New York Times, gün batımında camilerden yükselen ışıkların şehre ayrı bir güzellik kattığını yazıyor.
İstanbul'da bir Amerikalı
Bir Amerikalı İstanbul'a geldiğinde nereleri gezer, nereden alışveriş eder ve nerede ne yer? New York Times gazetesi, geçen haftaki özel seyahat ekinde tüm bu soruların yanıtını verdi. İşte bir Amerikalının gözünden 36 saatte İstanbul'da yapılması gerekenler.....
New York Times gazetesi, yaklaşık bir hafta önce yayınladığı özel bir seyahat ekinde İstanbul'a yer verdi. Ekin, Amerikalı editörü İstanbul'da 36 saat geçirerek, saat saat, nerede ne yapılması gerektiğini anlattı. Türklerin taktik değiştirdiklerine değinen gazete, "Yüzyıllar boyunca İstanbul'un sultanları Avrupa'ya, Ortadoğu'ya ve Afrika'ya ordularını gönderdi. Bu kez ise 'stil'leriyle saldırıya geçtiler," diyor. Üstelik stil saldırısında şehrin galip geldiğine de değiniliyor ve bir dönem durgun kalan İstanbul sokakları için, "Sanatçıları ve gece hayatı ile yeniden hareketlendi," yorumu yapılıyor. Geçmişe sahip çıkılması da New York Times'ın gözünden kaçmamış. Osmanlı'nın Ortaçağ'a özgü motiflerinin, tişörtler ve çeşitli tasarımlar üzerinde yeniden hayat bulduğu belirtiliyor. Haber hafta boyunca birçok gazetede yer aldı ama biz İstanbul'da bir Amerikalı gibi vakit geçirmek isteyenler için saat saat yapılması gerekenleri derledik.
Cuma saat 17.00: Kapalıçarşı gezisi
Kısa İstanbul turuna saat 17.00'de Kapalıçarşı'dan başlanması öneriliyor. İçinde 4 bin dükkânın bulunduğu 600 yıllık merkezden çay seti, tavla ve altın alınabileceği söyleniyor. İncik-boncukçular geçildikten sonra şark halılarının dikdörtgen şeklinde kesildiği Ethnicon mağazasına mutlaka uğramak gerektiği ekleniyor. Sonra da tıpkı Jean Paul Gaultier, Dona Karan ve Sting gibi, retro ya da modern tekstil ürünleri satan Sivaslı Yazmacı adres gösteriliyor.
Saat 19.00: Güle güle Avrupa
Akşam saat 19.00'da Eminönü İskelesi'ne giderek vapurla Kadıköy'e geçmek öneriliyor. Süleymaniye Camisi'nin minarelerinin, Galata Kulesi'nin ve Dolmabahçe Sarayı'nın gün batımındaki görüntüsü öve öve bitirilemiyor. "Kendinizi daha az batılı hissederseniz şaşırmayın," deniyor.
Saat 20.00: Diyarbakır güveci
"Eğer sizin için Türk yemeği pişirecek bir dedeniz yoksa, Musa Dağdeviren'in Çiya Sofrası'nın yolunu tutun," dedikten sonra, Çiya'da ezogelin çorbasının, kuru patlıcan dolmasının, Diyarbakır güvecinin ve kabak tatlısının tadına bakılması tavsiye ediliyor. Gece içkisi içinse, entelektüel kitlenin takıldığı House Cafe adres gösteriliyor. "Türk şarabını yudumlarken, bir taraftan da felsefi tartışmalara katılabilir, dilediğinizce düşüncelerinizi belirtebilirsiniz," deniyor.
Cumartesi saat 10.00: Harem turu
Cumartesi gününe Topkapı Sarayı'nda bir harem turu yaparak başlamak tavsiye ediliyor. Harem için, 'sultanların çılgın çok eşli dünyası' benzetmesi yapılıyor. Akşamüstü ise Edirnekapı'daki Kariye Müzesi'ne girmek tavsiye ediliyor. Burada bulunan Hz. İsa'nın, Meryem Ana'nın mozaik figürlerinin başka bir yerde görülmesinin mümkün olmadığı dile getiriliyor.
Saat 14.30: Kebap zamanı
İstanbul'a gelip de kebap yemeden gitmek olmaz. Ancak kebabın da sınıf atladığına ve artık sadece kuzu eti olarak değil, soğanlı, acılı gibi birçok farklı şekilde pişirildiğine değiniliyor ve Nişantaşı'ndaki Komşu Kebap tavsiye ediliyor.
Saat 16.00: Nişantaşı'nda alışveriş
Nişantaşı'nın İstanbul'la ilgili kartpostallarda bulunmadığına değinen gazete, Osmanlı tasarımları, modern tekstil ürünleri ve ev dekorasyon eşyalarıyla, buranın alışveriş için ideal olduğunu söylüyor.
Saat 20.00: Boğaz'a karşı yemek
Mikla'da yemek yemek, uçakta yemekle kıyaslanıyor: "Önce The Marmara Pera Hotel'in metal dedektöründen geçiyorsunuz, sonrasında da otelin en üst katına çıkıyorsunuz. Panoramik şehir manzarası, bulutların üstünde uçuyormuşsunuz hissine kapılmanıza neden oluyor," deniyor. Mikla'da karnınızı doyurduktan sonra da eski Amerikan başkanı Clinton'ın Washinton DC'den ahbabı olan Sahir Erozan'ın Ortaköy'deki mekânı Blackk tavsiye ediliyor.
Pazar saat 10.00: Türk işi banyo
Kebapları mideye indirip şiştikten ve rakı ile Red Bull'u içtikten sonra, pazar sabahı yapılacak en güzel şeyin Les Ottomans'da Türk işi banyo keyfi olduğu söyleniyor. Yapay yıldızlarla dolu çatının altında masaj keyfi yaptıktan sonra, lobide bir bardak naneli çay öneriliyor.
Saat 12.00: Biraz sanat
Pazar, İstanbul Modern'e giderek, Tuna Erol'un metruk manzaralarını, İhsan Cemal Karaburcak'ın soyutlamalarını ve Mehmet Güleryüz'ün grotesk manzaralarını görmek tavsiye ediliyor.
Yayın tarihi: 19 Mayıs 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/19/ct/haber,06E15D7630CC41E9ABDAF19F80C0BFB6.html
Tüm hakları saklıdır.