| |
|
|
Ankara.. Güzel Ankara!..
NE güzel bir gün geçirdik Ankara'da.. Benim ruhum Ankaralı hala, ayrılalı 30 yıla yakın olduğu halde.. Bir defa ailenin yarısı orda.. Salı gecesi Serpil ağırladı, Nebil'le beni.. Sunay, ertesi sabah geldi, işi çok, vakit nakit onun için.. Haşmet dedim ya, asosyal.. Issız adasına gidersek geliyor.. Müthiş bir Çerkez tavuğu kaçırdılar.. Bizim bacı, babaannem ve Naciye Halamdan kalan geleneği hakkıyla sürdürüyor ailede.. Sabah kahvaltı Kemal'de.. Sunay da yetişti bu defa.. Nebil üşenmemiş saymış, tam 34 çeşit var, masada.. 7 yıldızlı otellerin açık büfelerinde bu kadar çeşit yok, öyle hazırlanmış bizim gelin Nükhet.. Yani alınmadım desem yeridir.. Bunca yıldır Ankara'ya gider gelirim, ben böyle hazırlıklar görmedim.. Nükhet'in yardımcısı Meral itiraf etti zaten, öğle yemeğine Haşosuz ve Sunaysız geldiğimizi görünce.. "Ben de herkes geliyor diye özenmiştim.." Kemal'le Damat Fethi, "Sen şimdi bizim halimizi anladın herhalde" dediler.. Valla Ankara'ya artık, tam takım olmadan zor giderim.. Bilkent'teki öğle sohbeti nasıl güzel, nasıl keyifliydi, nasıl hoşça vakit geçirdik, nasıl gençleştik gene gençlerle.. Benim gençlik ilacım onlar.. Sunay ne güzel şeyleri, ne de güzel anlattı her zamanki gibi.. Nebil nasıl bütün salonu ayağa kaldıran bir final yaptı.. Öncesinde, sonrasında, ben kantinciyim ya.. Kampustaki iki öğrenci kafesinde kahve içtik.. Express Cafe ve Cafe Break'te.. Ne sıcak, ne şirin yerler.. Yani Külebi iyi ki, Bilkent'in kızlarını görmemiş.. Kim bilir onlar için ne şiirler yazardı.. Ben mi yazsam, onun yerine, yoksa. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Erdoğan ağırladı bizi.. Onu da çok sevdik.. Bir şeye de Bilkent'te alındım haa.. Efendim, biz Yaşamdan Dakikalar ekibi, öğrenci kulübünün Bahar Şenlikleri gibi bir organizasyonu içinde gelmişiz, Bilkent'e.. Salı gecesi, ayni şenlik içinde partileri varmış.. Ona niye çağırmadılar peki?..
|