÇOK İYİYİM


* Bir yandan da oyunculuk yapıyorsunuz. Dizilerinizin reyting rekorları kırmasına alışıksınız ama 'Kader'de böyle olmadı. Hatta gazetelerde 'Özcan Deniz düşüşte' diye başlıklar atıldı... Hay Allah'ım ya! Bir objeye birçok açıdan bakabilirsiniz ve her baktığınız açıdan objeyi farklı görürsünüz. Ama bu, objenin farklı olduğu anlamına gelmez. Ben kimine göre yazan, çizen, okuyan, güzel sesli, iyi oyuncu, yakışıklı, eli ayağı düzgün, zeki, aktif, üreten, ona buna karışmayan bir adamım. Kimine göreyse, beceriksiz, düşüşte, işe yaramaz, hırsız, eline yüzüne bulaştıran bir adam. Bana hangi niyetle baktığınız önemli. Kötü gözle bakan "Özcan düşüşte" der, olumlu gözle bakan "Bu işin mayası tutmadı" der. Yaptığınız işin biri tutar, 5'i tutmaz; normaldir. Attığım her zar 6-6 gelirse, Taksim Meydanı'na anıtımı diksinler. Arada sırada duvara toslamak gerekir. Bu sanatçı için en olumlu hareket. O duvara toslamalar seni durdurup, etrafına, mevkiine bakmana neden oluyor. Sonra tekrar yoluna devam ediyorsun.

* Sizinle ilgili konuşulan konulardan biri de, geçirdiğiniz değişim. Yola Prestij Müzik ekibiyle birlikte çıkmıştınız ama sonradan hayata bakışınız değişti... Değişmedi. Prestij sadece bir firmaydı. Bir aile ya da düşünce biçimi değildi. Sen de o firmanın içindeysen, erkeksen, bekarsan, kendin gibi olan diğer sanatçılarla adın anılır. Ama hepimiz aynı düşünüyor değildik. Görüntüde vardı o manzara. Çocuktum o zamanlar. Hayat çok hızlı akıyor. Bugün okuduğunuz şey, yarın hayatınızı değiştirebiliyor. Artık sohbetlerde, Kuantum Fiziği konuşuluyor. Biz de öyle gelişiyor muhabbetler, çok entelektüeliz ya. Karı-kız filan bizi ilgilendirmiyor. Dünyevi şeyler bunlar çocuğum... (Gülüyor)

*
Ama bir kırılma noktası yaşadığınızı kabul edin... Olmadı diyorum, ikna edemiyorum. Şöyle cevap vereyim; eskiden, yer edinmek için bazı klişeleri denemek zorunda kalıyorduk. Bu klişeler de hayatındaki dramları anlatmak, delikanlı duruşu sergilemek, fakirlik edebiyatı yapmaktı. Ben böyle yapmadım ama hiçbir şey yapmamam beni orada tuttu. Çünkü Anadolu çocuğuydum, türkü okuyordum, kara kaşım-kara gözüm vardı. Bir şey yapmasam bile oradaydım.

DEĞİŞMEDİM, 'BEN' OLDUM

* Siz orada olmak istemediniz ve yolunuzu değiştirdiniz, öyle mi? Oradan çıkmak için bir şey yapmam gerekiyordu ve yaptım. "Değişti" diyorlar. Hayır, ben şimdi 'ben' oldum.

* Egolarınız yüksek mi? Ben egolarımı törpülemem.

* Neden, şarkıcıya yakışır mı ego? Ego sanatçının ekmek kapısıdır, geçim kaynağıdır, var olma nedenidir. Ayrıca starlık benim yaşam biçimim değildir, para kazanma biçimimdir. Törpülemeniz gereken taraflar başkadır. Egoyu doğru kullanmak gerek. Bir de sahnede olduğunuzda ışık saçarsınız, o başka bir şey. (Serpil Çekin'in röportajı Hülya dergisinde)
Haberin fotoğrafları