  |
|
Bahar çarptı hayat karıştı!
 Civciv çıkacak, kuş çıkacak anlaşılan bu bahar fena çarpacak. Hatta müjdemi isterim; çarptı bile! Cümlemiz içmeden sarhoş muyuz ne? Allah sizi inandırsın, sabahın dokuzunda bile kendimi bardan çıkmış Teoman gibi hissediyorum. Öyle bir kafa dağınıklığı, sersemlik hali, döne döne yerlerde yuvarlanma, kızgın kumlardan serin sulara atlama isteği üstümdeki... Sadece ben mi? Kime rastlasam ya uykulu gözlerle bakınıyor ya da hayatına şöyle bir dip köşe bahar temizliği yapmak istiyor. İşini asmak, sevgilisini çitilemek, saçlarını yenilemek, ilişkilerinin tozunu almak, alamazsa çöp torbasına doldurup atmak, bir koşu çarşıya gidip, yenisini almak istiyor. Vallahi de billahi de bu bahar yok mu bu bahar; adamı fena yapıyor! Bir kere bismillah, güne başlanmıyor. Çünkü yataktan çıkasınız gelmiyor. Beş dakikacık daha yatayım, beş dakika daha derken işe apar topar yetişiliyor. Sonra ayıptır söylemesi 'leb' demeden 'Çorum' dediğiniz hadiselerde bile beyniniz kısa devre yapıyor.
YENİ GİYSİLER KESMİYOR
Misal ben! Hani mutfak alışverişi konusunda doktora yaptığını iddia eden, Emine Beder'i bile sollayacağına inanan ben! Geçen gün Migros'ta bir saat boyunca sepet itip, alınması gereken her şeyi unutarak tarihe geçmiş bulunuyorum. Akşam eve geldim. Kola nerde? Şeytan aldı götürdü satamadan getirdi herhalde! Mantıya yoğurt? Aaa! Markette kalmış. Makyaj silmek için pamuk? Ayy, sanırım o da yoğurtla birlikte... Kendimi tebrik ediyor, plaketimi veriyorum. Randevularımı unutuyorum, en büyük özelliğim; dakikliğim nereye kayboldu? Bulamıyorum!
'DEĞİŞ, DEĞİŞ, DEĞİŞ'
Bütün bunların yanında da değişmek için yanıp tutuşuyorum. Yani Allah yazdıysa bozsun ama 'Beni Baştan Yarat' programı başlasa, hiç düşünmeden katılacak düzeydeyim. Saçıma gölgeler attırıyorum, yeni giysiler alıyorum kesmiyor. Mobilyaların yerlerini değiştiriyorum, tatmin etmiyor. Bir an canım yatağa gömülmek isterken, yarım saat sonra içimden sokaklarda koşmak geliyor. Başım çatlıyor, sabahları bahar nezlesi yüzünden burnum şırıl şırıl akıyor. Yemek yapmak içimden gelmiyor. Acayip şeyler bünyemde duygu seli yaratıyor. Örneğin; Bergüzar Korel'in Tan Sağtürk'e kebapçıda yemek yerken çekilmiş fotoğrafı beni benden alıyor. Karşısındaki Tan Sağtürk'müş ne fark eder, o ne aşık aşık bakmaktır Yarabbim? Sonra bütün arkadaşlarım aynı anda aşık oluyor! Sezen Aksu şarkıları bir başka koyuyor, filmler ağlatıyor, çikolataya karşı koymak zorlaşıyor, aynalar bana 'değiş,değiş değiş' emrediyor. Özetle; bu bahar çarpması geçmezse, sonum kötü gözüküyor.
|
