Bağdat Caddesi'nde 'et ve dahası' var

İstanbul'un Avrupa kesiminde oturanlar Anadolu yakasına genellikle taşra gözüyle bakar. Yıllardır Kadıköy taraflarına ayak basmamış nice İstanbullu bilirim. Oysa Anadolu yakasının özellikle Bağdat Caddesi'ni giderek Los Angeles'in Rodeo Drive, Londra'nın New Bond Street, Paris'in Champs Elysees, New York'un Fifth Avenue'suyla kıyaslayanlar var. Bunu söyleyenlerin çoğunluğu da, İstanbul'un bu yakasında hiç beklemedikleri bir ortamla karşılaşan yabancılar. Son zamanlarda İstanbul'da en ilginç yeme içme ortamlarını yine Anadolu yakasında, özellikle de Bağdat Caddesi ve civarında buluyoruz. Geçenlerde Et'n More ismiyle yeni bir ilginç restoranın açıldığını öğrendim ve bir kez daha Cadde'nin yolunu tuttum.

ETİN AZ PİŞMİŞİ ÖNERİLİYOR
Et'n More, adının da çağrıştırdığı gibi, bir tür et lokantası. "Bir tür" diyorum, çünkü alışılmadık bir konsepti var. Alışılmadık özellikler restoranın girişinden başlıyor. Önce Cadde'de, Şaşkınbakkal'dan Erenköy'e doğru inerken sağ kolda Cafe Cadde'yi buluyorsunuz. Kapısından içeri girip en arkaya kadar yürüyor, sol taraftaki merdivenlerden çıkıyorsunuz. Birkaç basamak sonra kendinizi modern, ferah; apayrı bir restoranda buluyorsunuz. Masaları birbirinden ayıran kolonlar, girinti çıkıntılar burayı tekdüze bir mekân olmaktan çıkarmış. Mönü bir mesajla başlıyor. Türklerin bonfileyi iyi pişmiş tercih ettikleri varsayımından hareketle, çok pişmemiş bir etin daha lezzetli olduğu ve denenmesi gerektiği belirtiliyor. Sonra konsept açıklanıyor: "Bu mekânda size iki çeşit et yemeği sunuyoruz. Her iki çeşit de, iki ila altı kişilik grupların samimi bir atmosferde, eğlenceli bir et yemeği deneyimi yaşaması istendiği için hazırlanıyor. 'EğlenYe', masanızda, sıcak taş üzerinde hazırlanan et yemeğinin, 'SarYe' sarılarak yenen et yemeğinin ismi." Mönüde ayrıca çorba ve değişik başlangıçların yanı sıra, porsiyonu 400 gram gelen dana pirzola, beef stroganoff, pepper steak, mantar soslu bonfile ve ızgara bonfile de var.

ŞOV BAŞLIYOR!
Biz SarYe seçeneğini başka sefere bırakarak EğlenYe paketini tercih ettik. Ancak bunun da iki seçeneği var. İki seçenekte de kişi başına 220 gram bonfile getiriliyor. Dilimlenmiş ya da tek bir parça kalın et halinde... Önce sofraya, domates ve Cafe de Paris sosu getirildi. Ardından kornişon, jalapeno biberi, arpacık soğan ve pancar turşusu tabakları, ayrıca ince dilinmiş hellim peyniri, ayrı bir tabakta çiğ olarak brokoli, sarı-kırmızı biber, kabak, mantar servis edildi. Masaya her birimize ayrı ayrı, taptaze Akdeniz yeşilliklerinden oluşan ve sızma zeytinyağı kullanılmış nefis birer salata bırakıldı. Garnitür olarak soğanlı mantar sote de masada yerini aldı. Sonra asıl şova sıra geldi. Ortaya özel bir tel tutacağı içinde 400 dereceye ısıtılmış kalın bir blok lavtaşı getirildi; yanında da önceden zeytinyağı ve karabiberle iyice terbiye edilmiş bonfileler. Garson hemen tabaklara taze, çıtır çıtır kızarmış patates kızartması servis etti ve yemek boyunca istendiği kadar takviye edileceğini söyledi.

ŞARAP MÖNÜSÜ ZENGİN
Bu sistemde isteğinize göre kalın eti çevire çevire pişirmeye devam ediyorsunuz ve taş, yarım saat süreyle sıcaklığı koruyor. Bu arada duman ve koku sorunu da düşünülmüş. Garson tam üstümüzdeki Japon lambasını aşağıya, ızgaranın üzerine doğru çekerek indirdi ve o anda lambanın içindeki güçlü bir aspiratör devreye girdi. Dolayısıyla etlerin kokusu üzerimize hiç sinmedi. Tatlı olarak panna cotta ve çikolatalı sufle vardı; her ikisi de çok iyiydi. İçecekler hariç, bütün bu sıraladığım yemeklerden oluşan mönünün bedeli 29 liraydı. SarYe seçeneği de aynı fiyattaydı. İçeceklere gelince, restoranın çok iyi bir şarap mönüsü var. Şaraplar üzüm çeşidine göre sıralanmış. Yerli ve yabancı şarapların fiyatları gerçekten makul; ayrıca Öküzgözü, Frontera, Nevşah şarapları hem kadehle, hem de 25'lik ve 50'lik olmak üzere iki boy karafla, açık olarak da sunuluyor. Kısacası, Et'n More kırmızı et sevenler için Bağdat Caddesi'nde şimdilik çok az kişinin bildiği gizli bir lezzet hazinesi.