'İkizlerin son çığlığı hâlâ kulağımızda'

İzmir'in Konak ilçesinde bulunan 2 katlı eski ev yıkılmaya yüz tutmuştu. 30 Nisan'da eve giden Konak Belediyesi görevlileri, evde bulunan kiracıyı çıkarıp binanın her an yıkılabileceğine dair rapor hazırladı. Hemen yan taraftaki evde eşi ve 4 kızıyla oturan İpek Yılmaz'a, yandaki metruk binanın yıkılabileceğini bildirdi. Ancak 17 Mayıs akşamı olanlar oldu. Yandaki evin taş duvarı büyük bir gürültüyle ikizlerin oynadığı bölümün üzerine çöktü. İkizler tonlarca molozun altında kaldı. Hemen olay yerine gelen kurtarma ekipleri, önce Cemre'yi çıkardı. Ceren içinse artık çok geçti. Hastanede yaşam savaşı veren Cemre de sabaha karşı yaşamını yitirdi. Olayın üzerinden 5 gün geçti. Yılmaz ailesinin ağlamaktan kuruyan gözlerine o günden beri uyku girmiyor. Yaşanan dehşeti anlatırken o dakikalara giden abla Merve Yılmaz, "Olay sırasında elektrikler kesildiği için de göz gözü görmüyordu. Sadece onların çığlıklarını duyuyorduk. O çığlıklar kulaklarımdan gitmiyor." Merve, hazırlandığı üniversite sınavlarına da, sınava sadece bir ay kalmasına rağmen bu acıyla giremeyeceğini de anlatıyor.

'BİZİ KİMSE UYARMADI'
Olay sırasında 4 kızıyla birlikte alnı odada oturduklarını anlatan anne İpek Yılmaz ise, evlerinin gecekondu değil babasına ait tapulu ev olduğunu söyleyerek şunları söylüyor: "Bizim evimiz çok sağlamdı. Yanımızdaki evin yıkılması gerekiyordu ama yıkmadılar. Ayrıca iddia edildiği gibi olay günü kimse bizi evden çıkmamız yönünde uyarmadı. Hepsi yalan. Eğer bize söylendiği gibi yazılı veya sözlü bir uyarı gelseydi neden orada oturalım ki?.."