kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Mayıs 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Ben yaşı olmayan kadınlardanım

Şarkıcı Ayşegül Aldinç, genç ve güzel kalma sırlarını Yeni Aktüel'in son sayısına anlattı. Yatak odasında birbirinden güzel pozlar veren sanatçı, "Ben yaşı olmayan kadınlardanım, her şey parmak hesabı değil" diyor '..
Yeni Aktüel Dergisi, son sayısında insan ömrünün doğal akışına müdahale etmeden, her yaşta sağlıklı ve güzel kalabilmenin yollarını araştırdı. Şarkıcı Ayşegül Aldinç de özel hayatı ve yaşamıyla ilgili her şeyi derginin son sayısında Aslı Ortakmaç'a anlattı. Bir cilt bakım ürünü markasının yüzü olduktan sonra ortalarda daha sık görünmeye başlayan Aldinç, yüzünde hiç estetik olmadığını söyledi. Ancak kaş bölgesine botoks yaptırdığını itiraf etti. İşte anlattıkları...

* Son günlerde bazı internet sitelerinde yüzünüze estetik yaptırdığınızı okuduk...
Evet, bu haberleri ben de gördüm. Ama yüzümde hiç estetik yok! Hatta yüzü gençleştirmek için botoks ve dolgu gibi müdahalelere de pek ihtiyaç duymuyorum. Ben de botoks yaptırmış ya da yüzüne bir şey şırınga ettirmiş bir kadın ifadesi var mı? Fotoğraflarıma bakanlar söylesin. Şiş şiş oluyor insanın suratı. Aslına bakarsanız, kaş bölgesine botoks yaptırdım. Uzaylılar gibi yukarı kalktı kaşlarım ve o görüntüden mutlu olmadım. Tekrar iğne yaptırıp kaşlarımı indirdim.

* Şimdi de alnınızda botoks var gibi?
Doğru! Kaşlarımın arasında, kaş çatmaktan derin bir çizgi vardır. O da aslan adam gibi görünmeme neden oluyor. Ne gerek var böyle kızgın bir ifadeye? Demek istediğim bu tür müdahaleleri yüze yaptırdığında hoş olmuyor. Mesela kadınlar yüzlerinin çeşitli yerlerine kolajen enjekte ettiriyor, o bölge şişiyor. Ben ihtiyaç duymadım.

* Bunu önlemek için bir şeyler yapıyorsunuz ama herhalde...
İlla ki! Kremler öyle önemli ki... Kullandığınız cilt bakım ürünleri de cilt yüzeyini şişirip düzleştiriyor. Şimdi oxypeptit etken maddeli ürünler kullanıyorum. Ama hayatım boyunca hep böyle ürünler kullandım. İlk gençliğimden bu yana cildime yatırım yaptım. Makyajımı temizlemeden yattığım bir gün bile hatırlamıyorum, yangın çıksa bile temizlerim. Bir de kilo verince yüzünüz de küçülüyor.

HER ŞEYİN BEDELİ VAR!


* Kilo vermek için nasıl bir program izliyorsunuz?
Her şeyi yiyorum; fakat yağsız, şekersiz her şeyi... Bir şeyin daha az yağlı olması, onun tadında çok büyük fark yaratmıyor artık benim için. Bir de devam etmeye çalıştığım bir zayıflama programı var. Buradaki işleri bitirir bitirmez, Silivri'de kampa giriyoruz. Orada, sabah 7.30'da kalkıyoruz. Yürüyüş ve streching'den sonra kahvaltı yapıp, havuz jimnastiğine başlıyoruz. Ardından öğle yemeği, bir saat dinlenme ve saat 14.00'de tekrar egzersiz maratonu başlıyor. Asıl sorun, ben yeme kapasitesi olan bir insanım. Önceden iki saatte bir acıkırdım. Şimdi daha az yiyorum.

* Zayıf olmak, ağız tadından önemli mi sizin için?
Zayıflama enstitüsü diye bir şey çıktı ve herkesi tek tip olmaya itiyor. Örneğin gençlik yıllarımda sıfır beden diye bir şey yoktu. Çocukluğumda kimse selülit diye bir şey bilmezdi, sonradan dilimize yerleşti kaldı, depresyon gibi. Doğrusu insanların tek tip olmaya itilmesi beni çok rahatsız ediyor. Hem bunu eleştiriyorum hem de o sistem içinde yer aldığım için ister istemez benim de daha iyi görünmek gibi bir çabam var. Yani, konumumdan dolayı o tek tip denen forma uymak durumundayım. Gerçi, bunu eleştiriyorum diye bin kiloluk bir kadın olarak Buda gibi oturmam da doğru olmazdı!

* Aşk insanı güzelleştirir derler. Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?
Kesinlikle. Bir kere beynin kimyası değişiyor. Ama ben şu anda aşık filan değilim. Aşksız güzel kalabilmeyi bir şekilde şiar edindim. Aşkı beklemiyorum daha güzel olmak için. Benim için spordan daha önemli hiçbir şey yok artık! Hiçbir şey yapma, spor yap, cildin de güzelleşiyor kasların da, duruşun da. Bundan sonra ölene kadar spor yapacağım!

YAŞTAN KORKMA!


* Siz hayatın akışına fazla müdahale etmeden 'Organik yaşlanan' birisiniz. Bunu nasıl yapıyorsunuz?
Aslında yaşsız kadınlardan olduğumu düşünüyorum, her şey parmak hesabı değil! Bir de görünene de bakacaksınız. İnsafsızlık yapmamak lazım. Bu nedenle isterseniz, organik yaşlanma değil de 'yaş alma' diyelim. Hem yaşlanmanın negatif bir göndermesi var. Yaş alma olursa, insanlar da yaşlanmaktan korkmaz. Pozitif bir şey var çünkü. Alıyorsun, ediniyorsun, birikiyorsun; birikmek güzel bir şey. Bunun için de cilde yansıyan ışık çok önemli; gözündeki parıltı... Onu kaybetmemek için duygusal olarak beslenmek de çok önemli. Buna çok dikkat ediyorum. Artık ben durmuş oturmuşluk dönemimdeyim.
Haberin fotoğrafları