Sağlık Bakanlığınca hasta haklarıyla ilgili halkı bilgilendirme çalışmaları devam ederken, vatandaşların bu konuda daha bilinçli hareket ettiği bildirildi.
Sağlık Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, hasta haklarıyla ilgili sağlık çalışanlarına yönelik hizmet içi eğitim verilirken, uygulamalarla ilgili değerlendirme toplantıları yapılıyor. Toplumun farklı
kesimleri de bu konuda eğitiliyor.
Hasta Hakları ve Uygulamaları Konusunda Toplumu Bilinçlendirme Projesi ile hastalarla yakınlarına, potansiyel hasta ve yakınlarına, üniversite öğrencileri ve öğretim üyelerine, lise öğrencileriyle kamu kurum ve kuruluşları çalışanlarına hasta hakları eğitimi veriliyor.
Hastaneye Yatan Hastaların Hasta Hakları ve Uygulamaları Konusunda Bilgilendirilmesi Projesi ile de yatarak tedavi gören hastalarla yakınları da hastanenin işleyişi ve özellikle de hasta hakları konusunda bilgilendiriliyor.
HİZMETTEN YARARLANAMAMA EN ÇOK BAŞVURU NEDENİ
Hasta hakları birimlerine geçen yıl 12 bin 110 başvuru yapıldığı, aynı tarihler arasında 31 bin 399 hasta ve yakınının başvurularının yerinde çözümlendiği belirtildi.
Hasta hakları birimlerine başvuruların yüzde 45'i ''Hizmetten genel olarak yararlanamama'', yüzde 27'si ''Saygınlık ve rahatlık görememe'', yüzde 7'si ise''Bilgilendirilmeme'' nedenlerinden kaynaklanıyor.
''Güvenliğin sağlanmaması'', ''Sağlık kuruluşu ve personelini seçememe ve değiştirememe'', ''Başvuru yapamama ve dava edememe'' ve ''Mahremiyete uyulmaması'' gibi nedenler de başvurularda yüzde 1'er paya sahip. Başvuruların yüzde 17'si ise ''diğer'' nedenlerden kaynaklanıyor.
''MAHREMİYET HAKKI ÖLÜMDEN SONRA DA DEVAM EDER''
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Etiği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Aydın, hastaların mahremiyet hakkının en fazla tartışılan konulardan birisi olduğunu söyledi.
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), AIDS ve kuş gribi gibi toplumun yakından takip ettiği hastalıklardan ölenlerin isimlerinin basın ve yayın organlarında yer almasını eleştiren Aydın, ''Bu hastaların da diğer hastalar gibi mahremiyet içinde tedavilerini devam ettirme hakları vardır. Mahremiyet hakkı ölümden sonra da devam eder. Vefat eden hastaların yakınları da bu isimlerin gizli tutulmasını isteme hakkına sahiptir. Bu, tıp etiğinin temel ilkelerinden birisidir'' diye konuştu.
Sağlık personelinin de bu hakkın korunmasını gözetmek zorunda olduğuna işaret eden Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ancak bir hastalıktan doğrudan etkilenecek 3. kişiler, korunmak amacıyla uyarılabilir. Örneğin bir AIDS hastasının partneri ya da eşi hastalıktan haberdar edilmelidir. Bu, hastalıktan doğrudan etkilenecek aile bireylerinin önlem alması amacıyla yapılır ama bundan hastanın isminin tüm mahalleye duyurulması anlamı çıkarılmamalıdır. AIDS ya da KKKA'dan ölen bir kişinin isminin tüm gazete ve televizyonlarda yayınlanmasında ne gibi bir toplumsal fayda olabilir ki? Eğer toplum sağlığını ilgilendiren bir bulaşıcı hastalık söz konusuysa Sağlık Bakanlığı önlem alınması için isim bildirmeden sadece vaka bildirimi yaparak bu konuda gereken uyarıları yapabilir.''
Gazetecilerin de bu hususlara dikkat etmesi gerektiğini, burada medya etiğinin devreye girdiğini anlatan Aydın, ''Gazeteciler de 'nasıl olsa hastanın adını öğrendim' diyerek bu kişilerin adlarını haberlerinde vermemelidirler'' diye konuştu.
HASTA HAKLARI NELER
Hasta hakları şunlar:
-Hizmetten genel olarak faydalanma: Adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlık hizmetlerinden faydalanmadır. Irk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumlar dikkate alınmadan hizmet alma hakkıdır.
-Bilgilendirme ve bilgi isteme: Her türlü sağlık hizmetinin ve imkanının neler olduğunu öğrenme ve sağlık durumuyla ilgili her türlü bilgiyi sözlü veya yazılı isteme hakkıdır.
-Sağlık kuruluşunu ve personelini seçme ve değiştirme: Sağlık kuruluşunu seçme, değiştirme ve seçilen sağlık tesisinde verilen sağlık hizmetlerinden faydalanma, sağlık hizmeti verecek, vermekte olan tabiplerin ve diğer sağlık çalışanlarının kimliklerini, görev ve unvanlarını öğrenme, seçme ve değiştirme hakkıdır.
-Mahremiyet: Gizliliğe uygun bir ortamda her türlü sağlık hizmeti alma hakkıdır.
-Reddetme, durdurma ve rıza: Tedaviyi reddetme, durdurulmasını isteme, tıbbi müdahalelerde rıza alınması ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanma hakkıdır.
-Güvenlik: Sağlık hizmetini güvenli bir ortamda alma hakkıdır.
-Dini vecibeleri yerine getirebilme: Sağlık tesisinin imkanları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerin yerin getirilmesi hakkıdır.
-İnsani değerlere saygı gösterilmesi, saygınlık görme ve rahatlık: Saygı, itina ve ihtimam gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli bir ortamda, her türlü hijyenik şartları sağlanmış gürültülü ve rahatsız edici bütün etkenleri giderilmiş bir sağlık hizmeti alma hakkıdır.
-Ziyaret ve refakatçi bulundurma: Sağlık tesislerince belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ziyaretçi kabul etme ve mevzuatın ve sağlık tesisinin imkanları ölçüsünde ve hekimin uygun görmesi halinde refakatçi bulundurma hakkıdır.
-Müracaat, şikayet ve dava hakkı: Hakların ihlali halinde, mevzuat çerçevesinde her türlü başvuru, şikayet ve dava hakkını kullanma hakkıdır.
HASTALAR SÜRECE DAHİL
Bu arada, çeşitli illerde hastalar farklı etkinliklerle hasta hakları konusundaki uygulamalara katılıyor.
Giresun'da kanser hastası Fatma Peluza Gümüşkaşık, Hasta Hakları İl Koordinatörlüğü'nün katkılarıyla kendi yazıp oynadığı tek kişilik ''Ölümü Erteledim'' adlı oyunla yaşadıklarını sahneye taşıdı. Gümüşkaşık'ın aynı oyunu Eylül ayında Ankara'da da sahneleyeceği bildirildi.
Yayın tarihi: 23 Mayıs 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/23/gny/haber,05CBDE7587A04FE1827394A0B2C7B58C.html
Tüm hakları saklıdır.