Erdoğan Sezer'i eleştirdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin kararını değerlendirirken "'Bunun üzerinde konuşulmaz' hayır. Bal gibi de konuşulur. Niye konuşulmasın, bu karar kesinleşmiş bir karardır. Tarih bu kararı alanları hep yargılayacaktır. Ben buna inanıyorum" diye konuştu.
Erdoğan, TÜSİAD'ın siyasi parti genel başkanları ile toplantı dizisinin ilk konuğu oldu. Burada AKP'nin iktidarı dönemindeki siyasi, ekonomik ve sosyal çalışmalar ilişkin bilgi verdi. Avrupa Birliği'ne üyelik sürecine ilişkin gelinen noktayı anlattı.
"BEN BU ÜLKENİN EVLADIYIM"
Erdoğan, konuşmasında kendisine ve AKP yöneticilerine yönelik yazılan kitapları ve söylemleri hatırlatarak şöyle konuştu:
"Geldik, birçok iftiralar atacaklar. Kitaplar yazacaklar, gazete köşelerinden saldıracaklar, vuracaklar eşime, çocuklarıma benimle ilgili kitaplar yazılıyor 'Yahudi' deniliyor. Kimisi 'Musanın çocuğu' diyor. Arkadaşım Abdullah Bey için 'Musanın Gülü' deniliyor. Bütün bunları yazıyorlar. Neden? Bunu hangi edebe hangi adaba hangi kaleme sığdırabilirsiniz? Ben bu ülkenin evladıyım, bu ülkenin çocuğuyum ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının verdiği 14 milyon oy ile bu ülkede iktidarız. Beni kimse kalkıp da olduğumdan başka bir şekilde gösteremez. Buna hakkı yoktur. Sınırları aşan tipler bizi gölgeleyemez, bize çamur atamaz. Kimse güneşi balçıkla sıvamaya kalkmasın, bunlar tutmaz."
Halkın tüm bunlara 22 Temmuz'da en güzel cevabı vereceğini ifade eden Erdoğan , sabırlı olduklarını, bugüne kadar da sabırla geldiklerini, yine sabırla hizmet kervanını yolunda götüreceklerini kaydetti.
TARİH KARARI ALANLARI HEP YARGILAYACAK
Cumhurbaşkanlığı seçimine değindiği konuşmasında seçim sürecine de değinen Erdoğan, bu süreçte muhalefetin takındığı tavrı eleştirdi. TÜSİAD üyelerine cumhurbaşkanlığı seçiminde neden millete gitme yolunu tercih ettiklerini anlatan Erdoğan, şimdiye kadar yapılan seçimlerde 367 diye bir uygulama olmadığını söyledi. Erdoğan, "Hepimiz Anayasa hukuku profesörü olmaya mecbur değiliz. Anayasa'da her şey açık net. Burada 367 diye toplantı yeter sayısı yoktur" dedi. Erdoğan konuşmasının devamında şunları kaydetti:
"Efendim filanca böyle yazdı, filanca böyle yorumlayabilir ama ülke bir filancanın söylediği üzerinden yola giremez. Filancanın dediği rağbet görseydi Anayasa'da onun ifadelere yer alırdı. Bu ülke Anayasa'ya göre yürütülen bir Türkiye'dir. Birisinin yorumuna göre yürütülen Türkiye değildir. İdeolojik yaklaşımlarla yürütülen bir Türkiye değildir, olmamalıdır. Eğer bunu yaparsak bu ülkeye yazık etmiş oluruz. Anayasa mahkemesi 367 ile ilgili bir karar verdi, biz bu karara saygı duymak zorundayız. Bu nihai bir karar, efendim 'bunun üzerinde konuşulamaz' hayır, bal gibi de konuşulur. Niye konuşulmasın, bu karar kesinleşmiş bir karardır. Tarih bu kararı alanları hep yargılayacaktır, ben buna inanıyorum."
CUMHURBAŞKANININ ÖN KOŞULU VAR, BELKİ O DA MİLLETE GİDİLMESİNİ İSTEMİYOR
Erdoğan, Cumhurbaşkanını halkın seçmesine ilişkin Kanunun rahatlıkla bu seçime bile yetiştirilebileceğini kaydederek, "Zor mu? Zor değil. Kanun şu anda Cumhurbaşkanında. Bakın kaç gün oldu? 15 günlük hakkı var, sayın Cumhurbaşkanı şimdi o hakları kullanıyor. Niye 'Bu işi geciktirir, ne kadar erteleyebiliriz' bunu nasıl izah edeceğiz. Bu işe objektif yaklaşılırsa hakikaten bir çözüm üretmek maksadı ise -Cumhurbaşkanlığı makamını çözüm makamı olarak görüyorum- değerlendirmeler hemen yapılır. Üzerinde konuşulacak maddeler hazırdır. Ha biz bunu bu sandığa yetiştiririz denir. Sayın Cumhurbaşkanının da ön koşulu var. Belki o da millete gidilmesini, belki o da 5 artı 5'i istemiyor."
Seçim öncesi parti birleşmelerinin yaşandığını hatırlatan Erdoğan, bu partilerin bu konuda da birleşmesi gerektiğini ifade etti. Erdoğan, partilerin ortaya çıkaracağı Cumhurbaşkanı adaylarının da seçilebileceğini kaydederek, "Bunun adı kaçmaktır, niye kaçıyorlar. Demokrasiden ve egemenliğin millete verilmesinden kaçıyorlar. Az zaman yok, her şey hazır ve belli. Erdoğan, kanunun genel seçimlere yetişmesini istediğini belirterek, yetişmemesi halinde referandum olacağını seçimden sonra yeniden Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağını söyledi. Erdoğan, "İşimiz gücümüz var. Türkiye lüks içinde yatan Türkiye değil. Bunları kaybetmeyelim. Zamanı iyi değerlendirelim" dedi.
Erdoğan, Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal devleti ideal devlet olarak gördüğünü kaydederek, ideal devletin dört ayağı olduğunu bunun hem demokratik, hem sosyal, hem laik hem de hukuk devleti olduğunu söyledi.
Erdoğan, yargının bağımsızlığıyla ilgili de "Yargı bağımsızdır, ben yargının tarafsızlığını istiyorum. Bundan gücenenler olabilir. Ben zaten şamarını yemişim, tadını da bilirim. Bu ülkede bu tarafsızlığı savunanların sayısı arttıkça bu da yerine oturacaktır" diye konuştu.
Erdoğan, milletvekillerinin dokunulmazlıkların kardırılmasına ilişkin ise herkes için dokunulmazlıkların kaldırılmasını istediklerini ifade etti. Erdoğan, "Yargısına varıncaya kadar biz buna varız" dedi.
Erdoğan, AKP iktidarı dönemindeki ekonomik gelişmelere değinirken de geçtiğimiz pazartesi günü yapılan Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda turizmcilere KDV ve gıda noktasında destek olacaklarına ilişkin karar aldıklarını, Maliye Bakanlığı'nın da bu konuda karar vererek, bakanlar Kurulu'na görüşünü aktaracağını söyledi.
(ANKA)
Yayın tarihi: 23 Mayıs 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/23//haber,D045601EA35E4C00856C4DAA178CE002.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.