Anlatımda sadelik düşüncede ihtişam

Uykuyla dost olmayanlara yakın gelir; uyumak için türlü çarelere başvurursun, kendince enteresan yöntemler uygularsın da, hani beynin izin vermez uyuyamazsın... Burada da, cinsiyeti belli olmayan biri, nihayetinde uykusuzluğuna çare olsun diye iki yola başvuruyor. İlk olarak anestezi alarak bayıldığını hayal ediyor. Tam narkozun etkisine girecekken uykusu kaçıyor. İkinci yol yani ölmeyi kurgulamak kalıyor geriye uyumak için... Mevt: Tek hecelik uyku, kesin çözüm gibi geliyor... Diyesim; hiç yoktan takılıp kalmadım, derdim ölümden söz edip yaşamdan bıktırmak değil. Gerçi insan isterse yaşamdan bıkmak için de, yaşama bağlanmak için de pek çok sebep bulur ya kendine hadi neyse... Kısaca çaresiz vurgulamak gerekiyor bu kelimeyi, çünkü mevt ile başlıyor Tilmaç'ın öyküleri. Şu uyuyamayan cinsiyetsiz kahramanımız, ölümünü kurgulayarak da uyuyamayınca oturup yazmaya başlıyor. Ve böylece önce tek, ardından ikili, üçlü, dörtlü ve beşli öyküler geliyor. İlk öykünün adı, 'Ah Canım'... Babasını kaybeden bir genç kızın, hislerini tercüman ettiği bir öykü bu. Çok mu üstten, çok mu derinden, yoksa çok mu 'anlatacaklarımı anlamazlar' endişesiyle yazılmış kestiremedim ama öykü bittiğinde kendime ayırdığım bir cümle kaldı derinlerimde: 'Takdir etmeni ne kadar özlemişim...'

Biraz psikolojik, biraz nevrotik, biraz koatik öyküler okuyacaksınız Tilmaç'ın kitabında. Okurken cümlelerin ya da kelimelerin altını çizmekten hoşlananların çok çalışması gerekecek. Korkmaya gerek yok, son derece kısa cümleler işinizi kolaylaştıracak. Düşünülmeyen sonlar iştahınızı kabartacak. Bir diğer öyküye geçmek içinse es vermeniz gerekecek. Özetlemek gerekirse... Belki önce sade gibi gelecek anlatımlar ama her göze göre ihtişamlı bir yanı da olacak. Bu arada son dakika haberi: Darüşşafaka Cemiyeti ve Yapı Kredi Yayınları'nın düzenlediği 43. Sait Faik Hikaye Armağanı'nı, 'İmbatta Karanfil Kokusu' adlı kitabıyla Selma Fındıklı kazandı.