|
|
|
|
|
|
|
AB Komisyonu'ndan acil önlem çağrısı
AB Komisyonu'nun çevreden sorumlu üyesi Stavros Dimas, BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Uzmanlar Grubu tarafından onaylanan ''İklim Değişikliği 2007'' raporunun karbondioksit gibi sera gazı salınımlarını azaltmak konusunda küresel bir anlaşmanın ne kadar acil olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi.
130 ülkeden 2500'ün üzerinde bilim adamının katkısıyla 6 yıllık bir çalışma sonucunda hazırlanan raporun şimdiye dek tespit edilen iklim değişikliğini ve bu yüzyıla ilişkin tahminleri konu edindiğini hatırlatan Dimas, rapordaki bulguların AB'nin ''sanayileşme öncesi döneme göre küresel ısınmanın 2 santigrat dereceyle sınırlandırılması'' hedefini desteklediğini iddia etti.
Dimas, küresel ısınmanın 2 santigrat derece sınırını aşması halinde Grönland buzulunun erimesi gibi ''geri döndürülemez ve felaket potansiyeli taşıyan gelişmelerin'' görüleceği uyarısında bulundu.
AB'nin Mart ayı başındaki devlet ve hükümet başkanları zirvesinde, küresel ısınmayla mücadele için karbondioksit, metan ve nitrotoksit gibi sera etkisi yaratan gazların salınımının 1990 yılı verileri temel alınarak 2020 yılına kadar en az yüzde 20 oranında düşürülmesi hedefi ''tek yanlı olarak taahhüt edilirken'' sanayileşmiş diğer ülkelerin katılımı halinde bu hedefin yüzde 30'a yükseltileceği duyurulmuştu.
AB ayrıca rüzgar, güneş ve hidroelektrikten oluşan yenilenebilir enerjinin 2020 yılına kadar toplam tüketimde en az yüzde 20 pay almasını bağlayıcı hale getirirken "tüm üye ülkeleri farklı sorumlulukları ve ilgili kapasiteleriyle bu amaca katkı sağlamaya davet ederek'' esneklik sağlamıştı.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ 2007
BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Uzmanlar Grubu tarafından onaylanan ''İklim Değişikliği 2007'' raporunda öne çıkan unsurlar şöyle:
''-Mevcut ortalama küresel sıcaklık 2 santigrat dereceden fazla yükselirse birçok bitki ve hayvan türü yok olacak. Dünyadaki tarımsal üretim büyük ölçüde azalacak. Deniz seviyesinde 4-6 metre yükselmeye neden olacak Grönland buz tabakalarının yaygın şekilde erimesi tehlikesi artacak.
-Son kaydedilen iklim değişiklikleri zaten ekosistemleri, su kaynaklarını ve sahil bölgelerini çok güçlü şekilde etkiledi. Bazı gözlemler söz konusu etkilerin önceki tahminlerden daha hızlı geliştiğini ortaya koyuyor. Kullanılabilir su kaynaklarının azalması, sıcak hava dalgalarının yarattığı seri ölümler, hayvanlardan bulaşan hastalıklardaki artışlar, dağ sporlarının sınırlanması, bazı yörelere özgü canlı türleri üzerinde artan tehdit ve orman yangınları riskinin artması gibi gelişmeler insan hayatı üzerindeki etkilerini gösterdi.
-Son gözlemlenen iklim değişiklikleri insanların neden olduğu sera gazı salınımlarına dayandırılabilir.
-İklim değişikliğinin gelecekteki olumsuz etkileri, birçok bölgede kuraklık ve sel riskinin artması, çorak ve yarı çorak bölgelerde mevcut su kaynaklarının azalması, dünyadaki birçok sahil şeridindeki yerleşim bölgelerinin tehlikeye girmesi, birçok biyolojik türün yok olması, özellikle tropik bölgelerde tarımsal verimliliğin düşmesi ve açlık tehlikesinin artması şeklinde kendini gösterecek.
-Avrupa'daki son iklim değişikliğinin doğal ve yönetilen ekosistemlere, buzullara ve insan hayatına çok geniş etkileri oldu. Gelecekte tüm Avrupa ani bastıran sellerin, Orta ve Doğu Avrupa karların erimesiyle oluşacak sellerin, Güney Avrupa orman yangınlarının ve kıyı şeritleri su baskınlarının tehdidini hissedecek. Orta ve Doğu Avrupa'da su sıkıntısı ortaya çıkacak. Sıcaklık dalgaları tüm kıtada özellikle kalp sağlığını tehdit edecek. Avrupa'nın tarım, ormancılık, turizm ve enerji üretimi gibi sektörleri başta olmak üzere tüm ekonomisi olumsuz etkilenecek.
-Sera gazı salınımlarının azaltılması, küresel ısınmanın birçok etkisini orta ve uzun vadede azaltacak ya da geciktirebilecek. Fakat salınımları yasal düzenlemelerle birlikte iddialı bir şekilde düşürmeye başlansa bile küresel iklim değişikliği ciddi etkiler yaratacak.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|