kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Mayıs 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Herkes bana âşık oluyor'

ŞEBNEM AKSON
Ekranların en çok izlenen ve adından söz ettiren ismi Okan Bayülgen, televizyonu bırakacağını açıklıyor. Bir süre öncesine kadar insanları hiç dinlemediğini ve onlarla anlaşamadığını söyleyen Bayülgen, "İnsanları dinlemeye başladığımdan beri, kadın erkek herkes bana âşık," diyor..
- Türk halkı sizi nasıl kabul etti?
- Bir gecede... 1995 senesinin bir ocak ayı sonunda suratına telefon kapatan bir adamı bir gecede kabul edip, onu bir gecede şöhret yaptı. Ertesi gün, yine Bebek'te başka bir evde oturuyordum. Normal, sokağa çıkışımı; ekmek, sosis, peynir almaya gidişimi başaramadım o sabah. Millet sokakta durdu ve herkes bana bakmaya başladı. Bir anda Bebek'te, Bebek Meydanı'nda bir sessizlik oldu. Koşa koşa eve kaçtım. Evliydim ve karıma dedim ki, "Gaye, çıkıp alışverişleri sen yapıyorsun, bundan sonra ben sokağa çıkamıyorum."

- Uzun zamandır evlenmiyorsunuz...
- Evet.

- Sebep?
- Sebep şu. Benim iki evliliğim arka arkaya oldu. Daha öncesinde de bir gençlik maceram olmuştu, bir aşk evliliği... Sonrasında diğer iki aşk evliliğim biraz arka arkaya oldu. Şimdi galiba sorumluluk duygum arttı, o yüzden evlenmiyorum.

- Birçok insana, karşınızdaki kendinden söz etmeye kalksa sıkılacakmış, havalara bakacakmış hissi veriyorsunuz. Sevgiliniz sizin bu egosantrizminizden ötürü sıkıntı çekiyor mu dersiniz?
- Benim çok sık görüşmesem de şöhretli arkadaşlarım var. Bakıyorum yaşlı, genç, kız, erkek kendilerinden söz edilmesinden çok hoşlanıyorlar. Halbuki onların bu konuda doygun olmaları icap eder değil mi? Hiç sıradan hayat sürmedikleri halde "Sıradan hayat sürüyorlar," deriz onlara, hiç normal olmadıkları halde "Normal insanlar," deriz. Aslında şöhretler daha normal gibi görünmek durumundadır. Benim başıma geldi örneğin; bir yere girdim o sırada beni tanımayan, benim de tanımadığım insanlar benden bahsediyorlardı. Gazeteler de bizden bahsediyor değil mi? İsmimizle, cismimizle, biraz doygun olmak gerekmez mi? Hayır öyle olmuyor. Senden bahsedildikçe bahsedilmesini istiyorsun. Saçma sapan bir durum. Niye böyle oluyor derken şunu fark ettim. Ben hep karşımdakinin lafını tamamlıyorum. Onun ne söyleyeceğini hemen anlamış gibi yapıyorum. Halbuki değil, evet zeki bir çocuğum ama karşımdakini dinlesem, aslında çok eğlenceli. İnsan karşısındaki konuşurken hemen bir şey söylemek gibi bir şey uyanıyor içinde, 'Tamam anladım, bak ben de sana başka bir şey söyleyeceğim' gibi. Fakat o zaman da hiç anlaşamadığımızı buldum.

- Ne yaptınız peki?
- Kendimi tuttum birkaç kere. Karşımdakinin boynuna hiçbir yafta asmadan, karşımdakini dinlemeye başladım. O kadar daha eğlenceli ki... Sonra dinleyen bir adam haline geldim, hakikaten dinliyorum artık. Gözlerimi dikerek dinliyorum üstelik. Bu sefer de şöyle bir şey oldu, çok âşık olan oldu bana şimdi de. Ciddi söylüyorum, kadın erkek, hiç fark etmiyor... Halbuki şunu sanırız değil mi; bize âşık olunması için bizim sürekli konuşmamız, eylemde bulunmamız gerekir... Komedyensen sürekli espri yapacaksın gibi. Bunlar sevgi yavşaklığı... Buna gerek yok. Karşı tarafı gözlerini dikip onu anlamaya çalışarak ama samimi olarak rol yapmadan anlamaya çalışarak dinlersen, karşı taraf sana küt diye âşık oluyor! Gerçekten kadın ve erkek bana çok âşık olan tip var. Ben dinliyorum. "Anlatabilir miyim bunu sana?" diyor, tabii anlatabilirsin, anlat. Oturuyorum gözünün içine baka baka dinliyorumsiyinam@sabah.com.tr