Klasiğin tahtına kimse oturamaz

Ayakkabı tutkunuysanız, alışverişe çıktığınızda eve en az bir çift ayakkabıyla dönmekten kendinizi alamazsınız. Çok sayıda ayakkabıya sahip olmak, ilginç bir şekilde mutlu eder sizi. Ancak hepsini beğenerek almanıza rağmen, aralarında bir-iki tanesi mutlaka favoriniz olur. Diğerleri bir kez giyildikten sonra gardırobunuzu beklerken, siz o klasik modele takılıp kalırsınız... 2007 ilkbaharyaz sezonunda ayakkabı modellerinde oldukça cesur davranan tasarımcılar, platform boylarını yürünemeyecek kadar yükseltip üzerilerini zımbalarla süsleyip çıktı karşımıza. Hatta lastik ayakkabı görünümlü yüksek topuklu ayakkabılar bile tasarlandı! Moda kurbanları, moda uğruna sakatlanmayı bile göze alarak bu modelleri denemekten kaçınmadı!

İSTER SEKSİ, İSTER MİNİMAL
Ama her şeye rağmen 'klasik' olarak adlandırdığımız burnu kapalı modeller yine koleksiyonlarda yer almaya devam ediyor. Çünkü ne tasarımcılar ne de kadınlar klasikten vazgeçiyor. Topuk boyları ya da topuk şekilleri değişse de bu modeller, her kadının gardırobunda vazgeçilmez olarak yer alıyor. Amerikalılar ise bu model ayakkabıları 'pump' diye adlandırıyor. Coco Chanel'in minimalizmle yorumladığı, senelerdir modası geçmeyen ayakkabıları; Fransız Christian Louboutin'in parmak ucunu açıkta bırakan yüksek topuklu seksi modelleri, İngiliz Manolo Blahnik'in kısa topuklu ama klasik düz tasarımları, bunlardan bazıları. Geçmişte (1500'lü yıllarda) erkeklerin ve uşakların giydiği topuksuz sivri kapalı burunlu ayakkabılar, 1533'te bir dük eşinin düğününde bu tip bir ayakkabı giymesiyle, yeni bir çığır açmış. Değişik boylarda ve farklı modellerdeki topuklar, burun kısmına yerleştirilen kurdele, işleme gibi aksesuarlarla daha da feminenleştirilerek, yıllar içinde birer klasik halini almış. Bugün bile özel günlerde gece kıyafeti ya da gelinlikle bu tip modeller tercih ediliyor.

HER DEM MODA...
Her türlü kıyafetle kolaylıkla tamamlanabilen klasik ayakkabılar, gündüz iş kıyafetinin altına giyildiği gibi, gece de kullanılabiliyor. Yaz-kış demeden her yere giyilebilen bu modellerin klasik olması da, kullanım alanlarının fazla olmasına dayanıyor. Yüksek topuklular kadar, yeni sezonda kısa topuklu, önü hafif açık ya da tamamen kapalı klasik ayakkabılar da çok moda. 60'lı 70'li yıllardan esinlenen ilkbahar- yaz sezonunda, bu tip modeller her yerde karşımıza çıkıyor. 80'li ve 90'lı yılların başında ise topuk boyları yükseliyor. 90'ların sonlarında düz klasikler tekrar moda olsa da günümüzde hem yüksek topuklu hem de düz klasikler hakimiyetini koruyor. Balenciaga'nın platform tabanla yükselttiği sivri burunlu ayakkabısı, Christian Louboutin'in leopar desenli yüksek topuklu modeli, yeni sezonun en 'hit' klasikleri arasında.