'Jean tıpkı şaraba benzer'

Jos Van Tilburg, tasarımdaki başarısını 'denenmeyeni yapma cesareti' olarak özetliyor ve "İlk çıktığımızda, daha önce yapılmamış yıkamaları, efektleri müşteriye sunduk ve bir anda Hollanda'da hit oldu. Bizim DNA'mızın diğer jean markalarına nazaran farklı olduğunu düşünüyorum," diyor. Jeande her yeni akımın ilk önce tereddütle karşılansa da daha sonradan moda olduğunu söyleyen Van Tilburg, "Müşteriler önce deniyorlar, sonra da tutuluyorlar. Düşük bel moda olduğunda, kimsenin hoşlanmayacağı düşünüldü. Çünkü düşük bel daha kilolu gösterebilirdi. Ama şimdi görüyorsunuz ki düşük belden vazgeçemiyorlar," diyor.

BELLER YÜKSEK, PAÇALAR DAR
Ülkeler arasında koleksiyon farklılığı olmadığını belirten tasarımcı, artık her yerde modanın aynı dili konuştuğunun üzerinde duruyor: "Dünya artık tek bir yer oldu, Los Angeles'da mısınız, Paris'te misiniz, yoksa İstanbul'da mısınız fark edemiyorsunuz. Dün gece İstanbul'da dışarı çıktım ve insanların kıyafetlerinden, çok modern ve trendy olduklarını söyleyebilirim. Artık bir insanın kıyafetine bakarak, belli bir kültüre ait olduğunu söylemek çok zor. Moda giderek globalleşiyor." Denim eksperini bulmuşken, yeni trendleri sormadan bırakmıyorum. Van Tilburg yeni trendleri şöyle açıklıyor: "Düşük belden yine vazgeçilemiyor. Ama geçmiş sezonlarda olduğu kadar düşük değil beller bu yıl! Ama hem kadın hem de erkek modellerinde siluet giderek darlaşıyor. 'Cigarette' diye adlandırdığımız dar paça jeanler çok moda. Bu yeni görüntü, tüp görüntüsü gibi dar bir kalıp değil, kalça kısmında hafif bir bolluk var. Ama beller biraz yukarıda. Yıkamalara gelince; daha temiz, sade bir görüntü var. Hiç efektsiz değil ama yıpranma ya da eskitme yok yeni modellerde." Kendisine "Jean modası geçer mi?" diye sorduğumda şu cevabı veriyor: "Kesinlikle hayır. Herkesin gardırobunda bir jeani vardır. Bunca zamandır vazgeçmedik ki, bundan sonra vazgeçelim. Jean tıpkı şarap gibi... Şarabın üzümüyle oynayabilir, bekleme süresini değiştirebilir bambaşka bir tada ulaşabilirsiniz. Jeande de öyle. Kalıbıyla oynayabilirsiniz, kumaşın örgüsüyle, ya da yıkamasıyla..." Türkiye'ye geçen sezon giren marka, bu sezonda İstanbul'da iki, Ankara'da bir mağazaya ulaşmış. Türkiye'ye girmekte geç bile kaldığını söyleyen Van Tilburg, Türkiye'nin genç kitlesinin markayı tanıdığını belirtiyor.