kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Mayıs 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Garga, Arnavutköy'de Boğaz manzarasının en güzel olduğu mekânlardan biri.

Günün her saatinde Boğaz manzarası

DENİZ ERBİL
28.04.2007
Garga, sabahtan gecenin çok geç saatlerine kadar değişik konseptlerde hizmet veren yeni tip mekânlardan. Değişen saatlere göre bu katlar kahvaltı salonu, restoran ya da kulüp olarak değerlendiriliyor ..
İLİŞKİLİ HABERLER
Günün her saatinde Boğaz manzarası
Geçtiğimiz hafta içinde bir akşam Arnavutköy'de oturmuş keyifle yemeğimi yerken, köprünün tüm ihtişamını doya doya izledim. Bu manzarayı her akşam en iyi şekilde seyredebileceğiniz yerlerden biri de Garga. Garga, Arnavutköy'ün yalılarından birinde yer alıyor. Onu bulmak son derece kolay. Çünkü iskelenin karşısında dört katlı, aşı boyası renkli başka bir yalı yok. Garga'ya ilk kez bir hafta sonu öğlene doğru gitmiştim. Güzel bir havada bahçe kısmında oturup keyifli bir kahvaltı etmiştim. Beyazpeynir, isli Çerkez peyniri, dilpeyniri, zeytin, kekikli domates, tereyağı, ev yapımı reçel, bal ve simit... Mönüde ayrıca Hollandaise (Hollanda usulü) soslu alafranga çılbır diyebileceğimiz eggs benedict, Amerikanvari Akçaağaç şuruplu pancake, müsli gibi seçenekler de yer alıyordu.

MANZARANIN HATRINA...
Bu kez Garga'nın akşam yemeğini denemek istedim. Akşam sekiz civarında kapıdan girdim. Garsonu çağırıp bira çeşitlerini sordum. "Efes, Miller..." diye başlayıp, gerisini çıkartamayınca, "En iyisi ben size Miller getireyim," diye benim yerime karar verdi. "Başka hangi biralar var?" diye üstelediğimde ise boynunu büküp, "Galiba mönüyü getirsem iyi olacak," diye yenilgiyi kabul etti. Gerçekten de altı çeşit bira yer alıyordu mönüde. Derken bir başka garson gelip, hazırlıkların tamamlanamadığını, beni biraz bekleteceklerini söyledi. Manzaranın hatrına bu aksaklık da beni sinirlendirmedi. Garga, sabahtan gecenin çok geç saatlerine kadar değişik konseptlerde hizmet veren yeni tip mekânlardan. Değişen saatlere göre bu katlar kahvaltı salonu, restoran ya da kulüp olarak değerlendiriliyor. Mönünün konu başlıkları sempatik; 'sıkı bir kahvaltı', 'sandviç, tost, most', 'balık mı yesek?', 'adam gibi yemekler', 'risotto, pasta, noodle filan', 'yanında ne yesek?' gibi başlıklar altında sıralanmış. Salata mönüsü zengin. Ana yemekler ise ızgara et, tavuk ya da köfte çeşitlerinden oluşuyor. Standart bir makarna mönüsü var. Ben peppersteak ısmarladım. İstediğim gibi pişirilmiş olarak servis edildi. Arkadaşlarım da ısmarladıkları balzamik ve fesleğenli tavuk ile baharatlı çıtır patates eşliğinde anneanne köftesinden memnun kaldılar. Ancak baştan ısmarlanmış ve öncelikle getirilmesi istenmiş Sezar salatasının unutulması affedilir gibi değildi. Yemeğin üzerine tatlıları seçerken cheescake'in kalmadığı baştan söylendi. Ben de krem brüle sipariş ettim. Ancak siparişten 10 dakika sonra, krem brülenin de kalmamış olduğu söylendi. Eve dönüp faturayı incelediğimde ise bulunmayan krem brülenin de hesabıma eklenmiş olduğunu gördüm!

GENÇLERE HİTAP EDİYOR
Garga, günün herhangi bir saatinde ufak tefek şeyler atıştırmak için ideal bir mekân. Ancak Garga'nın servis tarzı gençlere hitap etmekle birlikte, yemek fiyatları cüzdanı dolgun müşterilere daha uygun. O tür müşterileri de bu servis, müziğin düzeyi ve yemeğin kalitesi tatmin etmiyor. Yine de bütün aksaklıklara rağmen, akşam saatlerinde Boğaziçi Köprüsü ışıklarını en iyi seyredebileceğiniz yerlerden biri, Garga.